| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2762) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 03 .04.2020 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Şimdi, bu kanun teklifine baktığımız zaman gerçekten hayretler içerisindeyiz. Yani niye hayretler içerisindeyiz? Şimdi, değerli arkadaşlar, bir hukukçu olmaktan kaynaklı, düzenlenen yasa maddelerine bakıyorsunuz, ayrı bir şekilde gerçekten kahroluyor insan; diğer bir taraftan Türkiye'de gerçek anlamda demokrasi mücadelesi veren insanlar penceresinden baktığın zaman başka bir şekilde yorumluyorsun bu kanun teklifini.
Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin gerçek anlamda... Bakın, sabahtan beri bizim konuştuğumuz mesele ne? Dünyayı saran, dünyayı sarsan corona virüsüne karşı bizim tedbir almamız, infaz düzenlemesiyle birçok insanın bu tehlikeden kısmen de olsa uzaklaştırılması, kısmen de olsa can güvenliklerinin sağlanmasına ilişkin bir kanun teklifiyle bizim karşı karşıya kalmamız gerekirken bizim tartıştığımız nokta nedir? Bizim tartıştığımız nokta şudur değerli arkadaşlar: Maalesef -biraz önce arkadaşlar da dile getirdi- mahkûm ettiğiniz, siyasal düşünceleri nedeniyle, siyasal mücadeleleri nedeniyle mahkûm etmiş olduğunuz insanların tamamının neredeyse bütün haklarına, insan olmaktan kaynaklı bütün haklarına el koyuyorsunuz, bütün haklarını yok sayıyorsunuz. Şimdi, mevcut olan infaz yasasına şöyle bir baktığınız zaman zaten başlı başına bir insan hakları ihlali anlamına gelecek uygulamalarla doludur.
Bakın, biz Terörle Mücadele Yasası'ndan kaynaklı binlerce mağduriyet olduğunu söylüyoruz. Temel ceza yasası olan Türk Ceza Kanunu'nun neredeyse yarısını kapsayacak şekilde Terörle Mücadele Yasası'nın 1'inci maddesinin atfıyla bu muhalif olan herkesi -tırnak içerisinde- terörist olarak adlandıran bir yasayla karşı karşıyayız. Onu bırakın, yine bu AKP Hükûmetinin on yedi yıllık, on sekiz yıllık bir icraatı olan mahkemelerin bir işleyiş tarzı var. Bu mahkemelerin artık bağımsız ve tarafsız olmadığını herkes söylüyor ve herkes uygulamalarıyla da bunu çok net bir şekilde görebiliyor. Şimdi, bütün bunlara rağmen, muhalif olan, siyasal mücadele eden, gazete çıkaran, haber alma hakkı için uğraşan ve mücadele eden, siyaset yapan, mevcut olan siyasal iktidarı eleştiren, siyasal iktidarın uygulamalarının karşısında yer alan herkes -tırnak içerisinde- terörist olmakla suçlanıyor ve tarafsız ve bağımsız olmayan mahkemelerin kararlarıyla da terörist damgasıyla cezaeviyle karşı karşıya kalıyor. Peki, bu yasa teklifinin altında ne yatıyor? Biz sabah bu çalışmalara başlarken onu demiştik, Ayşe Vekilimiz aynen onu söylemişti; bunun altında yatan şeyi gerçekten biz arıyorduk ki nitekim de yasa maddeleri ilerledikçe bunları da görüyoruz.
Bakın, biz neyle karşı karşıyayız? Biz, insanları mahkûm etmiş olduğunuz, tarafsız ve bağımsız mahkeme diye nitelendirilemeyecek olan mahkemeler tarafından mahkûm edilen insanların düşünce hürriyetini ihlal eder şekildeki uygulamalarla karşı karşıyayız. Siz bir düşünceyi nasıl ıslah edeceksiniz? Size soruyorum. Engizisyon mahkemelerinin bile kararlarını arar hâle geldik bu Hükûmetin uygulamalarının sonucunda. Bakın, Orta Çağ anlayışının hüküm sürdüğü engizisyon mahkemeleri bile bu derece insan hakkının ihlaline neden olabilecek uygulamalarla insanları karşı karşıya bırakmamıştı.
Size tekrardan soruyorum, sabah da sormuştum: Bir siyasetçinin, bir düşünürün, bir yazarın düşüncesini siz nasıl ıslah edeceksiniz? Peki, bu 62'nci maddeye eklemek istediğiniz "Kurum disiplinini, düzenini veya güvenliğini bozan ya da tehlikeye düşüren uygulamalardan uzaklaştırmak..." bunu nasıl sağlayacaksınız? Kişinin düşüncesiyse siz kafasının içine mi gireceksiniz? Bunu nasıl engelleyeceksiniz?
Bakın, insanları mahkûm etmekle onun bütün haklarını, yaşamını alma hakkı size vermiyor hiçbir kanun maddesi, hiçbir sistem de bu hakkı size veremez. Bakın, arkadaşlar sabahtan beri söylüyorlar, yarın öbür gün siz de böyle bir şeyle karşı karşıya kalacaksınız, kalabilirsiniz, hep beraber kalabiliriz. Bakın, ben birkaç basın toplantısına katıldım, yanımdaki arkadaşın basın açıklaması eyleminden dolayı "Niye ağzını kapatmadınız?" diye bana soruşturma açıldı ve şu anda fezlekem var ve muhtemelen ilerleyen zamanlarda hakkımda dava açılacak ve o davadan dolayı ben Terörle Mücadele Yasası'na göre propagandadan dolayı mahkûm olacağım ve cezaevinde bu şeyle de karşı karşıya kalacağım. Şimdi, içinizde ben şu anda bir terörist miyim veya arkadaşlarım öyle mi? Aynı şeyle ben de karşı karşıya kalacağım. Siz benim düşüncemi nasıl değiştireceksiniz ya da benim kafamın içindeki o muhalif gücümü, muhalif ruhumu nasıl devşireceksiniz, nasıl ıslah edeceksiniz?
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Toparlayabilir misiniz.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Toparlıyorum.
Değerli arkadaşlar, gerçek anlamda bizi Orta Çağ karanlığına götürebilecek olan uygulamalar veya bu teklif maddeleri bunları içeriyor. Yani bizim sizi bu konuda uyarmamız gerçekten insani ve siyasi mücadelemizden kaynaklı bir şeydir. Bu, hepimizi etkileyebilecek olan uygulamalar olacaktır. Bu nedenle de bundan derhâl vazgeçilmesini istiyoruz.
Teşekkür ederim.