KADİM DURMAZ (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım, komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayın Bakan Yardımcım.

Tabii, dünyayı saran Covid-19 virüsüyle ilgili sık sık millî bir duruş, dayanışma, ayrıcalıkları bir kenara bırakıp kenetlenerek bu sorunun çözümü ve bertarafı için ortak bir mücadele öğütleniyor, olması gerekende bu hatta uluslararası boyutta da olması lazım ama tabii işin başında yöneten iktidar bu noktada bir zafiyet yaşadı. Halka doğrudan dokunan 31 Martta seçildikten sonra şehrül-emin olan belediyelerle ilgili hizmet noktasında, halka ulaşmada sorunlara ortak çözüm noktasında tıkanmalara neden olacak birtakım çalışmaları ve engellemeleri yaptı. Bunlar tabii vatandaşın gözünden kaçmıyor. Ama şimdi, paketteki 13 maddeye baktığımızda bu krizden en çok etkilenen kesimlerin çok fazla dikkate alınmadığını görüyoruz. Eğer, böyle bir acil önlem paketiyse biraz geniş tutulup konunun bileşenleri farklı kesimlerden, sivil toplum örgütlerinden, sendikalardan, meslek odalarından görüş alınmalıydı. Bu 1177 rakamının hikmetini bir türlü çözüp bulamadık. Bunun mucidi kimse Allah rızası için bu rakamı bize bir izah etsin, biz de rahatlayalım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Asgari ücretin yüzde 40'ı.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Evet, yine kuaförler, günlük yaşayan kafeler, lokantalar, servis araçları, muavinleri, köylü, çiftçi, üretim. Dünyaya baktığımızda bu tür küresel salgınların sonucunda ciddi bir gıda ve beslenme krizi oluyor. Bu noktada da bu pakette bir şeyin olmadığını gördük.

Bakın, arkadaşlar, bir çoğumuz köylü çocuğuyuz, şu anda köylerde süt üretim fazlası var. Mutlak, Tarım Bakanlığının süt tozu kotasını açıp bu köylüyü, üreticiyi rahatlatması lazım. Yetmiyor, Kurban Bayramı yaklaşıyor, Türkiye'de yine bir hareketlilik olacak, bununla ilgili bu pakette hiçbir şeyin olmadığı görüyoruz ve ayrıca hepinizin bildiği gibi 3 sektörde olanların işi gücü iyi. Biri temizlik maddeleri vesair satanlar, medikalci maske ve sağlık malzemesi üretenler, bir diğeri de gıda maddeleri. Bunun dışında yaşayan herkes tedirgin, ülkesinden, parlamentodan kendilerine, hiç değilse yaşamını birazcık sürdürebileceği bir dokunuş beklemekte. Bu pakete baktığımızda bu kesimlerle ilgili ciddi bir planlamanın olmadığını görmekteyiz. Tarım Bakanlığının 21 ille ilgili yaptığı çalışmada yapılan planlamanın ayağı yere değmiyor. Ben Tokatlıyım, Tokatta kıymetli ovalarımız var bize fasulye düşüyor arkadaşlar. Hâlbuki, Türkiye'nin bitkisel yağ ihtiyacı var, yeme ihtiyacı var. Mısır ve ayçiçeğinin desteklenmesi lazım, buna göre planlamanın yapılması lazım ama bu konularda pakette ciddi önlemlerin olmadığını görüyoruz. Elimizde fırsat varken el ele verelim, gerekiyorsa yeni madde ihdası yapalım ama yaşadığımız sıkıntıları cevap olan bir torba yasa olsun. Teşekkür ederim.