KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ben Uğur Bey'i seviyorum, sayıyorum. Tabii ki Komisyonumuzdaki bütün arkadaşlarımız aynı nezaket ölçüleri içerisinde sözlerini alıyorlar. Ama biz Plan ve Bütçe Komisyonundayız, gerek bütçe gerekse plan, aynı zamanda, siyasi iradenin de üzerinde var olduğu konular. Dolayısıyla, bütçeyle veya bütçeye dair burada bizim görüştüğümüz konularla ilgili siyasi yorumlar da siyasi açıklamalar da mesajlar da olacaktır; bu da işin doğasında var, sonuçta hepimiz belli bir siyasi anlayışın temsilcileriyiz. Sayın Süleyman Bey'in konuşmasını ben çok dikkatle dinlemiştim, içerisinde hakaret anlamına gelecek, hakaret olarak tanımlanacak herhangi bir söz sarf etmedi; eleştiri yaptı, siyasi eleştiri yaptı.

Uğur Bey, çiftçinin sorunları sizin dediğiniz gibi, kredi böyleydi şöyleydi, faiz şuydu buydu değil. Eskiden kredi desteği vardı çiftçiye, tabii bu neoliberal politikalar uygulanmadan önce bir kredi desteği devlet desteğiyle, çiftçiye sıfır faizli, çok düşük faizli, uzun vadeli olarak hazineden yapılan ödemelerle... Hatta, çok da eleştirildi "Ziraat Bankası zarar ediyor, zarar ettiriyorsunuz." diye; hâlbuki, hazineden bu kredi kaynakları aktarılmadığı için zarar etti. Yani bu konulara girerseniz içinde çok farklı tartışmalara, noktalara geliriz ama 160 milyar lira borcu olan bir çiftçiyi bugün sanki çok refah içerisinde, huzur, mutluluk içerisinde, her şeyi güllük gülistanlık gibi ifade etmeniz de kabul edilebilir değil. O konuyu burada kapatıyorum, tartışmamızın özü Türkiye tarımı değil. Siz oraya çektiniz, ben de onun için söyledim. Ama Süleyman Bey'in buradaki sözlerinin bir hakaret olmadığını özellikle ben de tutanaklara girmesi açısından ifade etmek istedim.