KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, bence, çok teknik bir tartışma yapıyoruz, rakamları konuşuyoruz ama temel ilke olarak dört yıldır karşı çıktığımız bir şey var: 2016 yılında darbe girişimi sonrası piyasaların hızla bozulmasıyla birlikte işverenler "Yandım anam, bize teşvik verin." dediler. Bakın, bu olağanüstü durumlarda bazı teşvikler oluşturulabilir, buna tamamen karşı değiliz ancak bakın, yaklaşık dört yıl oldu, biz hâlâ aynı teşvikleri devam ettirmeyi konuşuyoruz. Demek ki o girdaptan çıkabilmiş durumda değiliz yani ekonomik kriz buhranından, siyasi kriz buhranından çıkabilmiş durumda değiliz. Şimdi, düşünün ki bir teşviki sürekli uzatıyorsanız ortada bir sıkıntı var demektir. B Şimdi, o yüzden diyorum ya: Hormon veriyoruz, kortizon veriyoruz.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Darbe girişimiyle kalmadı ama gerisi de geldi.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Biz hormon ve kortizon vere vere piyasaları iyileştiremeyiz. Demek ki yanlış bir şey yapıyoruz yani yapmamız gereken, bir ameliyat yapmak, yapısal tedbirleri ortaya koymak.

Şimdi, düşünün ki arkadaşlar, biz diyoruz ki hep: "Patronları teşvik edelim, patronlar haklılar, işlerinde sıkıntılar var." Ya, arkadaşlar, patronlar bu toplumun yüzde 1'ini oluşturuyor, binde 1'ini oluşturuyor ama bir yüzde 99 var; emekçiler, işsizler, bunlar kötü hissediyorlar. Bakın, intiharlar var. "Ben işsizim, açım, geçinemiyorum. 500 lira doğal gaz faturası geliyor, ödeyemiyorum. 150 lira elektrik faturası geliyor, ödeyemiyorum." diyor. Şimdi, biz patronları iyi hissettirirsek yani teşvik verip yüzde 1'i iyi hissettirirsek toplum da iyi hissedecek zannediyoruz, olmuyor. Yapmamız gereken -biz bir sosyal devletiz- toplumun genelini iyi hissettirmek, yapısal reformlarla toplumun genelini iyi hissettirmek ve bu tip teşvikler de illa verilecekse önce yoksullara verilmeli.

Bakın, yoksula bir teşvik verdiğinizde... Ben, patronun nasıl teşvik edileceğini anlatacağım. Ya, düşünün, işçiye teşvik verirseniz işçi ne yapacak? Gidip alışveriş yapacak, öyle değil mi? Markete gidecek, esnafa gidecek, bakkala gidecek alışveriş yapacak. O, gidecek fabrikadan daha fazla talep edecek, dolaylı olarak da işletmeler çalışmış olacak yani patronları teşvik ederek piyasayı canlandıramazsınız. İşçiyi gelirle buluşturmadan, işle buluşturmadan piyasalar canlanmaz. Bu açıdan biz gömleği yanlış iliklemeye başlıyoruz, dört yıldır bu teşvikleri devam ettiriyoruz. Gelin, bu bakışı değiştirelim önce. Burada da bir destek verilecekse... İşsizlik Sigortası Fonu'ndan patronların teşvik edilmesi gibi temel bir hata yapılıyor. Bakın, ne deniyor? "İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak şekilde işverenlere ödeyecekleri sigorta priminden mahsup edilmek üzere..." diyor. Ya, işverenin yükümlülüğünü işçinin fonundan karşılatıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, bu dört yıl içinde ne yaptık? Sayın Başkan, siz bazısında yoktunuz, belki hatırlamazsınız, neler yaptığımızı söyleyeyim. Biz dedik ki: Bu primleri karşılarız; yetmedi, düzelmedi. Dedik ki: SGK primini de karşılarız, o da yetmedi, gene patron istedi. En son dedik ki: İşçinin maaşını da karşılarız. Yani bir masaj yapmadığımız kaldı artık arkadaşlar, burada bir sıkıntı var. Yani olmuyor, istediğiniz kadar teşvik edin, piyasa düzelmiyor. Yapmamız gereken yapısal tedbirlerdir, yapısal tedbiri almadığın sürece gelecek yıl gene bu teşvikleri uzatırsınız. İşçinin sigortasından patronun primi ödenemez. Bunu yaptıkça da piyasadaki şartlar düzelmiyor arkadaşlar. Bakın, İşsizlik Sigortası Fonu'nda başka neler yapıldı? Gitti İŞKUR, tabii, iktidarın talimatıyla Halkbanka, EXİMBANK'a ve Vakıfbanka sermaye koydu ya İşsizlik Sigortası Fonu'ndan. Düşünün, 3 tane bankaya sermaye koydu. Daha az önce gördük işte, iş güvenliğiyle ilgili belgeleri almak konusunda paralar aktarıldı. Bakın, açık söylüyorum: Patronlar bu fona bir koyuyorsa üç alıyorlar. Nilgün Hanım buraya bir koyuyorsa üç alıyor teşvik olarak.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hayır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Öyle ama. Patronlar bir koyup üç alıyor. Bu nasıl bir fondur ya? Patronlar bir koyuyorlar, üç alıyorlar, öyle, teşvik olarak.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - İşçiye iş ve aşı kim sağlıyor?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, yapmayın, işçi kendi emeğiyle işini aşını alıyor Başkan. Böyle bir bakış olur mu? Emektir o, patron sermayesini koyar, işçi emeğini koyar. Emek-sermaye çelişkisine girmeyelim şimdi Sayın Başkanım yani.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Garo Bey, iş yapmak o kadar kolay değil, dünyada sizin düşündüğünüz kâr marjları yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Vallahi, göstermeyecektim ama şu arkadaşımız "İşsizim." diye, Adem Yarıcı "İşsizim." diye Hatay Valiliğinin önünde intihar etti, "İşsizim, açım, çocuklarım aç." diyerek intihar etti. Yapmayın yani.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ben bir işverenim, patron değilim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Onunla ne alakası var?

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, sakin olun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu şartlarda bizim işsizin fonunu işsizin yararına kullanmamız lazım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Paylan...

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, bu da Sayın Paylan'ın görüşü.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Türkiye'de işsiz olan herkes intihar mı edecek yani? Yani Türkiye'de, dünyada...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, şöyle arkadaşlar: Velev ki...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - İşçinin hakkını herkes korumalı tabii ki.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama açlık sınırının altında çalışıyorlar Nilgün Hanım.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hayır, ben asgari ücretin üstünde ücret veririm.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, karşılıklı konuşmayalım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, yapmamız gereken şu Sayın Başkan: Velev ki böyle bir adım attınız, vicdanlı bir Meclisin vicdanlı vekilleri ne yapar? Eş zamanlı olarak işsizlerin de bu fondan yararlanma şartlarını kolaylaştırır, öyle değil mi? Ya, bu kadar işsizimiz var, iş bulamıyorlar. Bakın, 7,5 milyon geniş tanımlı işsizliğimiz var. Genç işsizliği desek her 3 gençten 1'i işsiz. Bu şartlarda ne yaparız? Böyle de bir fonumuz var, ne yaparız? Tamam, patronları destekliyorsunuz, eyvallah, ne yapalım, biz karşıyız ama yapıyorsunuz. Eş zamanlı olarak bu 7,5 milyon işsizin de bu fondan daha rahat faydalanması için tedbirler almamız gerekir. Yani bu kriz şartlarında patronlar desteklenirken işsizleri de destekleyecek tedbirleri tartışmaya hazır mısınız Sayın Başkan, Sayın Nilgün Hanım? Ben bunları soruyorum. Gelin, bunları kolaylaştıralım, yararlanma şartını kolaylaştıralım, her ay 1.000 lira işsizlere verelim bu fondan bir yıl boyunca. Bakın, ne oluyor? Piyasalar da canlanır, işçi de rahat eder.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yani şart olmasın mı, herkese mi verilsin?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, şu kriz şartlarında verelim. Ne olacak?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Onu söylesek bu sefer de "Kriteriniz yok, böyle bir şey olur mu?" dersiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, verelim, bir krizi aşalım.