NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Aslında maddeyle ilgili imza yetkisi, geçici bir düzenleme olarak düşünülmüş, "geçici" olarak denilmiş ve bankacılık yetkisini tehlikeye düşüren işlemler... Bütün açıklanan kavramlar hep muallak, esnek. Bu da aslında bir nevi keyfiyet getirip herhangi bir tanımı olmadığında keyfî olarak, dikta rejimine uygun olarak istediğimiz işi yapalım. Bir taraftan kurumların ismini "bağımsız" diye tanımlıyoruz. Bağımsız kurumlar birçok işlemi yapmakla mükellefken biz biliyoruz ki kimi zaman bir Merkez Bankasındaki kişiyi atamada bile bağımsızlıktan yoksun, "Ben istediğim zaman atarım, yaparım." diye bir kavram var. Son zamanlarda Türkiye'deki birçok kuruma ne şekilde atama yapıldığını, onların nasıl yönlendirildiğini de herkes biliyor. Şimdi, burada tanım yapılmamış ve hukukçular, iki gündür basında da, birçok yerde de tartışıyorlar, görüş bildirirken de bir suç tanımlanıyor ama bu suçun içeriği ne? Böyle bir içerik de yok ve bu neyi gösteriyor? Siz yarın herhangi bir talimatla istediğiniz kişiyi tehdit ederek, tehlikeye düşürerek yetkisini çırpmak veya "Benim dediklerime uyun, benim dediğim çerçevede davranın, davranmazsanız size istediğiniz şeyi yaparız." O nedenle tanımın tümüyle yapılması lazım ve suçun tanımı olmadan zaten herhangi bir yasada da birçok uygulamada hatalar çıkacaktır ortaya ve eminim yakında da bu sefer bu maddenin düzenlenmesiyle ilgili tekrar bu Komisyona veya muhtelif yerlere düzenlemeler getirilecektir, herhangi bir açıklık olmadığı için kargaşalar ortaya çıkacaktır. O nedenle tanımın tam yapılması lazım ve ona uygun bir sürecin işlenmesi lazım. Yoksa bu bir tehdide dönüşür ve iktidar istediği şeyi, istediği kuruma, bankaya yaptırmakla, bir uygulamaya dönüşür.

Teşekkür ederim.