| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2512) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 15 .01.2020 |
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Başkanım, bu imar planları ve imar planlarına dayanılarak yapılan uygulamalar, bu işlemlerin neticesinde mülkiyet hakkına dokunma. Aslında, 3 tane temel dayanağımız var bizim, ivedi usulde mahkemelerin ne olduğuna ilişkin. Mülkiyet hakkına dokunulmakta ve vatandaşların kendi mülkiyetlerinin tasarrufu engelleniyor; bu bir.
İkincisi: Şehir açısından son derece önemli olan bir planlama süreci akamete uğruyor. Şimdi, mesela, mahkeme karar verdi ve planları durdurdu. Arkasından, asıl kararın verileceği süre, en az beş veya altı yıl geçiyor. Şimdi, altı yıl içerisinde siz şehrin en canlı yerini, en yaşayan yerini nasıl imarsız bırakabilirsiniz? Bu, aslında, mülkiyet hakkının ötesinde, şehirde yaşayan bütün herkesin hak ve hukukunu gasbeden bir durum.
Üçüncüsü de -o 18 uygulamasında çok gündeme geldi- geriye dönüşü mümkün olmayan mağduriyetler yaşanıyor yani kök parsele ulaşamıyorsunuz. Kök parselin sahibi bir tarafta, parsel başka bir tarafta kalıyor. Siz nasıl bunu gerçekleştirebilirsiniz? Hasılıkelam, nereden bakarsanız bakın, hem şehir açısından hem insan hak ve hukuku açısından hem de mülkiyet açısından mutlaka olması gereken bir durum.