| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi (2/2555) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 29 .01.2020 |
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, Anayasa'mızda "demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti" yazıyor. Demokratik hukuk devletinin yaptığı kanunların hepsinin hukuka uygun, demokrasiye uygun ve kanun devletine de yakışır bir şekilde tanzim edilmesi gerekiyor.
Şimdi bir düzenleme yapıyoruz bekçiler konusunda. Bekçiler konusundaki yaptığımız düzenlemenin ucuyla sonuyla hiçbir bağlantısı yok. Şimdi, arkadaşlar, bir mesleğin, özellikle, işte, ordu mensuplarımız olsun, Jandarma olsun veyahut da polis teşkilatımız olsun bir silsileye tabiler bunlar, bu silsile çerçevesinde kimin ne zaman ne iş yapacağı bellidir ve kimin kime nasıl bir görev vereceği, emir vereceği, o da bellidir. Bu çerçevede belli bir eğitimden geçtikten sonra bu mesleği icra ederler. Ayrıca da çeşitli dönemlerde seminerler vesaire düzenleyerek kendi mesleklerini geliştirmeleri konusunda, şartların zamana uygun bir şekilde hareket etmeleri konusunda ciddi bir eğitimden geçmeleri gerekiyor. Böyle olunca hukuk devletine yaraşır bir meslek ihdas etmiş oluyoruz. Şimdi böyle bir şeyde nereden başlayalım, nasıl bir şekle şemale sokalım biz bunu? Bu, bizim hukuk devletinin hiçbir ilkesine yani sadece bizim değil, bütün evrensel hukuk devletlerinde hiçbir şeye uymuyor değerli arkadaşlar.
Şimdi, kime nasıl tabi olacak bunlar? Kim nasıl bunları sevk ve idare edecek? Şimdi, iyi bir şekilde eğitim almayan bir kişi, bir meslek erbabı nasıl bu toplumun hukuk devletine, demokrasisine hizmet edecek, bunlar yok burada. Bunun için ben bu konunun daha ciddi bir şekilde hazırlanmasının ve tekrar gözden geçirilerek o şekilde getirilmesinin demokrasi açısından, sosyal hukuk devleti açısından yararlı olacağı kanaatindeyim.
Değerli arkadaşlar, bir kanunu alelacele yapıp ondan sonra uygulamada bir sürü sakatlığını gördükten sonra tekrar döndürmek, tekrar döndürmek akıllı insanların, akıllı toplumların işi değildir. Yapılan bir şeyin yanlışlığını gördükten sonra düzeltmek, tekrar tekrar düzeltmek hele bize hiç yakışmıyor. Doksan yıldan bu yana hukuk devleti olmaya çalışıyoruz, tekrar tekrar geriye dönüyoruz. Bir yasa teklifi sunuyoruz, yasa teklifine bir bakıyorsunuz doksan yılda sanki bir adım dahi bir mesafe kat etmemişiz; tekrar dönüyoruz, böyle alelusul işlerle, el yordamıyla yasa yapmaya çalışıyoruz.