KOMİSYON KONUŞMASI

HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Sayın Başkan, Adalet Komisyonunun değerli üyeleri, değerli bürokratlar ve kıymetli basın mensupları; AK PARTİ ve Milliyetçi Hareket Partisinin ortak hazırladığı ve kamuoyunda af paketi olarak adlandırılan, oysaki kesinlikle af kanunu olmayan, ağırlıklı olarak infaz süreleri ve infaz hâkimliği sürecini düzenleyen kanun teklifinin görüşmelerine başlamış bulunmaktayız. Öncelikle teklifin adalet sistemimize ve ülkemize hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Teklifimizle, başta Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, İnfaz Hâkimliği Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu olmak üzere 11 farklı kanunda değişiklik yapılması öngörülmektedir. Böylesine önemli bir düzenlemenin Komisyonumuzun gündemine gelmesi gecikmiş gibi görünse de aslında detaylı ve etraflıca tartışılması ve de görüşülmesi, farklı kesimlerden kapsamlı görüşler alınarak değerlendirilmesi, son olarak uzman görüşlerinin de dercedilmesiyle teklifimiz bu son hâlini almıştır. Teklife dair Sayın Grup Başkan Vekilimiz Levent Bülbül tarafından Milliyetçi Hareket Partisinin 2018 yılında vermiş olduğu, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Feti Yıldız Bey'in teklif sahibi, ilk imzacı olduğu tekliften bugüne kadar gelinen süreçte biz teklifi ancak bu hâle getirebildik. Bu süreçte desteklerini ve katkılarını esirgemeyen herkese, bütün sivil toplum kuruluşlarına ve AK PARTİ'ye teşekkür ediyorum.

Saygıdeğer Komisyon üyeleri, 1994 ile 2006 yılları arasında 40 binin altında seyreden hükümlü sayısı, artan nüfus da göz önüne alındığında 2006 yılından sonra büyük bir artış trendine girmiştir. Geldiğimiz bu noktada kapasite 233 bin olmasına rağmen tutuklu ve mahkûm sayısı yaklaşık 300 bini bulmuştur. Hâlen tutuklu ve hükümlülerin sağlıklı yaşam şartlarıyla uyuşmayan şekilde koğuşlarda sıkışık bir şekilde kaldığı hepimizin malumudur. Bu anlamda 10 kişilik koğuşlarda çok daha fazla kişinin kaldığını da bütün kamuoyu bilmektedir.

İçinden geçtiğimiz kritik süreç cezaevlerindeki bu kalabalık durumu daha da hassas hâle getirmiştir. Çünkü tüm dünya ile ülkemizi etkisi altına alan corona virüsü salgını konusunda her alanda tedbirler günbegün açıklanırken cezaevlerinin bunların dışında kalması mümkün gözükmemektedir. Her ne kadar Sayın Adalet Bakanımız coronavirüs salgını konusunda gerekli önlem ve tedbirlerin alındığını ve şu ana kadar cezaevlerinde coronavirüs vakasının, pozitif çıkan vakanın bulunmadığını kamuoyuna açıklasa dahi -ki burada Sayın Bakanımıza teşekkür ediyoruz almış olduğu tedbirlerden dolayı- yine de bu kapasite yoğunluğuyla mücadelenin daha zor ve cılız kalacağını da tahmin edebiliyoruz. Onun için bu mezkûr kanun teklifinin süratle Komisyonda görüşülmesi ve süratle Meclis Genel Kuruluna gelerek kanunlaşmasını bekliyoruz çünkü hepimizin bildiği üzere bu virüs çok süratli bir şekilde yayılıyor. Onun için buradaki görüşmelerimizde bir süre sınırıyla hareket edersek cezaevlerinde bizleri bekleyen, bir umut ışığı olarak bu Komisyondan gelecek haberi bekleyen bazı mahkûmların ve dışarıda bekleyen mahkûm yakınlarının en azından bu kaygılarını bir ölçüde gidermiş olacağız.

Bu kanun teklifiyle az evvel veya dün Grup Başkan Vekili Cahit Bey ifade etti, 90 bine yakın hükümlü veyahut da tutuklu salıverilecek. Bu önemli bir rakamdır. Bununla beraber de cezaevlerinde önemli bir rahatlamanın olacağını biz tahmin edebiliyoruz çünkü cezaevinde 90 bine yakın bir tahliye söz konusu olursa kalan kapasitenin daha da altında daha fazla yatak sayısının olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla kapasiteyi aşmış olan şu anki durum giderilmiş ve herkes kendi yatağında nöbetleşe yatmaktan kurtulmuş olacaktır. Bunu da biliyoruz.

Saygıdeğer milletvekilleri, AK PARTİ'yle hazırladığımız ortak teklifimiz esasen infaz süreçlerinde önemli yeni düzenleme ve uygulamalar içermektedir. Özellikle belirtmemiz gerekir ki uyuşturucu ticareti ve cinsel istismar, kasten adam öldürme suçları ile terör suçlarında kesinlikle bir indirim söz konusu değildir. Yine terör örgütüne ilişkin suçlar da bu kapsamın dışındadır. Her ne kadar bunun kapsam içine alınmasına dair farklı siyasi partilerden bir talep gelmiş olsa da biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak -bu terör ve terör suçlarını ne olursa olsun ister yardım ister yataklık ister yönetici, lider veyahut da eylem içinde olsun veya olmasın- biz kendi varlık sebebimizi, misyonumuzu inkâr edip bunların, bu kapsamda değerlendirilmesine müsaade edemezdik ve hâlâ da müsaade etmiyoruz.

Değerli milletvekilleri, denetimli serbestlik uygulamasındaki kriterler değiştirilmekte ve herkese maktu bir yıl uygulanması yerine ceza adaleti sağlanması bakımından hükmolunan cezayla orantılı yeni bir uygulamaya geçilmektedir. Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin, tutum ve davranışlarının her altı ayda bir değerlendirilmesinin yapılmasını öngören düzenleme de yine teklifimizin kapsamı içerisindedir. Teklifimizde en dikkat çeken düzenlemeler arasında, hapis cezalarının hafta sonu ve geceleri veya konutta infazına ilişkin mevcut uygulamaların kapsamının genişletilmesi vardır. Bu kapsamda kadın ve yaşlılar için öngörülen konutta infaz usulü, hükümlünün lehine düzenlenirken çocuklar da bu kapsama dâhil edilmektedir. Beş yıl ve altı hapis cezasına mahkûm olan hasta ve engelli hükümlüler, Adli Tıp Kurumu raporuyla cezalarını konutlarında infaz edebileceklerdir. Yeni doğum yapmış üç yıl ve altı hapis cezasına mahkûm olan kadın hükümlüler de yine cezalarını konutunda infaz edebilecektir.

Değerli komisyon üyeleri, teklifimizde geçici düzenlemeyle bir yıllık denetimli serbestlik süresi, belirli bir tarihten önce işlenen suçlarda üç yıla çıkarılmaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de görülen coronavirüs salgını nedeniyle açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanan hükümlüler 31 Mayıs 2020 tarihine kadar izinli sayılacaklardır. Bu süre gerektiğinde 2 kez olmak üzere Adalet Bakanı tarafından uzatılabilecektir.

Yine, teklifimizin içerdiği düzenlemelerle infaz hizmetlerinde ciddi anlamda iyileştirmeler yapılmaktadır. Bu kapsamda hükümlülerin, eş ve çocuklarındaki sürekli hastalık ya da malullükleri hâlinde infazına ara verilebilmesine imkân getirilebilmektedir. Açık ceza infaz kurumunda uygulanan üç günlük mazeret izin hakkı yedi güne çıkarılmaktadır. Hükümlülerin hasta olan yakınlarını ziyaret edebilmesi amacıyla verilen mazeret izin hakkı birden ikiye çıkarılmaktadır.

Saygıdeğer milletvekilleri, Sayın Başkan; görüşmekte olduğumuz teklifle örgüt kuran ve yönetenlerin cezaları ile tefecilik yapanların cezaları -bu suçlarda cezalar- artırılmaktadır. Bu da önemli bir düzenlemedir.

Diğer taraftan, yine teklifimizle çağdaş ve gelişmiş infaz sistemi, infaz hâkimliğinin güçlendirilmesi, coronavirüs salgını kapsamında alınması gereken önlemler uygulamaya geçirilmektedir.

İnanıyorum ki milletimiz birlik ve beraberlik içerisinde 11 Marttan bu yana verdiği coronavirüs mücadelesini kazanacaktır. Milletçe seferber olduğumuz bu stresli günlerden umut dolu yarınlara kısa sürede Allah'ın izni ve inayetiyle çıkacağız, yeter ki açıklanan kurallara tam ve eksiksiz olarak uyalım diyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, yine görüşmekte olduğumuz teklifin bir kez daha hayırlı olmasını temenni ediyor, hepinize ve tüm milletimize sağlıklı günler diliyorum.