| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2778) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 10 .04.2020 |
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Hocam, çok kısa, konuyla ilgili olması hasebiyle ben de bir merakımı gidermek adına bir şey soracağım.
Şimdi, bize mütemadiyen özellikle doçentlik başvuruları esnasında, size de geliyordur, bize de ulaşıyor; jüri üyelerimize maalesef bir aylık süre veriyoruz, bazı bilim dallarında öğretim üyesi sayısı az, profesör sayısı az, değerlendirmeye katılım sağlamak için. E, şimdi, iki dönem, altı aylık süreci daha da uzatacağız. Bu doğru bir şey ama bu arkadaşların yükü de çoğalacak. Yani düşünebiliyor musunuz, doçent başvurusu çok ama hoca sayısı az olan bir bilim dalında peş peşe dosyalar, dosyalar, dosyalar... Bu arkadaşların karşılaştığı en büyük sıkıntı şu -merakımı bağışlayın lütfen çünkü şikâyet bu bağlamda geliyor- Etik Kurulun ya da başvuru koşullarının incelenmesi gereken farklı bir Üniversitelerarası Kuruldaki bir birimin bunu deruhte etmesi gerekirken hoca bazı jüri üyeleri, bunu, bazıları böyle durumdan vazife çıkarma adına kendisinde görüyor, "Senin şu yayının bana göre kurallara aykırı." diyor ve olumsuz bir rapor yazıyor ya da gözden kaçmış usulsüz bir müracaat söz konusu, hoca bunu görmüyor, olumlu yazıyor, bu sefer bir üçüncü şahıs şikâyette bulunuyor ve YÖK'te böyle biriken bir şey var, bize de yansıyor, biz arada kalıyoruz. Burada çok kesin hatlarıyla bir iş bölümü olsa yani Üniversitelerarası Kurul o dosyayı jüriye göndermeden önce artık "Bütün şekli, bütün ön koşulları taşıyor." deyip "Siz sadece akademik açıdan, yeterlilik açısından, bilim dalına uygunluk açısından değerlendirin hocam." deyip göndermek daha yerinde olur mu, bu konuda öngörünüz nedir, bilmiyorum.