TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, ilgili bakanlık temsilcileri, değerli basın mensubu arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Elâzığ depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum.

Ürün Güvenliği Yasa Teklifi'ni değerlendirmeden önce birkaç şey söylemek istiyorum. Komisyonumuz kurulduğundan beri doğru işler yapmaya çalışıyor. Burada yaptığımız çalışmalarda iktidar-muhalefet ayrımı olmadan ortak doğruda buluşmaya çalışıyoruz. Özellikle, biz muhalefet olarak komisyonların Meclisin mutfağı olduğunu, daha da güçlendirmek gerektiğini, belirli yasalarda her ilgilinin görüşü alınarak çalışmamız gerektiğini defalarca dile getirdik. Bunun için, başta Sayın Başkan olmak üzere Komisyon üyesi tüm milletvekili arkadaşlarıma da teşekkür etmek istiyorum.

Türkiye'nin gündemini meşgul eden, taraflı-tarafsız herkes tarafından reddedilen, kamuoyunda tepkiye neden olan termik santrallere baca filtresi takılmasını erteleyen yasa teklifi önce bizim Komisyonumuza gelmişti. Burada uzun uzun anlattık, bu işin çevresel ve sağlık yönünden yaptırımlarından bahsettik. Nihayetinde, Komisyon ve Genel Kurul aşamasından sonra baca filtresi takılmasını iki sene daha uzatan teklif maddesi bizim Komisyonumuzdan geçmedi. Bunun için de Komisyon üyesi tüm arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ancak daha sonra aynı madde başka bir torba kanun teklifiyle başka bir komisyona gitti ve oradan geçti. İşin daha üzücü yanı, Genel Kurul aşamasında -yine defalarca anlatmamıza rağmen- bizim Komisyonumuzda olan vekillerimizin de onayıyla Genel Kurulda kabul edildi.

Değerli arkadaşlar, bizler burada doğru olduğuna inandığımız her kanun teklifinde sizlere destek veriyoruz, yanlış gördüklerimize de muhalefet ediyoruz, sizleri uyarıyoruz. Aynı teklife burada "Hayır." deyip Genel Kurul aşamasında "Evet." denmesini doğru bulmadığımı belirtmek istiyorum. Baca filtresiyle ilgili teklife siz "Evet." dediniz, sonuna kadar savundunuz ancak Cumhurbaşkanımız reddetti. Bu aşamada, Meclisin etkinliğini ve yetkinliğini korumak gerekiyor. Dün "Hayır." dediğimize bugün "Evet." dersek, dün komisyondan geçirmediğimizi yarın başka komisyondan geçirirsek burada olmamızın bir anlamı yok. Burada işin büyük bir kısmının iktidar partisi milletvekillerinde olduğunu belirtip ona göre davranmaları gerektiğini düşünüyorum.

Değerli arkadaşlar, kabul etseniz de etmeseniz de Türkiye büyük bir kriz içerisinde. İşsiz sayımız her geçen gün artıyor. Ülkenin borcunun gelirine oranı yüzde 60 oranında artıyor. Hepiniz sosyal medya kullanıyorsunuz, hemen hemen her gün doğal gaz faturasını ödeyemeyen, elektrik faturasını ödeyemeyen vatandaşları görüyorsunuz, ailece intihar haberlerini duyuyorsunuz. Artık bunlara çözüm getirecek, vatandaşın cebindeki deliğe yama olacak yapısal reformlar gerçekleştirmeliyiz.

Sayın Başkan, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım; bugün görüşecek olduğumuz Ürün Güvenliği Yasa Teklifi'ne gelince: Üzerinde çalışılmış, sektörlerin ve piyasanın ihtiyacı olan doğru bir teklif olarak görüyoruz. Teklifle ilgili bazı ufak değişiklik tekliflerimiz, maddeler üzerinde önergelerimiz ve açıklanmasını istediğimiz bazı hususlar var. Özellikle, 20'nci maddenin iyice açıklanmasını istiyoruz. Onları maddelere geçtiğimiz zaman belirteceğim.

Değerli arkadaşlar, ayrıca, her toplantımızda bu şekilde gelen kanun tekliflerinde teker teker konuyu dile getireceğim. "Cumhurbaşkanlığı sistemiyle bürokrasi azalacak, milletvekilleri doğrudan teklif verecek, kanunlar daha hızlı bir şekilde görüşülecek." deniyordu. Komisyonumuza gelen bir önceki kanun teklifi de aynı şu an görüşeceğimiz gibiydi.

Değerli arkadaşlar, biz, komisyonların kanunların temeline inene dek çalışması gerektiğini, iyice anlaşılması gerektiğini savunuyoruz. Kanun teklifi Komisyonumuza geliyor, aynı gün içinde komisyon çalışması bitiyor. "Haftaya Genel Kurulda olacak." diyorsunuz, acele geçiriyorsunuz buradan ancak Genel Kurula gelmiyor. Bugün tartıştığımız kanun teklifi bunun bir örneği. Elimizdeki kanun teklifinde 96 milletvekili arkadaşımızın imzası var. "Yeni sistemde bürokrasi azalacak, milletvekilleri daha etkin ve daha yetkin olacak." deniyordu. Şimdi, bakıldığı zaman "Meclis iradesi bürokrasi tarafından mı yönetiliyor?" diye sormak istiyorum.

Komisyonumuzun değerli üyeleri, son olarak, eğer yasama yeri Meclis ise bu işin mutfağı da komisyonlarımızdır. Siparişle de gelse, bürokratik yolla da gelse kanun tekliflerine ve tasarılarına daha fazla zaman ayırıp önem vermeliyiz Sayın Başkan, kanundan etkilenen tüm sektörlerin görüşlerini almalıyız; ortak akılla uzun soluklu, yıllarca çıkartılmayacak temel kanunlar yapmalıyız diye düşünüyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.