UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, sayın basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, öncelikle, tabii, maddelerde söz alacağız ama geneli sırasında en önemli hususlardan birisi, önemli düzenlemeler var desteklediğimiz ama eksik bulduğumuz.

Bunlardan birincisi, gazilerimizle ilgili düzenleme. Tabii, çok vahim bir hata yapıldı, dört aydır maaş alamayan yüzlerce gazimiz var Türkiye'de; SGK'den kaynaklanan, sonra "sehven" denilen... Gazilere karşı öyle sehven hata falan yapılamaz ama hâlâ, bugüne kadar, bu arkadaşlarımız, bu kahraman gazilerimiz maaşlarını alamadılar. Ama bunun yanı sıra şimdi getirilen düzenlemeyle, yirmi yıl çalışmış olmak, 5000 gün prim ödeme şartı isteniliyor. Bu şartlar çok ağır, bunun mutlaka 5510 sayılı Kanun'la uyumlu hâle getirilmesi yani on beş yıl sigortalılık, 3900 prim ödeme günü sayısını tamamlamayla eş noktaya getirilmesi lazım.

Bir de gazi olmadan önce yani askerliğinden önce çalışan, çalışmış olanların, işte, iki yıl, üç yıl, beş yıl çalışmış olanların, bu teklife baktığımızda, sanki çalıştıkları günler hesaba katılmamakta, sıfırlanmakta gibi bir bilgi bize aktarıldı. Tabii ki değerli bürokratlar burada, maddelerde onlardan bilgi alacağız.

Bence, gazilerle ilgili hiçbir fedakârlıktan kaçınmamamız lazım. Az önce -değerli Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilleri de şahittir- kapıdaydı birkaç arkadaşımız, çok büyük sıkıntıları var. İşte, bu sehven yanlışlık yapılan emeklilerin bence emekliliklerinin korunması gerekmektedir. Onların prim gününü artıralım vesaire gibi... Çünkü beş yıldır çalışmıyor, emekli, şimdi diyorsunuz ki "Hayır, sen çalışmaya devam et." Bu doğru değil.

İkincisi, yine gurbetçilerle ilgili bir düzenleme olduğunu söyledi hazırlayan -grup adına- sayın milletvekilimiz, bu tamamen yetersizdir. Bence, gurbetçilerin sorunlarına uzak kalan bir metin bu. Gurbetçiler bizden BES beklememekte, tam tersine haziran ayında, bizim buradan yaptığımız tüm uyarılara rağmen, çıkardığınız, onların SGK yoluyla emekliliğini engelleyen, onları BAĞ-KUR'lu hâle getiren yani daha fazla prim ödeyip daha düşük maaş almasına neden olan kanunun düzeltilmesini beklemekteler ama bu yok.

İkinci bekledikleri bir şey -hepiniz biliyorsunuz- yurt dışında olup da emekli olan, oradan prim ödeyip emekli olan gurbetçilerimiz, değerli kardeşlerimizin şimdi orada çalışmalarına izin verilmiyor. Burada, sizler, bizler, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları emekli olduğunda ikinci bir işte çalışabilir Türkiye'de ya da yurt dışında ama on yıllardır Berlin'de, Hollanda'da, Fransa'da çalışan gurbetçiler, sigortasını ödeyip primini ödeyip oradan emekli olduğunda, biz onların yurt dışında çalışmasına mâni oluyoruz, izin vermiyoruz. Yani "minijob" denilen şeyi istiyorlar. Aslında, o da yanlış; bence full-time çalışmalarına izin veren düzenlemeyi biz bu torbada görmeyi beklerdik. Dışişleri Komisyonumuzun bünyesinde Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Alt Komisyonu kuruldu; gittiler, gezdiler; orada onlara aktarılan belki de tek en önemli talep buydu ve bu talep burada yok maalesef, o yüzden yetersizdir.

Bedelli askerlik konusunda, üç yıl çalışma yerine üç yıl kalma düzenlemesi yurt dışında olumlu karşılık buluyor ama aynı şekilde, bu, yine, sizlerin getirdiği, bin euroya düşürülmüştü, şimdi orada bedelli askerlik ücreti 5 bin küsur euroya çıkarıldı. Sadece bu 5 bin küsur euroyu bulamadığı için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını terk etmek zorunda kalan gençlerin sorumluluğunu sizlerle paylaşmak isterim yani bu noktaya getirmememiz lazım gençleri diye.

Benzer şekilde, bu torbada gördüğümüz, çok önemli bulduğum -tabii, hep söylendi, ben de söylemek istiyorum- bu yapılan dernek üyeliklerinin bildirim yükümlülüğü Anayasa'ya aykırıdır, net bir şekilde fişlemedir ve maalesef, birçok insanın işe girerken ya da başka konularda aranan bu "güvenlik soruşturması" denilen yerde bu fişlemeler güvenlik soruşturmasına girecektir. Bu doğru değildir. Dediğim gibi, Anayasa'nın -tabii, benden önce bunu İbrahim Hoca gibi üstatlar söyledi ama- 17'nci ve 27'nci maddelerine, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na aykırıdır.

Vurgulamak istediğim son birkaç husustan biri de bu 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'da önemli bir şey getiriyorsunuz. Bizim hep söylediğimiz bir husus. "Bakanlık yenilenebilir enerji üretim tesisleri için tavan fiyatını Türk lirası üzerinden belirleyecek." diyorsunuz; doğru, güzel, Genel Başkanımız zaten uzun süredir söylüyor, parti sözcülerimiz söylüyor "Artık döviz üzerinden sözleşme yapmayın." diyoruz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Buyurun, tamamlayın lütfen.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - ...ama bunun aynısının şehir hastanelerinde, aynısının Kütahya Havalimanı'nda uçmayan yolculara, aynısının Osmangazi Köprüsü'ne yani döviz üzerinden garanti verdiğiniz her yere yapılması gerekmektedir. Tabii, buna ilişkin, bu maddelere ilişkin başka itirazlarımız olacak ama onları maddelerde söyleyeceğiz.

Son olarak, tabii, yine, ben de İşsizlik Fonu'nun kullanılmasına ilişkin birkaç görüşümü ifade etmek istiyorum.

Fon, bir kere çok kötü yönetilmekte. İşsizlik maaşı yani işsiz işçilere verilecek ve onların ihtiyacı olan maaş dışındaki giderler artmakta ama işçiler faydalanamamakta. Ne istiyorlar? Geçenlerde toplantı yapıldı, eminim takip etmişsinizdir, hem sendikalar hem işveren tarafı, ikisi de ilginç bir şekilde, başka hiçbir konuda uzlaşamazlar ama İşsizlik Fonu'nun kullanımı konusunda talepleri aynı, genişletilmesi. Kendileri burada, sözcüleri burada. Fondan kullanımın genişletilmesi, kolaylaştırılması, daha çok kişinin işsizlik sigortasından faydalanması konularında taleplerini ifade ettiler. Biz, bu torbada bunları görmek istiyoruz yani işsizlerin bu fondan daha kolay faydalanması, daha geniş, daha uzun sürelerle faydalanmasını görmek istiyoruz ama biz, her seferinde -hep sözcülerimiz ifade ettiler- maalesef, bu torbalarda hep işverenin daha fazla İşsizlik Fonu'nun kullanımını sağlayan maddeler görüyoruz.

Burada sizinle bir hususu paylaşmak istiyorum. Fonun sürdürülebilirliği sıkıntılı. Ne demek istiyorum? Yani fon sadece erimiyor -hep eriyor diyoruz ya- tam tersine artık geriye gidiyor. İşte, burada yetkililer var. 2020 Ocak ayı sonundaki rakam ve 2019 Aralık ayı sonundaki rakama baktığınızda düşüş gözükmekte. O yüzden, İşsizlik Fonu'nun kullanımı konusunda, sürekli ilgili ilgisiz yerlere kullandırmak yerine, gerçekten işçilerin ihtiyacı için kullanılmasında fayda var diyorum.

Çok teşekkür ediyorum.