SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle bir yöntem üzerine birkaç şey söylemek istiyorum tabii herkesi burada selamlayarak. Bu Dışişleri Komisyonunun toplanma tarzı, yöntemi gerçekten oldukça aceleye getiriliyor ve yeterince bu önergeleri tartışma ve üzerinde çalışma imkânı bizlere verilmiyor. Şerhler bile apar topar hazırlanıyor. Dolayısıyla daha demokratik bir işleyişe ve özellikle mutlaka iktidar partisinin bu önergeleri hazırlarken kendine tanıdığı bir zaman vardır ama diğer partilerin de bu konu hakkında -yani gündeme getirilen konular hakkında- yeterince sağlıklı çalışabilmeleri ve komisyonda daha sağlıklı tartışma yürütebilmeleri açısından gerekli imkânın, zamanın tanınması gerektiğini söylemek istiyorum.

Onun dışında, bu önergeye ilişkin olarak sizler de halkımız da biliyor ki biz HDP olarak her zaman halklardan, doğadan, kadınlardan, emekten yana olan bütün önergeleri, bütün gelişmeleri destekliyoruz ve bunun için çaba harcıyoruz. Ancak bu önergede de bundan sonraki önergelerde de şöyle bir şey var: Birincisi, bu enerji politikalarıyla ilgili olarak esastan şöyle bir itirazımız var bizim; biliyorsunuz son dönemde bir iklim krizi tartışması var ve dünyanın yakın bir gelecekte hidrokarbonlardan kaynaklı, karbondioksit salınımından kaynaklı büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğu ve dolayısıyla da ekolojik bir hayatın örülmesi için, ekosistemi korumak için devletlerin, ülkelerin, halkların, toplumların kendilerini buna göre yapılandırmasının gerekliliği tartışılıyor ve bizim ise böyle bir süreçte odaklandığımız konular, özellikle son dönemde hep bu enerji politikalarında hem Türkiye'de madenlerle ilgili, hidrokarbonlarla ilgili, Doğu Akdeniz'de, Libya'da, işte şimdi burada Somali'de ve diğer Afrika ülkelerinde böyle yönelimlerimiz var. Bu yönelimlerin aslında halklar için ve doğa için, ekoloji için faydalı olduğunu düşünmüyoruz.

Ayrıca ben çok da merak ediyorum, Somali'yle bir bilgi paylaşımı olacağı söyleniyor. Türkiye'nin enerji, hidrokarbonlar konusunda ne kadar bir birikimi ve deneyimi var? Bu da ayrı bir soru işareti. Yani halkın kaynaklarının, halkın birikimlerinin daha gelecek öngörüsüyle, ekosistemi koruyan bir anlayışla seferber edilmesi gerektiğinin önemine dikkat çekmek istiyorum.

Yine, burada, mutabakat zaptında Türkiye tarafından arama faaliyetlerinde bulunacak şirketlerin nasıl belirleneceğine dair de herhangi bir bilgi verilmemiştir; onun da altını çizmek istiyorum. Yani bu sebeple anlaşmada, Türkiye'de ilgili alanlarda faaliyet yürüten şirketlere karşı eşit mesafede durma ilkesinin garantisi olmadığına yönelik bir izlenimimiz var.

Yine Somali'de insan hakları ihlallerinin -bilmiyorum bu iktidar partisini ne kadar ilgilendiriyor ama- oldukça had safhada olduğunu görüyoruz. Af Örgütünün Kasım 2019'daki yayınlarından bunu görebiliriz.

Bütün bu gerekçelerle HDP olarak bu anlaşmaya şerhlerimiz olduğunu burada belirtmek isterim.

Teşekkürler.