KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.

Şimdi, bu torbada "manipülasyon" pek çok maddede konuştuğumuz bir mesele. Bu ortaklık yapısının değişmesiyle ilgili de hani bu iş spekülasyonu da olabiliyor, hani şu şirket satılıyor, alınıyor, yabancı alacak, şu alacak, bu alacak diye ama bu iş manipüle de edilebilen bir şey biliyorsunuz yani bu ortaklık yapısının değişmesi meselelerinde bu pay alımı, ayrılma hakkı ve çağrı meseleleri. Burada en çok sıkıntı, halka açıklık oranları çok düşük olan şirketler çok kolay manipüle edilebiliyor veya speküle edilebiliyor. Mesela örnek olarak Finansbankı vereyim. Halka açıklığı son derece düşük, şu anda defter değerinin herhâlde 15-20 mislinde falan işlem görüyor. Oysa bankacılık sektörünün ortalaması 1 bile değil yani defter değerinin 0,50'sinde. Mesela Halkbank şu anda 0,50'sinde işleme görüyor, ortalaması da 0,80-0,90 gibi işlem görüyor veya Kalkınma Bankası -geçen yıl bir görev verdik- şu an defter değerinin belki 30-40 katında işlem görüyor. İş Bankası kurucu şirketlerine baktığımızda, Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılası kadar bir değerden işlem görüyor, trilyon lira gibi bir değerden işlem görüyor. Bunun gibi pek çok sıkıntı var borsa değerlemelerinde. Şimdi, borsanın son altı ayını da bir ayını da bir yılını da yapsanız çok ciddi bir sıkıntı var ve bunların adil fiyat belirlenmesinde de sıkıntılar yaşanacaktır. Şimdi, bu halka açıklıkların düşük oranda kalması ve kolay speküle edilmesi veya manipülasyona tabi olması konusunda ne tip tedbirler alıyorsunuz SPK olarak yani bunu sormak istiyorum.

Mesela, geçenlerde burada bir torba yasada bir madde de geçirdik. Şimdi, Bera Holding, biliyorsunuz, İMKB'de işlem görüyor. Orada da ortakları vardı Bera Holdingin ve Bera Holdingin ortakları ayrılmak için davalar açtılar ve davaları kazanıyorlardı. Buradan bir yasa çıktı, onların statülerini değiştirdik ve Bera Holding hisseleri 1,60 liradan 5 liraya çıktı bunun sonucunda. Ben bununla ilgili suç duyurusunda bulundum. SPK olarak bununla ne yaptınız, ne tip tespitlerde bulundunuz ve sonucu ne oldu? Burada Bera Holdingin Başkanı "Hisselerimiz yükselecek." dedi. Düşünün, bakın, bir bilgiyi buradan veriyor. Ben arkadaşlara "Gidin, Bera Holding hissesi alın." dedim 1,60-1,70'te.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sen aldın mı?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben almadım. Bakabilir Başkan, kayıtları görür. Benim İMKB'de hiçbir şeyim yok yani 5 kuruşluk bir şeyim yok, onu söyleyeyim ama alanlar 3 katı olunca belki bir hayır kurumuna verebilirlerdi, onu ayrı bir şey olarak değerlendiriyorum ama bir spekülasyon olduğu kesin, en azından manipülasyon boyutunda; Sayın Başkanımız söylesin.

Sayın Başkan, bunların hangisi yüksek diye bir değer koyduğunuzda son altı ayda bile olsa, biliyorsunuz, bu "insider" bilgiler altı ay öncesinden de bilinebiliyor, bir yıl öncesinden de bilinebiliyor yani bu ortaklık görüşmeleri, yabancılarla görüşmeler, çeşitli bilgiler şirket ortakları veya şirkete yakın olan kişiler tarafından çok daha erken bilinebiliyor ve hisseler önden paketlenebiliyor özellikle halka açıklığı düşük olan şirketlerde. Sonra haber bir şekilde sızdırılıyor yani bu olaydan diyelim ki beş ay önce hisseler paketlendikten... "Paketlenme" diye bir tabir vardır, İMKB'de öyle denir. Paketlendikten sonra...

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sen bu işlerle uğraştın zannederim. "Hissem yok." diyorsun ama yani bu işlerle uğraştın sen, anlaşılıyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, ben okuyorum. Hiç uğraşmadım, benim hayatımda hiç böyle bir şeyim yoktur ama biliyorum, onu söyleyeyim.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şirketin var mı?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ayıp değil canım uğraşsan da.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Tabii, tabii.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya uğraşsam da olabilir tabii ki ama uğraşmıyorum ama biliyorum bu işlerin nasıl olduğunu. Eşimiz, dostumuz, arkadaşlarımız var; bu işlerin nasıl böyle olduğunu, servetlerin bir yerden bir yere nasıl aktarıldığını biliyorum. Hissedar paketlendikten sonra...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - "Paketlenme" tabirini de herkes bilmez ama.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Mesela İlknur Hanım diyor ki: "Ben iş kadınıyım ama paketlenmeyi bilmiyorum."

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Paketlenme" denir. Şöyle: Diyelim ki halka açıklığının yüzde 50'sini birisi toparlar, belli isimler vardır bu konuda SPK'nin peşine düştüğü. Hani belli ünlü isimler vardır "bıyıklı yabancı" "yerli yabancı" bilmem ne denir; hatta belli isimler vardır, bunlar paketlerler hisseyi. Sonra bir şekilde -maalesef geçmişte çok kötü uygulamaları da oldu, hâlâ da olabiliyor- haber medyaya sızdırılır, hisseler hareketlendirilmeye başlanılır; hisse 5 liradan alınır, hisse 20 lira olduğunda "50 lira olacak." diye söylenti çıkarılır; bu sefer halk devreye girer, 50 lira olacakmış diye piyasaya halk girer; paketler açılır, halka teslim edilir 30 liradan, 40 liradan; sonra hisseler gene 5 liraya düşer ve olan, trene son binenlere olur. Bu, manipülasyon boyutu işte.

Sayın Başkan, bunlarla ilgili, bu olan bitenle ilgili dünyada da sıkıntılar var ama tedbirler de alınabiliyor. Mesela Bera meselesiyle ilgili, diğer meselelerle ilgili siz ne yaptınız bugüne kadar? SPK olarak nasıl tedbirler aldınız? Neden bunlarla ilgili sizden bir şey duymuyoruz? Neden birilerini yakalayıp da " Aha da yakaladım, bak bu manipülatördür." diye sizden herhangi bir duyum alamıyoruz. Denetimleriniz mi etkisiz, yetersiz, yasal olarak bir engeliniz mi var, eksikliğiniz mi var?

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sen takip etmiyorsun herhâlde, burayı kaçırdın galiba.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Vallahi bilmiyorum ama eksiklik var olarak değerlendiriyorum. Eğer yasal olarak bir engel varsa Mustafa Bey onu teklife eklesin.

Diğer bir konuda da şunu söyleyeyim Başkanım: Bir önceki maddeyle ilgili, şu faktoring meselesiyle ilgili olarak hani ben bu faizde bir üst sınır olması gerektiğini söyledim yani en azından kötüye kullanımlarla ilgili. BDDK Başkanımız da şunu söyledi: "Merkez Bankasına yasa bu görevi veriyor." Ben de dedim ki o zaman bir an önce görevini yapsın. Siz de bu çağrıyı yaptınız Merkez Bankasına ama Merkez Bankası yetkilileriyle arada görüştüğümde "Bu yasa bu yetkiyi vermiyor, serbest piyasa" dendi. Şimdi Sayın Nebati'ye de soruyorum yani serbest piyasa diye bakacak mıyız "Bırakınız yapsınlar, bırakırız etsinler." Yoksa orayı da -sizin tabiriniz- zapturapta almak ihtiyacı var mı? Bir üst sınır koyma gerekliliğini düşünürüm, en azından hani, o riskleri de barındıran noktada. Factoringde de Merkez Bankasının yetkisi yoksa yasayla bir üst sınır konulması sektörün de faydasınadır. Bu kötü kullanımların yani yüzde 4'le, yüzde 5'le çek kırmaların önüne geçer diye düşünüyorum. Bununla ilgili de bir eksiklik varsa giderelim derim.