KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Aydın'ın, Erkan Bey'in dediği gibi dün uzun süren bir çalışma gerçekleştirdik. Zaman zaman gerginlik yaşadığımız oldu, sinirlendiğimiz oldu, yorulduğumuzdan kaynaklıdır, ona vermek gerekiyor. Siz uzatmak istediniz toplantıyı, biz "Yeter!" dedik, siz "Hayır, devam!" dediniz. Her zaman başkanlar suçludur, burada da suç sizde o zaman.

Şimdi, efendim, dün bahsedildi, Osmanlı'dan beri uygulanan bir bekçilik müessesesi var. Evet, doğru, ben de bekçiliğe karşı değilim, partimiz de karşı değil ama bu getirilen teklifle sanki böyle bildiğimiz klasik o bekçi amca, bekçi baba mantığı dışında bir sistem geliştiriliyor, başka bir sistem kuruluyor. Yani, bildiğimiz, mahallede bekçilik görevi yapan, vatandaşa göz kulak olan, mahalleye başkası geldiği zaman, tanınmadık biri geldiği zaman onu gözlemleyen bekçilik dışında bir nevi polis teşkilatı kuruluyor sanki, yeni bir polis örgütü kuruluyor gibi geliyor. Bunu yaparken de daha dikkatli olmak gerekir diye düşünüyorum. Dün üstüne basa basa söylediğimiz maddelerden birisiydi eğitim meselesi. Yani, bu ortaokul meselesini, lütfen, teklifi getiren Sayın Vekilimizin ve Sayın Bakanımızın bir kez daha irdelemelerini rica ediyorum, her ne kadar Sayın Vekilimiz şu anda bu konuları duymasa da, gördüğünüz gibi, ben kendisine laf atıyorum, ona rağmen hâlâ duymuyor çünkü Komisyonda...

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Hilmi Bey, Ali Bey size sataşmakla meşgul şu anda.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Laf atıyorum, sataşıyorum, duymadınız ama.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Çok nazik bir şekilde sataşıyor.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Ben bir kulağımla Ali Bey'i dinliyorum.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Öyle mi?

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Devam edin siz.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Peki.

Ben bir kez daha tekrarlayayım ama, şöyle: Bu eğitim meselesini lütfen bir kez daha değerlendirin. Ortaokul mezunu işi, bence bir kez daha irdelenmesi gereken bir konu. Bakın, bu Hükûmet değil midir zorunlu eğitimi on bir yıla çıkartan? Öyle değil mi? Zorunlu eğitimi on bir yıla çıkartan bir Hükûmetimiz var, Hükûmet on bir yıl zorunlu eğitim olacak diyor ama...

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - On iki yıl.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - On iki yıl mı?

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - 4+4+4.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - 12, doğru. Ama bekçilikte ortaokul mezunu yeterlidir diye bakıyor. Ben bunun yanlış olacağını... Bugün galiba Sayın Genel Müdür Yardımcımız burada. Bir bekçimiz birini öldürmüş galiba, çekmiş silahı vurmuş bir genci. Tabii, A Haberde gördüm. Gerçi A Habere çok güven olmaz ama yine de A Haberde az önce izledim.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Burada olmayanlara sataşma bari.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Sataşmadım ya.

Neticede bir kez daha bu eğitim meselesine dikkat etmek gerekiyor.

Sayın Başkan, yine...

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Ben dinliyorum, ona baktırıyorum arkadaşlara.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Peki.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Burada bir soru sorabilir miyiz? Muhterem Bey burada. Hilmi Bey, istişare ettiniz mi? Yönetmelikte o tahsis şartıyla ilgili, mesela, bize bir şey söyleyebilir misiniz? Bir değerlendirme var mı? Yönetmelikte bunun lise...

İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI MUHTEREM İNCE - Zaten 657'den gelen bir bağlantıdır o. Zaten 657'ye tabi olduğu için, devlet memuru olduğu için bunlar 657'deki hükümlere bağlı olarak çıkan bir hüküm o. Ama 657'ye tabi olduğu için bekçiler de dolayısıyla 657'den gelen bir hükümden dolayı böyle bir düzenleme var ama uygulamada -daha dün de bahsetmiştik- hiçbir yeni alımlarda olmadı. Usul ve esasları belirlerken burada biz eğitim şartını belirtiyoruz. "En az lise mezunu" dedik mesela son alımlarda, dolayısıyla bu anlamda usul ve esaslarda bunu düzenleme imkânı her zaman olabilir.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Oradaki kararı Komisyona, Ali Bey'e diyebilir miyiz "Yönetmelikle bu lise şartı getirilecektir." diyebilir miyiz?

İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI MUHTEREM İNCE - Düzenlenebilir, her zaman düzenlenebilir tabii ki.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Yasayla olmuyor galiba bu 657'den dolayı diyorsunuz ama biz bunu yönetmelikte bu şekilde yaparız diye bir söz verebiliyorsunuz değil mi?

ERKAN AYDIN (Bursa) - Zaten hiç almamışsınız, ortaokul mezunu zaten almamışsınız.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Yok, var ortaokul mezunu; olur mu?

ERKAN AYDIN (Bursa) - Eskiden kalma.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - 1.119'un 1.119'u da eski mi?

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - 1.119'u eskiden kalma.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Hepsi değil mi?

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Hepsi.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Yani, yönetmelikte en az lise mezunu şartı...

FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Aliciğim, yönetmelikle kanuna aykırı bir madde getiremezsin.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Evet, tabii, o tarafı da var işin. O zaman bu olmaz yani.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Olur, olur.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Bu gerçekten önemli bir konu arkadaşlar.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Ali Bey'in dedikleri doğru ancak burada şunu sormak lazım; arkadaşlarımıza, bürokrat arkadaşlarımıza soralım: 1995'ten önce alınanlar değil, son alınanlar içerisinde kaç tane ortaokul mezunu var arkadaşlar? Bu sayıyı söyler misiniz? Bu, bir.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Yani, tamam da...

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Şimdi, hukukun temel kavramlarında -yine hukukçu arkadaşlarımız bilirler- özel kanun, genel kanun meselesine bakıldığında orada bir genel kanun var, 657'de amir bir hüküm var. Dolayısıyla arada bir kopukluk olmasın diye bu kanun hazırlanırken bu şekilde o kanuna bağlı kalındığı için burada bunu zikretmek zorundasınız. Ama yönetmelikte ayrıca, bakın, kaymakam olabilmek için 657'nin devlet memuru olabilme şartlarının dışında kurumun getireceği ek eğitim şartı aranabilir.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Faruk Bey, gerek şart ile yeterli şart ayrı.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Dolayısıyla burada buna takılmamak lazım. Eskiden kalan 1.100 küsur tane 95'ten öncekilerin içerisinde vardır ama son alınanlar içerisinde, arkadaşlarımızın da söylediği gibi, 1 tane yoktur.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Evet.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Şunu da söyleyelim, arkadaşlarımız bilirler, Behiç Ağabey bilir, bu mesleği yapanlar bilir: Biz ortaokul mezunu başkomiserler, emniyet amirleriyle çalıştık. Ama ne oldu? Zaman içerisinde bunların hepsi elimine edildi, emekli oldu, bitti.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Yani o zamanki şartlar onu gerektiriyordu.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER ( Kilis) - Mühim olan, yeniden alım var mı, ona bakalım.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Evet, sizin kaymakamlık döneminizde -geçmişte başladığınız dönemlerde diyeyim- ortaokul mezunu komiser, başkomiser olmuş olabilir ama işte zamanla o iş geçti, artık biliyorsunuz, lisans mezunları ve lisansüstü mezunları bile işsiz geziyor ki sizin verdiğiniz rakamlarda 33 tane lisansüstü, 7.254 de lisans mezunu bekçilik yapıyor şu anda. Bu zaten başka bir mesele aslında ama yine de biz bu konudaki hassasiyetimizi dile getirelim.

Ayrıca, dün burada tartışılan en önemli meselelerden birisiydi bu sıvazlama meselesi. Yani orada elle arama işi de bir sıkıntı. Gelin, bu işten vazgeçin yani sıvazlama gitti, elleme geldi, olmaz.

MUSTAFA HİLMİ DÜLGER (Kilis) - Ayakla yapamazsın.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Ayakla yapın demiyoruz size Sayın Vekilim yani işin mavrasında değiliz, size bir öneride bulunuyoruz. Polis arayabilir ama bekçi zor, yapmasın bu işi; bekçinin o bildiğimiz imajı, bekçilik müessesi bu değildir. Başka bir amaç varsa bilemem, onu söyleyebilirsiniz ya da beynin arkasında başka bir niyet varsa onu bilemem ama elle arama işi yanlış bir iştir. Bekçinin birini makul şüpheli olarak görüp aramaya girmesi bize göre yanlıştır. Bu çok su kaldırır bilginiz olsun, hatta şunu da söyleyeyim: Sıvazlamadan kurtulduk, bekçiye sıvazlamak yasak -ki elini kaldırmadan sıvazlamak, nasıl yazmışlarsa onu da- ama ellemek serbest oluyor. Gerçekten yanlış bir uygulama bu. Bu toplum muhafazakâr bir toplumdur. Evet, bir kadını bir erkek arayamaz, doğru, denk gelmez ama belli mi olur, insanoğlu; çıkar, birisi de bir densizlik yapar mı? Yapabilir.

Teşekkür ederim.

Sağ olun.