| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2762) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 03 .04.2020 |
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Şimdi, cezaevi gözlem kurullarında çok büyük sıkıntılar var. Biz bunları burada konuşmayacaksak nerede konuşacağız?
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Tamam, bunları konuşun.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - İnfaz Yasası'nda cezaevi gözlem kurulları var ve biz bunları konuşuyoruz. Bakın, cezaevi gözlem kurullarında yaşananlar konusunda çarpıcı örnekler vereceğim size, niye konuşturulmamamın kötü olduğunu anlarsınız.
Tekirdağ Cezaevi, Aynur Gazioğlu isimli bir mahpus, 2 yaşında bebeği var, bir infaz koruma memuruyla bir tartışması oluyor, infaz koruma memuruna mama siparişi veriyor, infaz koruma memuru mamayı getirdiği zaman yanlış bir mama getirmiş oluyor ve bir tartışma yaşanıyor mahpus ile infaz koruma memuru arasında ve cezaevi gözlem kurulu bundan dolayı, 2 yaşında bebeği olan bir mahpusa on gün hücre cezası veriyor, on gün hücre cezası.
Şimdi, eşi bana ulaştı "Ya, çıldırıyorum ben. Bebeğiyle hapishanede olan bir anneye on gün hücre cezası verildi. Ya, bunların aklı başında mı Sayın Vekilim?" dedi. Cezaevini aradım "Ya, hakikaten siz bu kararı nasıl aldınız? Bir bebek ile bir anne on gün hücre cezasında kalacak, aklınız eriyor mu buna?" dedim. Müdür "Ya, o önceki müdürün kararıymış. Vallahi, haklısınız Vekilim." diye kıvranıyor. Sonra olay infaz hâkimliğine gitti, uğraştık ettik, avukat gitti geldi, Allah'tan infaz hâkimliğinden iptal kararı çıktı. Ya "evet" deseydi ne olacaktı? Bu anne gözlem kuruluna verilen takdirle on gün hücrede yatacaktı. Şu anda bu infaz yasası teklifi, bu cezaevi gözlem kurullarının yetkisini daha da artıyor arkadaşlar, bakın.
Şu anda denetimli serbestliğe çıkabilecek çok kişiye engel getirildi cezaevlerinde, bunları yakinen biliyorum. Kişi "Sen şu koğuşta kalıyorsun, senin denetimli serbestliğini yakıyorum." diye bir yıl denetimli serbestliğe çıkmaktan, maalesef, mahrum ediliyor. Çok keyfî, basitçe alınan kararlardı bunlar ve şu anda bunlara daha da geniş yetkiler getiriliyor. Bu gerçekten olacak iş değil. Şu anda, bakın, bugünlerde, hele şu corona günlerinde çok daha vahim bir hadiseyi de burada söylemek isterim: Cezası dolmuş şahıs, bakın, denetimli serbestliğe ayrılması lazım, Yargıtay kararı onamadığı için ayrılamıyor ve bugünlerde, bakın bugünlerde, corona günlerinde, bu salgının bütün insanları tedirgin ettiği bugünlerde, Yargıtay kararı onamadığı için, süre dolmasına rağmen denetimli serbestliğe ayrılamayan belki yüzlerce, binlerce kişi var şu anda, biliyor musunuz?
Yani bakın, gerçekten buralarda çok büyük sıkıntılar var ve bu insanlar şu anda ne yapacaklarını bilemez bir hâlde. Mesela adli tedbir konusunda yine... Bakın, denetimli serbestlikle ilgili bir iptal getirildi ama şu anda pratikte bize ulaşan çok vatandaş var, adli tedbir için karakola gitmek zorunda olduğunu öğreniyor. Sokağa çıkmaya hepimiz çekiniyoruz ama bakıyor ki... Adli tedbirler kaldırılmadığı için savcıya gidip sormak istiyor, savcı yerinde yok çünkü adliyelerde -her yerde olduğu gibi- çalışma konusunda bir kısıtlama olayı var. İnsanlar böyle mağdur ediliyor. Yani hem cezaevlerinde cezaevi gözlem kurulları veyahut da infaz hâkimlikleri, daha sonra ağır cezaya gidiyor bunlar; buralarda büyük sıkıntılar var. Aslında bölge adliye mahkemelerine gitmesi lazım, ağır ceza mahkemelerine gidiş mekanizmasında da büyük sıkıntılar var ve çok basit nedenlerden insanların infazları yakılıyor. Ben bunu cezaevlerinde çok dinledim, o yüzden bunları burada anlatmamız lazım.
Bakın, Diyarbakır Kadın Cezaevinde ne oluyor? Biz oraya gittik, saatlerce o kadınlar bize ne anlattı biliyor musunuz? Kameralar kadınların tuvalet ve banyolarının önlerini görüyor ve kadınlar banyodan çıktığı zaman bu hâlden son derece rahatsız oluyor. Kamerayı kapatmışlar, "Kamerayı kapattın." diye kendisine ceza geliyor ve infazları yakılıyor.
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Bu örnek biraz önce söylendi.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Aynısını bir daha tekrarlıyor.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Olsun. Ben gidip kendim orada bilhassa... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Yani aynı örneği tekrar etmek zorunda mısınız?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Böyle bir şey yok ya!
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bakın, cezaevinde...
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Müdahale etmeseniz daha erken bitecek.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ben zaten bitiriyorum, merak etmeyin.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Aynı şeyi tekrarlıyor.
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Aynı örneği tekrar niye veriyor?
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Yaptığınız ihlalleri anlattığımdan dolayı rahatsız olmayın, ihlal yapıyorsunuz. Yani Diyarbakır...
YUSUF BAŞER (Yozgat) - Yalan konuşuyorsun!
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Yalan konuşmuyorum. Diyarbakır... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Arkadaşlar, bir saniye...
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ya, sözümü kesme lütfen ya! Sözümü kesme lütfen!
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Müdahale etmeyin arkadaşlar, tamam, sözünü tamamlasın.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, sözümü bitiriyorum.
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Tamam, siz bitirin.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bakın, sözümü bitiriyorum.
Bir şeyden haberi olmadan "Yalan atıyorsunuz!" dediği çok açık ortada. Neden biliyor musunuz?
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Sayın Gergerlioğlu, karşılıklı değil de şöyle...
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Ama karşılıklı... Sayın Başkan, sürekli müdahale ediyorlar.
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Ama müsaade edin de bir dinleyelim.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bitiriyorum ben zaten ya. Allah aşkına, bitiriyorum zaten.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Müdahaleden sizin de rahatsız olmanız lazım. Arkadaşımız her konuştuğunda müdahale ediyorlar.
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Ya, bir dinleyelim, arkanızda arkadaşınız konuşuyor, niye konuşuyorsunuz?
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Siz dinlemiyorsunuz ki.
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Ya, sen dinlemiyorsun, herkes sustu.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Niye müdahale ettiriyorsunuz? Bakın, Diyarbakır Cezaevindeki...
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Sürekli müdahale, böyle bir şey yok!
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Ya, herkes sustu, hâlâ konuşuyorsun.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - "-sun" değil, en azından bir "siz" derseniz!
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Diyarbakır Cezaevindeki kadın koğuşlarındaki mahremiyet ihlali konusunu biz gidip koğuşlarda dinledik. O kadınlar kamerayı bir bezle kapattığı için disiplin cezası almışlardı, onları bize anlattılar ve sonra -bana hiç bilmeden "Yalan atıyorsun!" diyorsunuz- Diyarbakır Cezaevi Türkiye Büyük Millet Meclisi Raporu'nda bunlar şu anda kayıtlıdır, oku da gel tamam mı? Bilmeden konuşuyorsun. Biz cezaevlerini geziyoruz ve bire bir her şeyi konuşarak bunları söylüyoruz. Bütün raporların hazırlanmasında da ben katkıda bulundum. Hepsi beraber hazırlanıyor ve tüm partilerin imzasıyla bu raporlar yayınlanıyor. Rica ederim yani bilmediğiniz konuda "Yalan atıyorsun!" falan diyorsunuz. Cezaevlerini çok da yakından takip ediyorum.
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Sayın Gergerlioğlu, karşılıklı olmasın.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Tamam, ben bitirdim zaten.
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Bakın, konuşmanızda anlattınız dediniz ki: "Şikâyet müessesesini kullandık ve sorunu çözdük."
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ama niye o zaman bize müdahale ediyorlar?
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Demek ki süreç içerisinde...
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - "Yalan söylüyorsun!" diyor Başkan!
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Devam ediniz.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ben sözümü bitirdim ama...
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Tamam, teşekkür ediyoruz, sağ olun.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ama kimse bilip bilmeden bize "Yalan atıyor!" demesin, ispatı ortada.