ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Çok Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, özelde, Elâzığ ve Malatya'da yaşayan kardeşlerimizin, sonra da Türkiye'mizin başı sağ olsun. Hakikaten zor bir dönemden geçtik ve maalesef, Türkiye'nin her tarafı da sırayla, Manisa'sından Marmaris'ine kadar sallanıyor. Bu deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini de hatırlatıyor bize.

Şimdi Sayın Hulusi Şentürk Milletvekilimizin kanun teklifi olarak hazırladığı ve daha önce de biliyorsunuz 2001 yılındaki 4703 sayılı Kanun'un yeniden düzenlemesi. Türkiye için çok önemli. Hulusi Bey değerli bir milletvekilimiz ve deneyimli, Türk Standardları Enstitüsünden deneyimi var. Sayın Sezai Bey, Bakan Yardımcımız, yılların bürokratı ve hakikaten deneyimli.

Bu kanun teklifinin geneline baktığımızda, herhangi bir sorun gözükmüyor çünkü Türkiye'nin itibarını yükseltecek. Buradaki en önemli konu, Türkiye'de Türk milleti ürünlerine inanırsa zaten yabancılar da yavaş yavaş buna inanıyor. Türkiye markası ve Türkiye'nin ürettiği ürünlerde, bu konuda önemli gelişmeler kaydettik ve bizim Komisyonumuza da hakikaten bu konuda önemli iş düşüyor. Biz bunu genellikle olumlu değerlendiriyoruz.

Bunu ben maddeler bazında açıklayacaktım fakat biraz önce Sayın Tanal açıkladığı için söylüyorum. Özellikle cezalar arasındaki rakamların açılması keyfiyet doğuruyor. Örneğin, 5'inci maddenin (a) bendindeki 2 bin liradan 6.943 ila 86 bin arasında yani 6 bin ila 86 bin arasında neredeyse 46 kat fark var. Üçüncü fıkrasına baktığımızda, 32 bin lira ila 434 bin lira gibi bir rakam var. Bu, özellikle denetleme yapanlara keyfiyet oluşturuyor. Yani Bakanlığımız her ne kadar da iyi olsa da...

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - O, eski, size gönderdiğimiz 4703'teki ceza.

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Evet, şimdi öngörülen bu yasalar, bunlarla ilgili sınırları, aradaki şeyleri çok fazla. Yani memurun... Çünkü Türkiye'de bakıyorsunuz, firma düzgün değilse, merdiven altıysa ona çok ceza yazamıyorsunuz. En çok cezalar da bilinen firmalara yazılıyor aslında baktığınız zaman. Büyük firmalar, göz önünde ve adresi kaydı belli olan firmalar yazıldığı için bu sefer merdiven altı... Mesela, bir Antalya milletvekili olarak ben size söyleyeyim: Türkiye'de saat 5'ten sonra, gece, özellikle merdiven altı firmalar üretime başlıyor, gece yarısı üretimi bitirip sabah olmadan dağıtım yapabiliyorlar ve bunlarla ilgili herhangi bir kayıt da tutulamıyor. Çünkü mesai saatlerinde denetlenemiyor ama organize sanayideki bir firma -adresi belli, yeri belli- bütün kuralları uyguluyor, bunlara ceza. Bu cezanın keyfî kısmını, özellikle biz Bakanlık ve Komisyon olarak arada çok fazla uçurum oluşturmadığımız takdirde en azından bu keyfiyeti ortadan kaldırırız. Hakikaten, kişisel husumet olabilir, başka şeyler olabilir. Bu konuda yani firmaların... Hani cezayı kimi gördüyseniz ona yazıyorsunuz. Bu da tabii ki olumsuz ve işini doğru yapan insanların bir nevi de önünü kesmek oluyor. Bunlar arasındaki marjları daha kabul edilebilir hâle getirdiğimizde, bu ürün güvenliğiyle ilgili bu konu son derece önemli ve Türkiye'nin itibarına da çok katkı sağlayacak bir madde. Bizim Komisyonumuzdan geçmesi ve bunun altında bizim imzamızın olması bize de gurur verir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.