KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ben şöyle bir baktığımda, Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan'ın açıklamasına göre, örneğin, 28 Şubat-25 Mart döneminde, bu dönemde Bakanlık il müdürlüklerince maske, kolonya ve gıda gibi ürünlerin fiyatlarıyla ilgili 6 bin küsur firmanın denetlendiğini ve Reklam Kurulunca 10 milyon 90 bin 60 lira tutarında, mart ayında yapılan 2 toplantıda haksız fiyat artışı yaptığı tespit edilen 198 firma hakkında para cezası uygulanmış. Fiilî bir uygulama var yani karşısında "Böyle ceza uygulanamaz." diye bir durum da yok.

Şimdi, ben esas şunu merak ediyorum: Tabii, serbest piyasa koşulları fiyat, arz ve talebin buluştuğu noktada ortaya çıkıyor. Siz arzı yönetemiyorsunuz, talebi karşılayacak arz olmayınca fiyat artışını baskılamaya çalışıyorsunuz. Vatandaş açısından, tüketici açısından, tüketici haklarının korunması açısından kabul edilebilir ama tabii 2'si, serbest piyasa koşulları ile tüketici hakları çelişen iki durum. Ben bu anlamda, bu gelen teklif üzerinden "fahiş fiyat" tanımı olmayan, belirsiz bir bulut gibi ortada duran değer, tanım üzerinden ceza nasıl verilecek, bunu hâlâ kavrayabilmiş değilim ama şunu özellikle vurgulamak istiyorum: Bu fiyatı belirleyen... Ben üretici açısından ve tarımsal üretici açısından söylüyorum çünkü burada gıda ve ihtiyaç malzemeleri maddeleri de söz konusu. Bu makul olmayan, gerekçede de, orada da yazılmış olan makul olmayan fiyat artışının ne olduğunu anlayamadım ama girdi maliyetlerinin çok yükseldiğini gören bir üreticinin veya o ürünü satan bir kişinin -size göre- fiyatında "Yüzde 30-40 fahiş olabilir." diyorsunuz. Böyle bir fiyat artışını öngörerek arza sunmasını ve arz talebi dengeleyen, fiyatı o noktada buluşturan piyasa koşuluna neden müdahale ediliyor, onu kavrayabilmiş değilim.

Teşekkür ederim.