| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2633) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 25 .02.2020 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, çok masumane... "Efendim, biz bu kayıtlara bakacağız, vatandaşlar da internetten bakacaklar, böylece hangi derneğe üye olduklarını görecekler." Çok masumane gösterilmeye çalışılıyor ancak...
En son söylediğinizden başlayayım Sayın Bakan Yardımcım: Kişisel Verilerin Korunması Kanunu var mı? Var ama bu Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nu maalesef yalnızca bizlere karşı uyguluyorsunuz; hem vatandaşlara hem de muhaliflere. Yalnızca İstanbul seçimlerinde -bakın, yalnızca İstanbul seçimlerinde- Kişisel Verilerin Korunması Kanunu defalarca ihlal edildi. AK PARTİ bütün vatandaşlarımızın bilgilerine ulaştı; engelli kaç kişi var, işte efendim, oy kullanamayacak kaç kişi var; hepsine ulaştı ve bununla beraber seçimi iptal ettirecek dosyayı Yüksek Seçim Kuruluna bu bilgilerle ulaştırdı. Şimdi, iş başvurularında da -açıkça söyleyeyim- kamuya başvurularda da hâlâ yargıda aklanmış bazı vatandaşlarımıza siz fişlemeler üzerinden ya pasaportlarını vermiyorsunuz ya memnu haklarını vermiyorsunuz, göreve iade meselelerine engel koyuyorsunuz. Pek çok konuda engeller var, vatandaşlarımız böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya. Kişisel veriler bize karşı korunuyor, vatandaşa ve muhaliflere karşı korunuyor ama iktidara karşı maalesef korunmuyor. Gittikçe bir polis devleti olmaya doğru gidiyoruz ve vatandaşta bu algı net bir şekilde oturmuş durumda, net. Her alanı zapturapt altına aldınız, geçen hafta da bankacılık sistemini zapturapt altına alacak bir madde geçti. Şimdi de dernekleri zapturapt altına alacak bir maddeyle karşı karşıyayız, bu algı nettir. Bakın, bu dernekleri zapturapt altına alacak madde geçen yıl bu Meclise geldi, İçişleri Komisyonunda görüşüldü, Genel Kurula geldi, Genel Kurulda bütün partilerin uzlaşısıyla arkadaşlar, torba yasa teklifinden geri çekildi.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Aynısı olur mu ya?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Aynısı, aynısı. Bu maddeler İçişleri Komisyonunda görüşüldü.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya aynısı değil.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Aynısı arkadaşlar, kendisi söylesin, aynısı.
Bu maddeler İçişleri Komisyonunda görüşüldü, Genel Kurulda bütün Grup Başkan Vekillerinin, bütün partilerin uzlaşısıyla geri çekildi ve bunun üzerine de muhalefet...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Geri çekilme sebebi bu çekinceler mi?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, bu çekinceler dillendirildi ve geri çekildi. Meclisin ortada bir iradesi var ancak Meclisin iradesini maalesef kabul etmeyen de bir anlayış var, o polis devleti anlayışı var; "Her alanı zapturapt altına almak istiyoruz." diyorlar.
Bakın, Nilgün Hanım, siz diyorsunuz ki: "Efendim, vatandaş bir derneğe üyeymiş, bilgisi dışında üye olmuş olabilir, oradan çıkamıyormuş ya da zor çıkıyormuş." Bunların hiçbiri doğru değil, kusura bakmayın.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Doğru.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Doğru değil. Vatandaş hangi derneğe üye olduğunu bilir. Diyelim ki çıkmak istiyorsa da oraya yazılı bir başvuruda bulunur, aidat borcu varsa da tabii ki öder -zaten onlar 3 kuruş şeyler, böyle büyük rakamlardan bahsetmiyoruz- ve çıkar. Bu kadar kolay bir uygulama. Ve dernekler esnek örgütlenmelerdir zaten, dünyadaki en esnek örgütlenmeler derneklerdir yani siyasi parti örgütlenmesi gibi değildir. Dernekler son derece esnektir. Ya bir hemşehri derneği de olabilir, efendim -az önce görüştük- av derneği de olabilir, kanarya severler derneği de olabilir.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya çıkmış, çıktığı hâlde kaydı orada duruyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya arkadaşlar, bakın, esnek örgütlenmelerden bahsediyoruz. Bunlara girmek de son derece kolaydır, çıkmak da son derece kolaydır. Mesele şu arkadaşlar, bakın: Şimdi, bu alanı zapturapt altına almak isteyen bir düzenleme var ve bunun üzerinden de vatandaş fişlenecek ve sonraki kamuyla ilgili her işinde o fişlemelere göre bakılacak ve kamu ona göre davranacak. Bakın, geçen yıl sanıyorum bir genelge çıkarıldı İçişleri Bakanlığı tarafından, bu yasa önerisi o yüzden geldi. Çünkü bununla ilgili davalar açıldı dernekler tarafından. İçişleri Bakanlığı yasası olmamasına rağmen, bilgi almakla ilgili yasa olmamasına rağmen bütün derneklerden üyelerinin bilgisini istedi, öyle değil mi Sayın Bakan Yardımcım? İstediniz, benim üye olduğum derneklerden de istendi ve hepsi de verdiler.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ee?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hepsi de verdiler ama şöyle bir sıkıntı var arkadaşlar...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Birkaç milyon vatandaşımızın bilgisini aldı ama inanın kaç milyon vatandaşımızın da bilgisini alamadı çünkü resmî veriler vardır biliyorsunuz, son dönem T.C.'sini alabildiği diyelim ki... Ama kırk yıllık, elli yıllık, otuz yıllık dernekler var. Diyelim ki üyeler orada ama T.C.'sini alamamış; üye var, onları bildiremedi. Şimdi ne olacak?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Genel Kurulu nasıl yapıyor?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hazırun cetvelinde bunlar oluyor.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - O zaman gerçekçi genel kurul yapmıyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Oluyor, gerçek genel kurullar oluyor ama vatandaşa şöyle derseniz... Bakın, size emin olarak söylüyorum: Diyelim ki bir derneğin 1.000 üyesi var. Sivas'ın bir köyünün köy derneği 1.000 üye yapmış, bununla da gurur duyuyor. Onun 100'ü de resmî, 100'ünün T.C.'sini alabilmiş, 900'ünün alamamış. Siz derseniz ki "Ey dernek, sen bunun 1.000'inin de T.C.'sini bana vereceksin, kimlik bilgisini vereceksin." Vatandaşa telefon açacaklar, emin olun bu 900'ün büyük çoğunluğu "Aman aman benim bilgimi polise verme." diye illa da vermek istemiyorsan "Çıkarın beni kardeşim." diyecek. Çünkü, bakın, o işçi bildiriminde de, SGK meselesinde gördük... Vatandaş polisten korkuyor, özellikle polis devleti olma yolunda yürüdüğü için korkuyor. Polis tekrar korkulan bir unsur hâline geldi. Birkaç yıl önceye kadar bu algı değişmişti, şimdi tekrar bir polis devleti olmaya doğru gidiyoruz. Tam da böyle bir iklimde, dernekleri de zapturapt altına alacak düzenlemeyi yaparsak sivil toplum alanında faaliyet gösteren dernekleri de tarumar ederiz arkadaşlar. Bu yoldan vazgeçmenizi öneriyorum.
Sayın Başkan, 3-4 madde olduğu için hepsiyle ilgili konuşacağım. Yani isterseniz diğerlerinde ayrı ayrı konuşayım ama...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun, buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu, en fazla üyeye sahip dernek meselesi... Şimdi, bakın, bu da sıkıntılı bir konu. Son dönemde devlet, özellikle AK PARTİ sivil toplum alanına da el attı. Her yerde en fazla üyeye sahip derneğin kendine yakın, yandaş dernek olması için de büyük çaba gösteriyor. Düşünün ki basınla ilgili, diyelim ki sarı basın kartlıları derneği, öyle dediniz -artık turkuaz oldu, orada sarı basın kartı kalmadı- orada da sarı basın kartını veya turkuaz kartı kimin vereceğini Cumhurbaşkanı belirliyor artık. Cumhurbaşkanlığı belirliyor yani meslek örgütü belirlemiyor, Cumhurbaşkanı belirliyor. Düşünün ki Cumhurbaşkanı bu sabah Fox TV muhabirini "Sen ne biçim medyasın, şusun, busun..." filan diye azarladı. Şimdi o azarı yedikten sonra bir daha akredite olamayacak, belki de bir daha basın kartı da alamayacak.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hiç böyle bir şey olur mu ya!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Öyle, öyle.
Çünkü muhalif olan arkadaşlar o derneğe üye olma hakkını kaybediyor, sarı basın kartları veya turkuaz kartlar alınamıyor. Ne olacak sonucunda, size söyleyeyim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Dernekle alakası yok ki onun ya.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çok alakası var. Onların derneği var. Örnek verdi, bakın, örnek verdi.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Derneğe üyelikle alakası olur mu ya?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Onunla ilgisi var çünkü o kartın olmazsa o derneğe de üye olamazsın. Bütün bu alanlarda, iktidara yakın veya yandaş olan derneklerin sayısının artması yönünde ciddi bir çaba var, diğerlerinin azalması yönünde çaba var. Diyelim ki birisi muhalif görülüyor, başka bir anlamda, kimliğinden dolayı, hayata bakışından dolayı muhalif görülüyor; onların sayısı azalma yönünde.
Şimdi, düşünün ki İnsan Hakları Derneği var bu memlekette, insan haklarıyla ilgili mücadele veriyor. Şimdi, insan haklarıyla ilgili mücadele veren bir derneğe bir kulp takıp... Bakın ne deniyor: "Malına, mülküne, bilmem nesine el konulur. Bu konuyla ilgili en çok sayısı olan başka bir derneğe aktarılır." Düşünün ki size muhalif, sivil toplum alanında muhalefet yapıyor, insan haklarına davet ediyor sizi İnsan Hakları Derneği ve diyeceksiniz ki: "Efendim, ben bunu kapatırsam malını mülkünü de en çok sayısı olan derneğe veririm." Olur mu böyle bir şey? Yani 10 üyesi olan bir dernek bile çok ulvi bir mücadele veriyor olabilir bu ülkede. Geçmişte öyle oldu, başörtüsü mücadelesiyle ilgili dernekler vardı, onlarla mücadele ediliyordu, şöyle böyle deniyordu onlara. Ne oldu? Onlar mücadelelerini verdiler ve kazandılar, ne mutlu ki kazandılar. İyi ki varlardı, onlarla da uğraşılıyordu. Bırakın sivil toplum alanları özgür olsun, esnek olsun, rahat girilsin, rahat çıkılsın, o alanı zapturapt altına almaya kalkmayın. Arkadaşlar, dernekler son derece esnek yapılanmalıdır.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bu yeni çıkan bir şey değil ki. Mevcutta olan kanun zaten bu, zaten devrediliyor şeyler.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan, devam edin.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, bitiriyorum Başkanım.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bu teklifte bu yok ki.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, lütfen...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya arkadaşlar, bu alanı da zapturapt altına almaya kalkarsınız ama size bakın bütünü üzerine konuşmamda da söyledim, demokratik tek bir ülkede böyle bir örnek gösterin bana, ben hemen imza atacağım bu yasa teklifinin altına. Yani demokrasi liginde bizim üstümüzde tek bir ülkeden "Şu ülke de bu uygulamayı yaptı." deyin, ben bu yasa teklifine imza atacağım. Bir tane gösterin. Gösteremezsiniz çünkü yok.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Oralarda FETÖ yok.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, FETÖ sizin yüzünüzden çıktı kardeşim, Allah Allah ya!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Problemin gerekçesini koyuyor.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, lütfen...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, mesele şu: Tek bir örnek verin, ben yasa teklifinin altına imza atacağım. Bir tane örnek verin Nilgün Hanım, demokrasi liginde bizim üstümüzde bir tane örnek verin, imza atacağım diyorum.