KOMİSYON KONUŞMASI

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Ben de bir iki cümle sarf etmek istiyorum bu konuyla ilgili.

Tabii, baktığımızda, uygulamada genelde iş yükü yargısında belirsiz alacak davalarında ihtilaf ortaya çıkıyor. Bunun sebebi de şu: Tabii, burada bulunan herkes kayıtlı ekonominin içinde olan kişileriz değil mi? Hepimizin maaşı belli vesaire vesaire ama Türkiye'de çalışan 3 kişiden 1 kişi kayıt dışı; devletin resmî kayıtları, TÜİK resmî verileri, en son açıklanan rakam, geçen hafta açıklanan rakam yüzde 30. Daha yukarılarda bize göre ama yüzde 30'u kayıt dışı çalışıyor. 6 milyonun üzerindeki insan da asgari ücretle çalışıyor öyle değil mi? Yani kayıtlarda öyle gözüküyor ama bakıyoruz ki aslında asgari ücretle çalışmıyor. İş yargısında faaliyet gösteren arkadaşlarımız bilirler, bunun sebebi şudur: Vergi ve sigorta primlerinden kaçmak amacıyla işverenler bu şekilde gösterir ve bir kayıt dışılık söz konusudur. Dolayısıyla, bu kayıt dışılıktan kaynaklanan bir belirsizlik söz konusudur. Dolayısıyla, siz burada bu belirsiz alacak davasıyla, bu kayıt dışı çalışan insanların yani toplumun "dezavantajlı" dediğimiz -yani belki bir kısmı hiçbir şekilde yani üçte 1'i hiçbir şekilde bildirilmiyor- kesimlerinin haklarına halel getirmeyecek bir düzenleme yapmak zorundasınız. Yani eğer bunu yapmazsanız bu şekilde zaman aşımını kesmeyecek düzenlemenin önünü açarsanız bu yanlış olur diye düşünüyorum. O anlamda, ben Yargıtay Üyemize katılıyorum, bu konuyu tekrar bir değerlendirmekte, düşünmekte yarar var diye düşünüyorum çünkü aksi takdirde birçok hak kaybına yol açabilecek durumlar ortaya çıkabilir.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.