EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Arkadaşlar, şimdi ben işin başka bir yönünü gündeme getirmek istiyorum. Bakın, biliyorsunuz, elektrik özelleştirmesi yapıldığında 3 alanda olmak zorunda yani üretim, dağıtım ve perakende alanında. Şimdi, bizde bu özelleştirme yapılırken yanlış yapıldı; bütün itirazlara rağmen dağıtım şirketleri -ki 21 bölgeye ayrıldı Türkiye- 21 bölgeyi satın aldılar ve perakende şirketleri de kendileri kurdular; mesela, güneydoğudan aklıma gelen, Dicle diyelim.

Arkadaşlar, zaten biz bunlara bir bölgeyi sattık ve yanlış bir özelleştirme yaptık. Bunların kâr marjları ve elde ettikleri kârlar görece olarak çok yüksek zaten. Dolayısıyla da biz onlardan pekâlâ şöyle bir fedakârlık yapmalarını isteyebiliriz: Yani, depremin olduğu bölgelerdeki zarar görmüş insanların elektrik borçlarının silinmesiyle ilgili olarak bir talepte bulanabiliriz. Bence bunun hiçbir sakıncası yok, zaten onların kazançları içinde baktığınızda çok cüzi rakamlar bunlar sonuç olarak diyebilirim. Öyle bir şey ki biz onlara burada bir tekel sahası hediye ettik yani geçmişte devlete ait olan bir tekel konumunu özel şirketlere devrettik ve bu özel şirketler, yapılmaması gereken şekilde -bence bir felakettir- perakende şirketlerini de kendileri kurdular. Dolayısıyla da burada müthiş bir tekelci kâr yarattık diye düşünüyorum bütün bu...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Gerçi, oradaki yedek akçe ne kadar, ona bakılır. Belli orada, tutuluyor bu zaten.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Dolayısıyla da bence bu kadar kibar olmamız ve her şeyi olması gerektiği gibi düşünmemiz gerekmiyor çünkü realite, rekabetçi bir marjla çalışan elektrik şirketleriyle karşı karşıya olduğumuz gerçeği değil; öyle bir realite yok yani. Dolayısıyla da pekâlâ bu şirketlerle de konuşulabilir ve anlaşılabilir diye düşünüyorum ben şahsen. Onun için de yani bu kadar uzun uzun tartışmamıza gerek yok. Bu şirketler tekelci kârlar elde etmekteler. Zaten yanlış yapılmış olan bir özelleştirme, bunu herkes biliyor. Dolayısıyla da onlara verilmiş olan bu tekel hakkının içinde pekâlâ bu marjlar yedirilebilir gibi geliyor bana.

Teşekkür ederim.