MUSTAFA HİDAYET VAHAPOĞLU (Bursa) - Ben, öncelikle Elâzığ merkezli ve çevre illeri etkileyen deprem sonucunda hayatlarını kaybedenlere rahmet diliyorum, yaralılara Allah acil şifalar versin. Türk milletine "Geçmiş olsun." diyorum. Bizi depremler birleştirmemeli, bu ülkenin insanlarıyız, acılarla birleşmek hoş olmuyor ancak ne yazık ki o duruma geldik.

Bugünkü toplantımızın sebebi olan merhume Rahşan Hanım'a da Allah'tan rahmet diliyorum, Allah taksiratını affetsin.

Efendim, Grup Başkan Vekillerinin kararlaştırdığı metinle ilgili olarak biraz önce Cumhuriyet Halk Partisinden konuşan arkadaşımızın dile getirdiği konuyu ben de dile getirmek istiyorum. Daha önceki yasada birtakım boşluklar olduğundan bahisle bu değişiklik gündeme geldi madem, ileride istismarın engellenmesi için bir yazılı vasiyet aransın diye düşünüyorum. Bunun sebebi de şu: Adı üzerinde "Devlet Mezarlığı." Tabii ki merhumenin vefatı üzerine bu konu gündeme geldi. Orası açıldıktan sonra -hatırlayabildiğim kadarıyla- 2 Cumhurbaşkanımız oraya değil, biri İstanbul'a, biri Isparta'ya definlerini istedi, onlar için bir sorun yok ancak Devlet Mezarlığı'nın dünyadaki kabul edilen genel formatına uyabilmenin ya da onu korumanın da önemli olması gerekir diye düşünüyorum. O nedenle, buradaki muğlaklığın giderilerek "yazılı vasiyet" konusunun eklenmesinin yararlı olacağını, ilerideki birtakım oynamaların da önleneceğini gündeminize getirmek istedim.

Teşekkür ederim.