FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Siz bir anınızı anlattınız, ben de bir anımı anlatayım.

90'lı yıllardı galiba, o zaman biliyorsunuz, barodan isteniyor, bir avukat gidiyor.

BAŞKAN - Şimdi de öyle değil mi? CMUK'a göre şimdi de öyle herhâlde.

FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Anlatacağım, başka bir şey anlatacağım.

Şimdi, o gün ben avukat olarak gittim, kapıda bir tane polis duruyor "Hayırdır." dedi, dedim ki "İşte, bir hırsızlık yapmış, onun avukatı olarak geldim." "Vekâletiniz var mı?" "Yok." "Nasıl oluyor?" "Yasa değişti." Aynen yaptığı şu: "Allah, Allah, böyle bir şey mi olur?" dedi.

BAŞKAN - Demiştir.

FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Şimdi, tabii ki, biz o aşamaları geçtik ama geçemediğimiz bir aşama var, bizim korkumuz, endişemiz şu: Türkiye'nin görmeyerek, bilmeyerek ya da görmezlikten gelerek terör örgütü denilen FETÖ -ben ona CIA'nin Türkiye temsilcisi diyorum- başına bela oldu; bunu temizleyemiyoruz. Şimdi, bu örgütün değişik tarikatlar adı altında yeniden örgütlenmesinden korkuyorum; biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak korkuyoruz, endişelerimiz var, "Acaba bu vesileyle yeniden bu tarikatların örgütlenmesinin önü mü açılır?" Biz bu endişeleri dile getiriyoruz, getirirken de haklıyız. Geçmişte bunu dile getiren Meclisteki arkadaşımızı dövmeye kalktınız yani bunları unutmadık, unutmamız lazım, hepimizin unutmaması lazım. Yani bu ülke hepimizin, "A" partinin, "B" partinin, "C" partinin değil, hepimizin.

BAŞKAN - Ortak amaç, daha yaşanabilir bir ülke ya, hukuka bağlı bir ülke.

FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Tabii ki.

Onun için de bizim bu yasalar çıkarken çok dikkatli olmamız lazım.

Bir de milletvekili arkadaşıma yanıt olarak değil de bir tespit olarak söyleyeyim. Ben bu Meclise geldikten sonra -yeni milletvekiliyim- 2 şeyi anlamakta zorlanıyorum. "Bir tanesi geçmişte de böyle olmamış mıydı?" Kötü emsal olur mu arkadaşlar? Milletvekillerinin görevi, geçmişteki hataları düzelterek yeni şeyler yapmak.

İki: "Biz İsviçre miyiz, biz Finlandiya mıyız?" Niye onlar gibi olmayalım, onların bizden üstünlüğü ne? Hani övünüyoruz "Biz Türk'üz, büyüğüz, güzel şeyler yaptık." Ki yaptık.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Hepimiz olalım, istiyoruz.

FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Anladım, anladım da, bir yerden başlamamız lazım, Finlandiya olmak için başlamamız lazım, eğitimi düzeltmemiz lazım. Anlatabildim mi?

Teşekkür ediyorum.