KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Olayı sadeleştirmeye çalışacağım şimdi. Bir kişi, bir vatandaşımız gazi olduğunda malul maaşı bağlanıyor, bununla ilgili bir sıkıntı yok, sorun bundan sonra. Şimdi, 2013 yılına kadar -2013 yılında çıkan yasa, ondan da birazdan bahsedeceğim- o zamana kadar gazilerimiz, her malul gazi aynı zamanda engelli bir vatandaş olduğundan, engelli kontenjanından yani o yasaya tabi olarak on beş yıl, 3600 günden emekli olabiliyordu, 2013'te bu değiştirildi, dendi ki: "Sizi biz engelli kontenjanından, engelli statüsünden tekrar emekli yapmayacağız, siz 60 yaşına kadar çalışın." E şimdi bu olabilir mi? Şimdi, gazi yaralandı... Bu 236 kişi de aslında engelli statüsünden emekli olanlar. 2013 yılından sonra... Ha, kanuna aykırı olarak "sehven" dediği doğru ama onlara geçmiş çalışma süreleriyle ilgili bir avantaj sağlanmadı ki. Zaten on beş senesini doldurmuştu ama kanuna aykırı olarak devam ettirildi süreç, 236 kişi emekli ettirildi; bu kadar basit, engelli statüsünden yani orada bir imtiyaz sağlanmadı bu gazilerimize.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayılmayacak günleri saydıkları için emekli oldular.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Yok, sayılmadı da birçoğunun aslında, zaten on beş yılını doldurmuştu onlar.

Şimdi, gelelim "Mecliste oy birliğiyle" dediniz. Bu, Komisyonda bile görüşülmemiş bir madde biliyor musunuz? Komisyonda görüşülmüyor, geliyor Meclise ve Mecliste de aslında bir yanıltmaca var, başka bir kelime kullanmak istemiyorum "Vazife malulü aylığı yüzde 25 artırılacak." deniyor. Diğer boyutuyla ilgili yani "Siz 60 yaşınıza kadar çalışın." boyutuyla ilgili hiçbir söz talebi yok, kimse bilmiyor. Sordum Sayın Vekilimiz Akif Hamzaçebi'ye "Ben onu bilmiyordum, yüzde 25 artırım bizim aklımıza yattı." diyor. İyi niyetli olarak bakılmış ama arka taraftan "Sen engelli değilsin, sana bir kere biz vazife malulü maaşı bağladık, sen 60 yaşına kadar çalış." deniyor. Yani bunu kim getirdiyse Meclise, yazıklar olsun. İşte, gazim burada, yüzde 80 engelli, nasıl çalışacak 60 yaşına kadar? Dışarıda, 2 bacağı olmayan gazim var, nasıl çalışacak? Hiç mantıklı değil. Dolayısıyla burada şunu dedik biz aslında gazimize: "Senin tek bacağın yok, evet, diğer bacağını da kaybedersen işte o zaman engelli, emekli olabilirsin." Ama mevcut kayıp hâlinde, "Ben sana malul maaşı bağladım, seni bir daha engelli olarak on beş yıl, üç bin altı yüz günde emekli etmem." dedik işin özeti bu.

Şimdi, buraya geldiğimizde Cavit Vekilin dediği gibi bozduğunuz şeyi tekrar yapmaya çalışıyoruz. Yani zaten on beş yıldı, onu altmışa çıkardık, şimdi tekrar yirmi yıla düşürmeye çalışıyoruz. Birinci sorun, ağır engelli olanların gözlenmemesi yani bunların direkt mağdur edilmesi. İşte, 6 derece var. 1053 sayılı Nizamname'ye göre 6 derece var. 1'inci derece en sıkıntılı olan yüzde 80 üzeri, 6'ncı derece yüzde 40'ın üzerinde ama ona göre yine daha az mağdur şeklinde. Biz, buraya dedik ki: "1 ve 2'nci derece için on beş yıl, üç bin altı yüz gün; 3 ve 4 için on yedi yıl, dört bin iki yüz gün; 5 ve 6'ncı derece için yirmi yıl, beş bin gün." Aslında hepsi on beş yıl, üç bin altı yüz gün olmalı bana göre. Hepsi engelli statüsünden emekli olmalı. Dediniz ya biraz önce, şimdi oraya da geleceğim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yarın öbür gün yine aynı şey çıkacak.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Şimdi, iş kazası... Bakın, iş kazasıyla ilgili bir örnek vereyim. İşe giden bir insanın bir amacı vardır. İşe giden bir insanın kutsal amacı, evine ekmek götürmektir, doğru mu? 1 bacağını kaybettiğinde ona iş kazasıyla ilgili maaş bağlıyor muyuz? Bağlıyoruz. Ve engelli statüsünden de emekli ediyoruz, biliyor musunuz? On beş yıl, üç bin altı yüz gün, bacağını kaybettiğinde. Peki, gazime de maaş bağlıyoruz, bacağını kaybetti, mayına bastı, vatan için, kutsal bir amaç için. Ama ona diyoruz ki: "Sen on beş yılda emekli olamazsın." Ee, şimdi, iş kazasında olana veriyorsun, maaşını da veriyorsun, engelini de veriyorsun on beş yıl.

SALİH CORA (Trabzon) - Ona da istihdam hakkı veriyorsun.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Tamam, tamam fazlasını bile vermek lazım Vekilim, bunun şeyi mi olur? Daha fazlasını vermek lazım, bu gazi. Vatan için... Yani bir karşılaştırma yapalım, ona da maaşını bağlıyorsun, onu da engelli statüsünden emekli et. Niye zorluyorsun, "60'a kadar çalış." diyorsun? Niye "yirmi sene" diyorsun? Bu işler yanlış işler.

Şimdi, aylık bağlandığı tarihten önceki hizmetlerin hesaba katılmaması. Bakın, şimdi, şu tabloyu açıklayacağım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - O kadar zorlama yok, genelde 60.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Bu yasa olmasa 60. Bu yasa olmasa 60.

CAVİT ARI (Antalya) - Teklif olmasa...

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Bu yasa gelmese 60. Onu da zorla getirdik yani üç aydır uğraşıyoruz. Şimdi, aylık bağlandığı tarihten önceki hizmetlerin hesaba alınmaması...

Süleyman Vekilimin de sözünü alabilir miyim Başkanım uygunsa? O verecekti.

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Tabii, tabii, beş dakika verdim Başkanım.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Kesmedim ki sözünüzü.

Şimdi, sözünüzü bitirin, ben onun sözünü vereyim tabii de.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Süre sınırlaması yoksa sıkıntı yok.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Yani şu anda bir kısıt getirmiyorum, olay güzel gidiyor, müzakere yapıyoruz.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Bitireceğim Başkanım.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Buyurun.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Şimdi, aylık bağlandığı tarihten önceki hizmetlerin hesaba katılmaması önemli bir sorun, evet. Şimdi, gazilerin gazi olduktan yani maaş bağlandıktan önceki bütün primleri siliniyor. Bunun ne zaman olduğu önemli değil. Yaralanma tarihi de olabilir, yirmi sene sonra da olabilir. Böyle örnekler var, vereceğim örnekleri, az da değil, çok, yani maaş bağlandıktan öncekini komple siliyor sistem. "Genel olarak böyle" deniyor ama gaziler için Anayasa'da pozitif ayrımcılık var, uygulayalım onlara, Anayasa'ya girmiş bu.

Şimdi, burada asıl soru şu: 5510 sayılı Kanun'un 38'inci maddesi, biz bunu kaldırırsak birçok sorunu çözmüş oluyor. Hangi cümlesi? Şöyle diyor: "Malullük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlanmasında vazife malulü aylığı bağlandığı tarihten önceki süreler dikkate alınmaz." İşte, bu cümle. Bu cümle, sakat, bunu çıkarttığımız an, oradan öncekini sayarsak zaten birçok sorunları çözülmüş olacak ama yine 60 yaşı zaten kabul etmiyoruz, ona ek olarak.

Şimdi, özetlemek istiyorum mağduriyetleri. Şöyle ayağa kalkacağım. Şu, yaralanma tarihi olsun -simgelerle gösterdim- şu da gaziliğini aldığı tarih yani maaş bağlandı diyelim sisteme göre. İkisi aynı olduğunda bir mağduriyet var, aynı tarihte olsa bile, işte o A1 dediğimiz, öncesi sayılmıyor. Bunlar daha çok erler için geçerli, yani er geliyor, daha önce çalışmış, gazi oluyor. Subaylarda, astsubaylarda yok. Gazi olmuş, önceden de iki-üç sene çalışmış, bu dikkate alınmıyor şu an sistemde.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Mikrofondan uzaklaştığınız zaman kayda girmiyor, isterseniz...

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Göstermem de lazım, şöyle yapayım.

Şimdi, bu konu anlaşıldı sanırım yani A1 burada gösterildiği gibi sayılmıyor şu an. İki, üç yıl burada kaydediyor gazimiz, niye kaybetsin? Birinci sorun bu.

İkinci sorun: Yaralanma burada, gaziliği çok sonra almış, ekstra bir örnek, olabilir, yirmi sekiz yıl, on yıl, on beş yıl, onları da okuyacağım size. Raporu doktor yanlış yapmış, raporu yanlış vermişler, on beş yirmi sene sonra almış, onu da cebinden ödemiş primini, "Onu sileriz biz." diyoruz. Ya, böyle bir mantık var mı? Zaten gelmiş 50-55 yaşına, "70-80'de emekli olurum, mezarıma beklerim." diyor; mezarda emeklilik. Bu da çok ciddi bir sorun, bunu düzeltmemiz gerekiyor.

Şimdi, diğer konu, yani 5510/38'inci maddeyi çıkarttığımızda, "Sayılmaz." ibaresini, "Aylık bağlandığı tarihten önceki süreler dikkate alınmaz." ibaresini çıkarttığımızda çözüyoruz, bu ikisi gidiyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Vekilim, anlayayım diye söylüyorum: Mesela baktığınızda "vazife hak malulü" diyor ya orada, doktor yanlış rapor vermiş, mahkemeler de düzelti olayı.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Evet, öyle oluyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - O tarihten sonra o hak kazanır ki, emeklilikte günler sayılır.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Sayılmıyor.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Geçmiş sayılmıyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hayır, ama malulden sonra çalışıyor zaten.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Yok, sorarsanız, sayılmıyor.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Geç aldığı için...

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Yani burada...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Malul olduktan sonra çalışıyor ama arkadaş, biz malul...

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Ama sıfırlanıyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Malullükten öncekileri yok sayıyor ya.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Bu sıfırlanıyor yirmi sekiz yıl, üzerine yirmi yıl daha çalışacak.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Günleri kazanır o zaten mahkemede.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Yok, olmuyor işte, sorarsanız.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Çelebi, tamamlayın artık sözlerinizi.

Buyurun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yüzde 90 ben davayı kazanırdım.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Olmuyor işte, yasa var çünkü yasaya aykırı davranamıyorlar.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yasa öyle diyor: "Malullükten sonraki günleri ben sayarım."

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - En azından 5510/38'i kaldırırsak bu iki sorunu da çözüyoruz, bu iki tanesini de çözüyoruz. Ama mevcut 4'üncü maddede şunu eklersek, aylık bağladığı tarih değil de gazilik alınmasına yol açan yaralanma tarihini veya terhis tarihini esas alırsak bu yirmi sekiz yılı çözebiliyoruz sadece. İkisini de çözmek istiyorsak 5510/38'in sonunu kaldırmamız gerekir.

Şimdi, mağdur gazilerden gelen mesajlar var.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Çelebi, son bir dakikanız.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Şöyle diyor: "Ne diyeceğimi şaşırdım. Yirmi sekiz senem silinecek. 1986 yılında askerdim, 2016'da gaziliğimi aldım, 53 yaşındayım, işe alsalar bile 73 yaşında emekli olurum, vicdanınıza sığar mı? Yüzde 55 özürlüyüm." diyor Gazi Kenan Arslan. İsimleri de var. Yine, bunun gibi on dokuz yıl var, on bir yıl var, yanıyor, on bir yıl yanıyor.

Üçüncü sorun da maaşların kesilmiş olması. Bu maaşların iade edilmesi gerekiyor.

Bir mesaj gazimizden, diyor ki: "Üç aydır maaş alamıyoruz. Şu an İskenderun'da ikamet ediyorum. Ama Sivas'ta yapılmakta olan hayvan pazarında şantiyede eksi 17 derecede çalışıyorum bu nedenle. Kafamda kurşun, sırtımda bomba parçaları duruyor, soğukta çalışamıyorum ama mecbur kaldım." Mustafa Gün, gazimiz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Teşekkür ediyorum.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Maaş alamadığı için... Dolayısıyla bu üç sorunu çözmemiz gerekiyor.