KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Genel Müdür, bu madde buraya bir şekilde geldi. Ancak açıklamanızda maalesef niçin böyle bir adım atmak istediğinizi düşünemedik.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Örnek verebilir misiniz? Mesela, Türkiye'den şu şirket, şöyle diye.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bitireyim.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Hayır, size de hepimize örnek olsun diye söylüyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) -Tamam.

Şimdi, Sayın Genel Müdür pek çok şirket bu dönemde zora girecek, pek çok işletme zora girecek. Açıkça söyleyeyim, sizin buradaki tanımlamanızda büyük şirketler olarak tanımlamışsınız bunu, zora giren büyük şirketler. Şu anda bütün vatandaşlarımız büyük bir kaygı duyuyorlar. KOBİ'ler kaygılı, esnaflar kaygılı, küçük orta boy bütün işletmeler kaygılı ama siz büyük şirketleri burada tercih etmişsiniz. Zaten büyük şirketler dediklerimiz de bu maddeyle göreceğiz, eğer ki bu madde buradan geçerse, arkadaşlarımız cevaz verirse. Büyük şirketler dediklerimiz de, Sayın Cumhurbaşkanının karar vereceği yani parmağını yukarı kaldıracağı şirketler olacak. Yani bugüne kadar büyük şirketler dediğimiz işte, Cengiz, Kolin, Limak, Kalyon gibi büyük şirketler olarak ve bunlar biliyorsunuz kamunun ihalelerine giren şirketler. Mesela, İstanbul Havalimanını yaptılar biliyorsunuz. Ben bu maddenin başta İstanbul Havalimanıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Çünkü, yıllık 120 milyon, 150 milyon, 200 milyon yolcuya göre fizibilitesi yapılmış bir maddede şu anda havalimanının yolcu sayısı sıfırlanmış durumda. Gelecek yıllarda da çok düşük rakamlarda kalacağı öngörülüyor ve onların birer milyar dolarlık ödemeleri var kamuya ve bu ödemeleri yapamayacakları şu andan belli. Ödemeleri zaten ertelediler. Şimdi, yeniden de bu ödemeleri yapamayacağız diyorlar muhtemelen, kuvvetle.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - ve muadilleriyle ilgili düzenleme olduğunu düşünüyorum net olarak. Mesela enerji şirketleri zor durumda. 12 cente göre, 15 cente göre fizibilite yapmış şirketler -şu anda arkadaşlar 4 cente düştü enerji fiyatları- "Ben bunu yürütemeyeceğim." diyorlar. Bunlarla ilgili olduğunu düşünüyorum, "stratejik sektörler" derken bunları kastediyorsunuz ama bunları da gene bu saydığım 5 tane, sarayın yakınındaki müteahhitler, şirketler tarafından bu yatırımların büyük oranda yapıldığını görüyoruz.

Şimdi, düşünün ki böyle riskler almış şirketler ve Cumhurbaşkanının sonuç olarak himayesinde bu riskleri almış şirketler şu anda kurtarılacaklar. Neyle? Kamu kaynağıyla kurtarılacaklar, Varlık Fonunun kaynaklarıyla kurtarılacaklar. Ve benim bir kuşkum daha var: Şimdi, İşsizlik Sigortası Fonu'nda 130-135 milyar TL kaynak var. Şimdi, bakıyorum Plan ve Bütçe Komisyonuna, milyonlarca işçi işsiz kaldı, şuradan iki torbada çıkan yetki ayda 5 milyar, 6 milyarlık bir ödemeye denk geliyor. Ya, düşünün bu kadar olağanüstü bir durumda kamu kaynakları seferber edilirken milyonlarca işçiye biz 5-6 milyar lira aylık ödeme veriyoruz. Niye tamamen seferber etmiyoruz? Ben size söyleyeyim: Çünkü kurtarılacak şirketler var. Göreceğiz bir dahaki torbada, bununla ilgili hazırlıklar yapılırsa. Bu İşsizlik Sigortası Fonu'ndaki kaynaklar belli oranda Varlık Fonuna plase edilecek çünkü yurtdışından bir finansman bulma şansı yok bu ortamda. Türkiye'nin CDS pirimi almış başını gitmiş, Türkiye tahvilleri -Sayın Hazine Bakan Yardımcımız söylesin- yüzde 9'la işlem görüyor, yüzde 9 dolar faizle işlem görüyor; nereden kaynak bulacağız, güven vermeyen bir durum var? Bu durumda ne yapacağız? İç kaynaklarla şirketleri kurtaracağız. İstanbul Havalimanı'nın şirketlerini kurtaracağız, enerji şirketlerini kurtaracağız. Buna hakkımız olmadığını düşünüyorum.

Yapmamız gereken, güven bir programla Türkiye'nin çarklarını döndürecek bir düzene geçilmesi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Paylan, buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Aksi takdirde, kamunun son kaynakları da böyle şirket kurtarma operasyonlarına heba ederseniz, maalesef diyorum, vatandaşımız çok daha büyük zorluk yaşar, buna tamamen karşıyız. Burada Hazine Bakan Yardımcımız da var, böyle bir yola tevessül etmeyelim. Yapmamız gereken, vatandaşımıza güven veren, dünyaya güven veren bir ekonomik program. Bunun çerçevesinde bütün ekonomik aktivitenin bir şekilde sürmesini sağlamak, bunun için de vatandaşlarımıza doğrudan gelir desteği yapılması lazım, İşsizlik Sigortası Fonu'nun gidip de İstanbul Havalimanı'ndaki 5 müteahhidi kurtarmak için kullanılmaması gerekiyor, bunun gibi fonların batık enerji şirketlerini kurtarmak için kullanılmaması gerekiyor. Vatandaşımıza doğrudan gelir desteği verirsek onlar tüketime harcarlar, tüketim sonucu üretim olur, üretim sonucu yatırım olur; çarklar döner. Uluslararası anlamda da güven veren bir ekonomik programa ihtiyaç var. Bunun dışında, son kamu kaynaklarını da bu yolda kullanmamamızın ben talep ediyorum bir milletvekili olarak. Komisyonumuzun da bu yasaya yol vermemesini talep ediyorum.