| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin (2/2633) Komisyona getirilme şekli ve görüşülme usulleri hakkında görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 24 .02.2020 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, Sayın Ök, değerli bürokratlar, basının değerli emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, dün Van Başkale'de bir deprem meydana geldi ve 9 vatandaşımız hayatını kaybetti; Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına da başsağlığı diliyorum. Ama böyle şartlarda meclislerin görevi yani milletlerin meclislerinin görevi yalnızca başsağlığı dilemek veya ailelerine sabır dilemek değildir. Biz hep bunu yapıyoruz, olaylar oluyor, vatandaşlarımız ölüyor; biz başsağlığı diliyoruz yalnızca. Böyle durumlarda, deprem ülkesi olan Türkiye'de bu meseleyi Meclisin gündemine taşımaktır esas olan yani bir seferberlik yaratarak "Nasıl, vatandaşlarımızın depremlerde ölmeyeceği -tıpkı Japonya'da olduğu gibi- bir Türkiye yaratabiliriz?" bunu tartışmaktır, Meclisin öncelikli gündemi bu olmalı. Elâzığ depremi oldu "Gelin bunu konuşalım." dedik, kimse oralı olmadı; işte, efendim, bankacıların dertleri varmış, bilmem neymiş, şuymuş buymuş, bunları konuştuk. Van Başkale'de bir deprem oldu, vatandaşlarımızı kaybettik. Bu sabah Manisa sallandı, bakın, bir hafta on gündür -değil mi Uğur Bey- Manisa sallanıyor, vatandaşlarımız parklarda, arabalarında yatıyor, bunu biliyorum.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hiç durmuyor zaten bir aydır.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İstanbul depreminin eli kulağında; düşünün, İstanbul'da küçücük bir deprem oldu binlerce bina yaşanamaz hâle geldi. Böyle bir durumda bir meclisin gündemi deprem olmalı veya işsizlik konusunda, ekonomik kriz konusunda vatandaşlarımızın sorunları var. Burada torbada da görüyorum yine, ekonomik meselelerle ilgili konular var ama Sayın Başkan, genelde hep işverenlerin sorununu görüşen bir Meclis durumundayız, hep işverenlerin yani patronların sorununu görüşen bir Meclis durumundayız. Elbette ülkede patronların da sorunları var, bu yadsınamaz ama vatandaşlarımızın ezici çoğunluğu patron değil, işçi ya da işsiz. Şimdi, bu torbada işçilerin sorununu çözen herhangi bir madde yok Sayın Başkan, ilgilenen herhangi bir madde de yok, işçilerin sorunu çözen herhangi bir şey yok; tam tersine Sayın Başkan, incelediniz, eminim ama işsizlerin fonundan patronlara para akıtan bir madde var. Şimdi "Böyle şeyler de olabilir." diyeceksiniz ama bunu en azından vicdanen dengeleyecek, insanlarımızın intihar ettiği günlerde vicdanen dengeleyebilecek maddelerin de olması lazım.
Bu noktada size şunu soruyorum Sayın Başkan: Şimdi, AK PARTİ'li arkadaşlarımız "Bizler bürokratlarla görüşüyoruz, bürokratlar bize sunum yapıyorlar. Geliyorlar, yürütme bize taleplerini iletiyor. Biz de bunun üzerine bu 80 arkadaş imza atıyoruz 'Milletin talepleri bunlardır.' diyoruz." diyorlar. Sayın Ök ve sanıyorum 80 arkadaşı imza atmışlar.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - 46.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Geçen torbada daha fazlaydı, 46 arkadaş.
Şimdi, Sayın Başkan, AK PARTİ'liler bu ülkedeki vatandaşlarımızın vekilleri de bizler neleriyiz? Bizler KPSS'yle mi geldik buraya? Hayır, bizler de vatandaşın oyuyla geldik. Şimdi, bürokratların talepleri olabilir, yürütmenin talepleri olabilir. AK PARTİ'li vekiller ile bürokratlar nerede buluşuyorlar? Milletin Meclisinde mi buluşuyorlar, AK PARTİ Genel Merkezinde mi buluşuyorlar, yoksa başka bir yerde mi buluşuyorlar? Niye onlarla buluşuyorlar, niye bizlerle buluşmuyorlar? Niye taleplerini bize aktarmıyorlar da şunun hazırlanma sürecine katkı sunsak veya...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Buluştuk ya beraber.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, hayır, bu önemli ama bakın, bütün torbalar böyle hazırlanıyor. AK PARTİ'li vekillerle buluşuluyor bir yerlerde, nerede olduğunu bilmiyoruz, size soruyorum: Nerede buluşuluyor? Bu benim sorumdur, açıkça söyleyeyim. O buluşma yerini biz de öğrenelim de Sayın Başkan, biz de icabet edelim oraya.
Sayın Ök, siz nerede buluştunuz? Bize niye haber vermediniz? Bize de haber verin, biz de bu buluşmaya katılalım ve milletin sorunlarını beraber çözelim.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Komisyon Başkanı çağırmadı mı?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, lütfen, tamam.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu konuda, bakın, katkı sunmak istiyoruz. Milletin talepleri size ulaşmıyor olabilir, saraya ulaşmıyor olabilir ama bize ulaşıyor; "Açız." diyorlar, "İşsiziz." diyorlar, "Deprem; güvensiz evlerde yaşıyoruz." diyorlar. Bu anlamda bu buluşmaları birlikte sağlayalım.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Peki.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, eleştirimiz baki. Daha on beş gün önce sizden rica ettik, "Sayın Başkan, lütfen bu son olsun. Etki analizi olmayan bir torba bir daha gelirse size, lütfen geri çevirin." dedik, siz de kafa salladınız. Ben bunu bir olur olarak almıştım ama daha on beş gün sonra Sayın Ök etki analizi olmayan bir torbayı size getirdi, Başkanlığa bıraktı ve bunu anında gündeme aldınız. Şöyle bir sıkıntımız var Sayın Başkan: "Yeni sistemde yürütme-yasama-yargı ayrı olacak." dediniz değil mi, "Daha etkin bir Meclis olacak." dediniz, vatandaştan böyle oy aldınız. Ancak bakın, geçen dönem Sayın Elitaş bütün yürütmeden yani saraydan torbaları alıp getiriyordu, bu sefer de Sayın Muş bu görevi yapıyor, saraydan torbaları alıp getiriyor buraya ve Meclisin gündemini o oluşturuyor, Sayın Muş oluşturuyor. Meclisin gündemini neden biz oluşturamıyoruz, neden milletin vekilleri oluşturamıyor?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Peki.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bu konuda size açıkça soruyorum: Hep beraber oluştursak bu milletin Meclisinin gündemini...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Şu ana kadar konuştuğunuzun hiçbirinin etki analiziyle, usulle alakası yok.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çok alakası var.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Ama ben yine sabırla sizi dinliyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çok alakası var.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Varsa söyleyin, ne söyleyecekseniz söyleyin.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, çok alakası var çünkü tam da bu torbaların hazırlık sürecini anlatıyorum Sayın Başkan. Eğer "Bunlar yanlış." diyorsanız, buyurun, söyleyin. Bu torbalar böyle hazırlanıyor; saraydan torba alınıp getiriliyor Sayın Muş tarafından, vekillerimiz imzalıyor, bir yerlerde buluşuluyor, bilgi, brifing veriliyor ama...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sizinle buluşulmuyor mu Sayın Paylan?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bizimle buluşulmuyor, bizim katkımız alınmıyor. Bu anlamda bu buluşmaları birlikte yapıp milletin hayrına yasalar çıkaralım derim.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Peki.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Diğer mesele, Sayın Başkan, yasama kalitesi. Ahilik Fonunu bu Meclisin bu Komisyonu görüştü üç yıl önce bu günlerde, değil mi arkadaşlar? İki buçuk yıl önce, kriz günlerinde "Yapmayın, yanlış olur." dedik. Değerli konut vergisi gibi onlarca örnek var. Yine yasama kalitesi olmayan bir torbayı görüşeceğiz Sayın Başkan. Daha geçen torbada olan şeyler yeniden değişiyor.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - İyi de bunun usulle ne alakası var?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çok alakası var.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Nereye kadar gidecek böyle?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, lütfen, lütfen...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Daha derinlemesine tartışılması lazım.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Peki.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - On dakikadır konuşuyor. Çok ayıp bir şey!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu anlamda, milletin önceliklerini önceleyen, milletin vekillerinin bir arada milletin hayrına yasa yaptığı şartları yaratmak sizin sorumluluğunuz.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Peki.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Böyle saraydan gelen torbalarla Meclisin gündemini belirlemekle olmaz Sayın Başkan.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Nereden çıkardınız saraydan geldiğini?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Saraydan geldi. Nereden geldi?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Var mı elinizde bir tespit?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Saraydan geldi.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Var mı elinizde bir tespit?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Muş nereden alıyor?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Var mı elinizde bir tespit?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Var, var.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Söyleyin o zaman. Söyleyin, açık mikrofon, söyleyin.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Var efendim, var.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Söyleyin, açık mikrofon.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Muş saraydan alıyor, getiriyor buraya torbaları, bu kadar net.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Hayır, elinizde var mı bir tespit?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, Sayın Muş getiriyor, net.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Varsa elinizdeki tespit...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Muş desin ki: "Ben saraydan alıp getirmedim torbayı."