MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu ,on beş günden otuz güne çıkarılmasında biz bir mantık bulamadık. Olumlu veya olumsuz bir cevap bekleniyor otuz gün içinde, eğer hiç cevap verilmezse otomatikman olumlu algılanması da bence yanlış bir şey. Her kimin fikrini almak istiyorsanız onun mutlaka bu süreç içinde fikrini beyan etmesini zorlamamız gerekir. Yoksa o zaman on beş günde kalsın, nasıl olsa biz cevap vermeyince olumlu karşılanacak diye hiç kimse cevap da vermez.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Otuz güne çıkması müeyyide oluşturmasından kaynaklanıyor yani biraz daha cevap verme şansını artırmış oluyor. İstiyorsa karşı çıkar...

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Tamam da Sayın Başkanım ama işte müeyyide koyarsanız otuz günde de cevap verilmezse idari bir müeyyide koyun oraya; mutlaka evet veya hayır desin.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Hayır diyecek olanın da böyle harekete geçmiş olması daha doğru değil mi?

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Evet diyenin de onu onaylıyorum demesi gayet doğal bir şey.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Yok, demesi lazım zaten ama demezseniz olumlu anlamına gelmesi şeyi güçlendiriyor, o madde var.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Ama Başkanım, evet demediği zaman görevini yapmadın diye üzerine baskı yapabilirsiniz.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - O da bir yöntem ama...

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Adam sessiz kaldı, buna evet demek bence yanlış bir mantık.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Yani geleneğe uygun biraz.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Ek süre gene otuz gün olsun, tamam ama "Mutlaka cevap verilmesi gerekiyor." denmesi gerekir burada.