| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2762) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 03 .04.2020 |
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Şimdi, arkadaşlar ifade ettiler. Biz, iki gündür şey tartışması yürütüyoruz hatta biz yetersiz diyoruz, daha fazla olmalı, cezaevinde doluluk oranı çok fazla. Mümkün mertebe, gerçekten daha hakkaniyetli bir uygulamayla cezaevlerini boşaltalım. Gerçekten bu madde yani bir anda işte belki yüz binlerce insanın ceza alıp işte cezaevine doluşacağı bir madde olacak.
Buradaki murat ne? Ben, gerçekten çok algılayamadım. Arkadaşların dediği gibi, herkes bir gitsin, görsün. Eğer caydırıcılık olarak düşünülüyorsa bu bir caydırıcılık değil, gerçekten insanların bir de yaşamları var. Yani üç gün, beş gün, üç ay, beş ay... İnsanların yaşamında çok büyük etkiler yaratabilecek zaman aralıkları. Ya da işte bunların kesinleşen cezalarının yaşamlarında işte adli sicillerine işlenmesiyle beraber aslında bütünen insanların yaşamını etkileyebilecek yani bu kadar basit bir mesele değil. O açıdan, bu bir problemli.
İkincisi: Arkadaşlar ifade etti, bu (7)'nci bentteki, baştan, işte kamu davası açılmasıyla beraber tedbirlerin ortadan kaldırılması ya da işte tedbir konusunda denetimli serbestliğin ortadan kaldırılması meselesi en temel ilke olan masumiyet karinesini tamamen ortadan kaldıran bir müessese hâline getiriyor. Bakın, erteleme durumunda bile ertelemenin bozulması yani o suçun infaz edilmesi için davanın sonuçlanması, kesinleşmesi gerekiyor. Çünkü, ya da HAGB'nin uygulandığı başka bir dava açılması durumunda da sonuçlanması ve karar alınması gerekiyor ama burada dava açılması yeterli görülüyor yani bu, temel hukuk ilkelerine tamamen aykırı, problemli. Bu maddenin tamamen çıkartılması gerekiyor ve yine devamında da problem var yani nereden tutsanız elinizde kalacak. İşte, bu (3)'üncü fıkrada, işte kocama vesaireyle ilgili madde de... Şimdi, Adli Tıbbı bir yere koyup yanına işte tam teşekküllü devlet hastanesinden alınan raporu da Adli Tıbbın onayına sunmak da ayrıca bence, yani bütün madde içerisinde değerlendiriyorum, bence hepsi çıksın ama, bu da problemli bir durum. Sağlık kuruluşları arasında bir hiyerarşi yok. Tam teşekküllü ise eğer yetkilidir zaten bütün alanlar da vardır. Aslında tam teşekküllü hastaneleri de bizim rapor açısından kabul etmemiz gerekiyor Adli Tıp haricinde. O açıdan bu madde problemli gerçekten, sonrasında tekrar geleceğiz, tartışacağız "Ya bu maddeyi kaldıralım." diyeceğiz. Bu sefer de yine böyle mesaiyle bunu kaldırmak için uğraşacağız, gerek yok arkadaşlar. Bence de çok da üzerine tartışmadan çekilmesi gereken bir madde.