KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Evet, ben Sayın Yıldırım'ın çok iyi niyetle dile getirdiği bu meselede biraz da sahadan birisi olarak bir iki cümle söylemek istiyorum. Tabii, bizim gibi, her iki öğretimde de yani hem örgün öğretimde hem de ikinci öğretimde eğitim veren, öğretim üyeliği yapan öğretim üyesi arkadaşlarımız var. Şimdi, bir kere, bu çalışma mantığına göre -bütün kamuda da bu geçerlidir- ikinci öğretim ekstra bir fedakârlığı gerektirir. Yani normal bir öğretim üyesinin vermekle yükümlü olduğu zorunlu on saatlik dersi vardır, bunun üzerine... Kuruluş felsefesinden bahsederek söylüyorum, bugün zaten YÖK, tedricî olarak, bunlardan yavaş yavaş arınmaya eğitim fakülteleri üzerinden başladı, bu ikinci öğretimler kapatıldı; diğer branşlarda da tedricî olarak devam ediyor. Kapatılacak çünkü Türkiye artık bu bağlamda bir doyuma ulaştı, eğitim öğretim camiası, o oluştu. Ama inanın, ben şimdi biraz da şöyle zülfüyâre dokundu diye söz aldım. İnanın, ikinci öğretimdeki performansla bir kere puan farkı yok. 1 nokta küsur ya fark ediyor ya etmiyor. Sanki gündüzün devamı gibi yani, atıyorum 357,8'de kalan bir öğrenci 357,9'dan devam ediyor geceye biz de bunu böyle öğreterek aynı gündüz müfredatını gece uygulayarak.

Şimdi, bu öğretici açısından ya da çalışan idari personel açısından da öyle, bir fazla mesai mantığıyla düşünün. Ekstra bir efor sarf ediyor. Kendinden fedakârlıkta bulunuyor.

YILDIRIM KAYA (Ankara) - 2 katı maaş alıyor ama.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Ve alıyor tabi alacak yani hafta sonu çalışan işçi nasıl alıyorsa o da öyle alacak mesai sonrası ama inanın, öğretim eğitim kalitesi açısından, performans düşüklüğü açısından ben söylediklerinize katılmıyorum. Somut bir örnek vereyim, biz en parlak öğrencilerimizi asistan atardık ya da öğretim üyeliğine geçişte bazen ikinci öğretim öğrencileri aynı programın birinci öğretiminden daha başarılı olup çok rahat bir şekilde şey yapıyorlardı yani.