SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Teşekkür ederim.

Ben sorduğum iki soruya da yanıt alamamış oldum, onun için tutanaklara geçmesi açısından bir kez daha soracağım ama şunun altını çizeyim ben de: Bu yeni dönemin en kıymetli unsuru veri. Dolayısıyla verinin korunması ihtiyacı çok açık. Bunu bütün dünya da tartışıyor, veri sömürgeciliğine giden bir dönem var. Dolayısıyla insanı, bireyi ve toplumları veri sömürgeciliği yapacak olan iki güçten korumamız gerekiyor: Bir tanesi tekelleşen piyasa koşulları, ikincisi de iktidarlarla geçirdiği zaman devlet gücüyle halk aleyhine verinin kullanılması refleksi. Bu ikisini dengeleyecek bir arayış içerisindeyiz. Belki de buradaki soruyor olduğumuz sorular da bu ikisinin dengelendiğine dair bir güvencenin ortaya çıkmamış olması. Evet, mutlaka tekelleşen finansal piyasa güçlerinden bireyler ve toplumlar korunmalıdır ama bu yapılırken devlet gücünün de toplum lehine kullanılmasının garanti altına alınacağı bir hukuk düzenine ihtiyaç çok aşikârdır.

Tekrar sorma ihtiyacı duyuyorum: Buradaki ekonomik güvenlik tanımı içerisine kimin güvenliğinin girdiği nasıl tespit edilecek? Yani Meclis içerisine etki analizi gelmeyen, sosyal ve ekonomik etkilerini görmediğimiz yasaların geçtiği bir düzende, BDDK kimin ekonomik güvenliğini gözeterek karar veriyor olacak?

İkinci sorum, tekrar söylemek istiyorum: Bilgi paylaşımı -yine Sayın Paylan söyledi, altını çizme ihtiyacı duyuyorum- uluslararası çerçeveler tarafından bizim içine girdiğimiz bağlayıcı unsurlarla tarif ediliyor. Bu unsurların uyumluluğu konusunda bu yasa nasıl bir adım atmış oluyor? Yani işte vergi cennetleri, Paradise belgeleri, bununla beraber zaten ortağı olduğumuz FATF

Mali Eylem Görev Gücü... Bunlarla uyumu var mı bu yasanın, bunu öğrenmeye çok ihtiyaç duyuyorum.

Bir de bir not düşme ihtiyacı duyuyorum: Rıza deyip duruyorum, demin de söz edilmişti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Çok hızlıca ekleyeceğim Sayın Başkan, bir cümle.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun.

SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - "Bilgilendirilmiş rıza" kavramına geçme ihtiyacı var ve "bilgilendirilmiş rıza" dediğimiz zaman da -evet, insanlar okumuyorlar küçücük yazıları- belki burada çok tali bir konu olacak ama finansal ve dijital okuryazarlığın da geliştirilmesi toplumun gerçek bilgiye ulaşması açısından bu rızanın oluşumu için çok önemli, altını çizme ihtiyacı duydum.