SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Sayın Vekilim, gerekçeyi açıklarken doğrusu, biraz benim endişemi artıran bir şey söylediniz, dediniz ki: "Basel gibi kriterlere tabi olmadan..." Mevzuatın etrafından dönecek bir esneklik arayışı.

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - "Mevzuatın etrafından..." demedim.

SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Hayır ama şunu söylediniz: "Orada bir mevzuat ve daha katı kurallar var, o katı kurallar insanları sıkıştırıyor. Bir mevzuat esnekliği olduğu için SPK üzerinden gidilsin isteniyor." Şimdi şu beni endişelendiriyor bir vatandaş olarak: Yabancının buraya yatırım yapmasını istiyoruz, değil mi? Hedefimiz o.

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Evet.

SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Yani burada da açıkça söylüyor. Yabancıya da deniliyor ki: "Biz kuralları katı olan bir yerde güvencesiz, sağlıklı bir ekonomi ve hukuk düzeniyle değil, mevzuatın 'esnek' diye tarif edildiği bir yere kaçmak durumunda kalıyoruz." yani hukuku ortadan kaldırdığınız için, iyi işleyen bir ekonomik düzeni ortadan kaldırdığınız için mevzuat esnekliği üzerinden mi cazip görünmeye çalışıyoruz? Sorum bu.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Hayır canım, yabancıya olur mu?

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Yerli de var, yabancı da var netice itibarıyla, SPK'nin kanunu belli.

SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Hayır, bir dakika, sorduğum şeyin bununla alakası yok.

Mevzuat esnekliği neyin eksikliğini gidermek üzere yatırımcılara -yabancı veya yerli- sunmak zorunda olduğumuz bir artıya dönüştü bu düzende? Sorumu ifade edebildim mi acaba? Yani neyin eksikliğini kapatmak üzere bir mevzuat esnekliğini tercih eder hâle geldik?

Hazır konuşuyorken birkaç sorumu ve görüşümü daha paylaşayım. Şimdi, açık riskli projeler için böyle yeni bir finansman aracı aranıyor ve yabancıların da ülkemizin şu anda var olan araçlarına ilgisinin çok zayıfladığı bir dönemde aranıyor. "Bugün niye gelmiyor yabancılar?" ya da "Finansal yatırımlar niye azaldı?" sorusunun yanıtı yeterince araç olmadığı mıdır yoksa var olan ekonomik düzen içerisinde güvencenin azalmış olması, dolayısıyla risk algısının artmış olması mıdır? Eğer ikincisiyse, ki benim tahlilim bu yönde, o zaman yeni araç sunmak bu sıkıntıyı bertaraf etmeye yaramayabilir. Bunu bir kere söyleyelim.

İkincisi: Bu saydığınız projeleri -Kanal İstanbul'u da dâhil ederim çünkü hepsinin ortaklaştığı yer mega proje doğası olan projeler bunlar- bunları bugüne kadar kamu-özel iş birliği modelleriyle yapmıştınız ve kamu-özel iş birliği modellerinde de dünyada öncü rol üstlenen bir hâlimiz vardı. Şimdi dünya buradan kaçıyor, biz de maliyetleriyle boğuşuyoruz. Aynı sıkıntının çıkması ihtimalini görüyor musunuz bu yönteme geçiş sağlanınca?

Son bir uyarı daha... Bu Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler işi elden çıktığı zaman büyük krizlere yol açabiliyor. İşte, Amerika'da, Avrupa'da 2008-2009'da patlamış olan ve hâlâ dünyanın çözemediği ekonomik krizin temelinde Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler Sistemi vardı. Şimdi bu Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler Sistemi'ni geliştirerek böyle krizlere daha açık hâle gelme riskimizi...