ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Başkanım...

Söz istiyorum ben. Usul yaklaşımımı anlatacağım.

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Tabii ki. Ben şunu hemen belirteyim: Sayın Başkan, şimdi, bizim gerçekten... Bizim bütün derdimiz gerçek anlamda Türkiye'nin şu anda ve bütün dünyanın karşı karşıya olduğu sorunla alakalı bir durum. Aslında bizim, burada hepimizin bu kaygısı var, olması gereken şey budur. Bu kaygıyı hepimizin taşıması lazım ve hepimizin de taşıdığına ben inanıyorum bu konuda fakat şunu söyleyeyim ben: Şimdi, biz cezaevleri ve yönetimini şu anda tartışıyoruz değil mi? Yani kanunların ruhu bununla alakalı bir şey. "Yüksek" kelimesini çıkarmışsınız, çıkarmamışsınız. Tabii ki bizim burada söz hakkımız var, biz söz hakkımızı kullanırız. Şundan emin olun ki biz söz hakkımızı kötüye kullanma gibi bir derdimiz yok, böyle bir tavrımızda olamaz zaten ama bizim sorunları da dile getirmemiz gerekiyor. Çünkü sorunları biz burada konuşacağız, başka nerede konuşacağız? Başka konuşacak bir mecra var mı? Hayır.

Şimdi, biz, bu cezaevi ve yönetimleriyle ilgili olan bu maddelerin ihdasında bunların bu an itibarıyla, gün itibarıyla çok zorunlu olmadığını dile getiriyoruz. Bakın, eğer " Çok zorunludur." diyorsanız ve bugün burada biz tartışıyorsak, bizim bugün binlerce insanın mağduriyetine neden olan bir olağanüstü mahkemeler sistemini de burada tartışmamız gerekiyor. Bu maddeyle alakalı olan bir şey söyleyeyim ve bitireceğim: Bakın, devlet güvenlik mahkemelerinin mağduriyete neden oldukları binlerce dosya var, binlerce karar var. Bakın, bir kısım dosyalar için iadeimuhakeme kararları veriliyor, bir kısım dosyalar için verilmiyor. Bu da bir adil yargılama hakkının ihlalidir. Biz bu madde bünyesinde bunu da dikkatinize sunmak istiyoruz. Bu nedenle de bu maddenin de tekliften çıkarılmasını talep ediyorum.

Teşekkür ediyorum.