CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, ben de öncelikle bilgi edinme amacıyla soracağım.

Bir yapının, tarihî bir yapının restore edilmesi karşılığında kiraya verilmesi hususunu konuşuyoruz. Bu süreç öncelikle nasıl gelişiyor? Bunun bir rölövesi hazırlanıp "Bunun maliyeti yaklaşık şu ve projesi de bu." deyip bu projeye uygun olarak buranın tadilatının yapılacağı, restorasyonunun yapılacağı ilan edildikten sonra projesine uygun olarak restorasyonunun yapılıp yapılmadığını takip edebiliyor muyuz? Bakın, gerek vakıfların kendi yaptırdığı restorasyonlarda gerekse diğer kurumlarda tarihî eserlerimiz tarihî eser olmaktan çıkıyor. Hele hele böyle kira sözleşmesi karşılığı verilen yerlerin restorasyonunu ne şekilde kontrol edebildiğinizi ben çok merak ediyorum. Yoksa elimize yenilenmiş bir eser, yenilenmiş bir bina mı elde ediyoruz? Bu konuda çok dikkatli olunması gerektiğini ben bir vatandaş olarak özellikle talep ediyorum.

Ayrıca, şimdi, konuyla ilgili şunları ifade etmek istiyorum. Şimdi, burada düzenlemelerin hemen hemen büyük çoğunluğu -dün de söyledim- ekonomiyle alakalı birtakım düzenlemeler. Şimdi, burada kira sözleşmesinden kaynaklanan ve kirasını ödememiş kiracı yani aslında bu kiracı normal bir taşınmazı direkt kiralayabilen de olabilirdi ama burada özellikle de restorasyon karşılığında kiralayanlar. Şimdi, ekonomik şartlarda, içinde bulunduğumuz dönemde bilhassa olumsuz bazı gelişmeleri yaşadığımız günlerdeyiz. Şimdi, burada üç aylık bir kira ödenmemesi hâlinde direkt tahliye sürecinin gelişeceğine dair hüküm var. Şimdi özellikle Borçlar Kanunu'ndan kaynaklanan sözleşmelerde yani normal bir kira sözleşmesinde en azından "ikinci haklı ihtarname" dediğimiz yani tahliye sebepleri arasında sayılan ikinci ihtarname süreci vardır; o da "iki haklı ihtarname" dediğimiz bir durum. Yani burada en azından ikinci bir ihtarname ihtiyacı düşünülebilir miydi, bir ona bakmak lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CAVİT ARI (Antalya) - Son cümlem Başkanım.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Buyurun.

CAVİT ARI (Antalya) - Bir de 32'nci maddeyle getirilen geçici bir madde olarak ifade edilen 14'üncü madde var. Değerli arkadaşlar, 14'üncü madde mevcut sözleşmelere de aynı hükümlerin uygulanacağı konusu. Bakın, bence bu, sözleşme hürriyetine bir ihlal niteliğinde çünkü bir sözleşme yapıldığı koşullara göre değerlendirilir. Yani ben burada vakıf kiracılarını savunuyor değilim, hele hele kirasını ödememişse onu hiç savunmuyorum yani vakfın, kamunun parasını ödesin herkes ödeyebildiği nispette ama burada bir gerçek var: Şimdi, bir sözleşme yapılmış, bu sözleşmenin şartlarının bir kanunla daha sonra değiştirilmesi hukuka uygun gelmedi. O nedenle burada geçici maddeyle mevcut sözleşmelere de bunun uygulanabileceği hükmüyle ileride sorun yaşayabilirsiniz diye şimdiden hatırlatmak istiyorum.

Teşekkür ederim.