KOMİSYON KONUŞMASI

SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Aslında biraz yorumunuza da dayalı. Gerçekten ben de çok teşekkür ederim, hassasiyetle bir inceleme ve çalışma yapmışsınız.

KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - Onu da yapmamamızı tercih ederdim efendim.

SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Keşke yaşanmasaydı keşke ama daha da yapılması gerekiyor. Yani yaptığınız bu çalışmalar ışığında, kasıtlı olarak bir delilin karartıldığına, karartılmaya çalışıldığına ya da herhangi bir yerden bir talimatla, bir iradenin ayrı bir güç kullanarak olayı başka yere yönlendirmeye çalıştığına tanık oldunuz mu? Bunu vicdanınızla yanıtlarsanız... Belki de mesleğinizi bir yana koyup... Bilmiyorum çocuğunuz var mı?

KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - Evet.

SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Bir baba olarak... Benim oğlum var, o yüzden de hassasım. Yani böyle bir şeye tanık oldunuz mu?

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Güzel soru, teşekkür ediyorum.

KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - Net olarak arz edeyim: Benim emekliliğim dolalı iki sene geçti. Bu olay olduğunda ben Mardin'de görevliydim, ikinci şarkımı yapıyordum. Geldikten sonra teknik takip büro amiri olarak görevlendirildim ancak cinayet büro ekibimiz ilçeyle beraber soruşturmaya devam ediyordu. Bizim birimimiz genellikle faili meçhul olaylara bakar. Dosya bize geldiğinde -ki giriş tarihini arz ettim- o tarihten itibaren ekibin sorumlusu seviyesindeyim. Yani ekipte yapılan her adımdan, her işlemden birinci derecede mesulüm ve bilgi sahibiyim. Şu ana kadar -şu anda da çok şükür hiçbir şey yaşamadım- en ufak bir kimsenin olayla ilgili bir telkini ya da "Şunu incelemeyin..." Yani şunu göz önüne almanızı isterim: Olayda ilçe emniyet amiri dâhil herkesin ETS'sini inceledik. Orada bir şey çıkabilirdi, çıksaydı ben onu açığa da koyacaktım. Yani oraya dokunmuş, buraya dokunmuş, herhangi bir şey girmedik. Olay yeri incelemesini yapan kimse, ilçenin emniyet amiri dâhil tamamının ETS kayıtlarına varana kadar incelendi. Bu süreç boyunca hiçbir kimse bize olayı kapatmamız ya da "Burayı karıştırmayın, bunu irdelemeyin, şuraya bakmayın." gibi kesinlikle böyle bir söylemde bulunmadı. Net olarak bunu vicdanen söyleyebiliyorum. Ben otopsi resimlerinde Rabia Naz Vatan'ın gözlerinin içine bakabildim. Orada da o çocuğa bir söz verdim. Dolayısıyla hiçbir kimse ne bana ne ekibimize en ufak bir söylemde bulunmadı. Tam tersine, geçenkinde bize söylenmişti "Tersi baskıya maruz kaldınız..." Yani biz bu olayı çözelim diye gereğinden fazla yani normal prosedürün çok daha üstünde, gereği değil, bu çocuk için her şey yapılır.

SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Kamuoyu baskısı da var, biliyoruz.

KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - Onunla çok şey yapmadık. İnanın bizi etkileyen, o çocuk olması. Yani keşke daha fazlası yapılabilse ama elimizden geldiğince layıkıyla yapmaya çalıştık, muvaffak olduk, olamadık orasını bilemeyeceğim. Ama bu süreç boyunca en ufak bir siyasi baskıyı bırakın, idari baskıya dahi maruz kalmadık kesinlikle, bundan emin olabilirsiniz.

SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Teşekkür ederim.