ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, benim burada anlamak istediğim husus şu açıkçası, bu ön inceleme safhasında bu maddeye dercedilen husus şu: Ara bulucu ve sulh olma meselesi. Sulh meselesi tamam, orada bir sıkıntı yok, orada zaten ön inceleme mantığında bu var, hâkimin tarafları kısa bir sürede anlaştırma veya uzlaştırıp yargılamaya son verme yönünde şeyi var. Bu, kanundan kaynaklı bir yetki ama ara buluculuk burada ihtiyari mi, zorunlu ara buluculuk mu? Çünkü burada...

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ ÜYESİ ADEM ASLAN - İhtiyariyi kastediyor.

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - İhtiyariyi kastediyorsa o zaman burada yeni bir müesseseyle aynı zamanda biz karşı karşıyayız. Çünkü burada zorunlu bir ara buluculuktan bahsetmek mümkün değil. Dolayısıyla tarafları...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Kanun maddesinin eskisine bakarsanız değişiklik var.

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Çıkar ama ben yine...

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - "Veya" diyor zaten.

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Ben şunu demek istiyorum: Şimdi, ara buluculuk müessesesi gerçekten şu anda sorunlu, yani özellikle bazı alacaklar konusunda ciddi şekilde sorun hâline gelmiş durumdadır. Gerek ara bulucuk sınavından tutun, şu andaki müessesesine kadar birçok sorunu aslında beraberinde taşıyor. Fakat yine bu maddeye konulmuş olmasına da ben çok anlam veremedim ama yine de bir şey yaparsanız.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bu manada yargı güvenilirliği açısından...

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Yani, bu şey olacak mı, bir yenilik veya gerçek anlamda uygulamada karşılık bulacak mı? Ben onu da merak etmiş bulunuyorum açıkçası.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - İnşallah bulacak.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Uygulamayı göreceğiz hep beraber.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Sayın Aydoğan...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Abdullah Bey, bir soru soracağım da açıklığa kavuşması anlamında.

Şimdi, burada şöyle bir tablo var: Delilleri sunmadınız ya da listenize dayanamama gibi bir durumla karşı karşıyasınız ama ben davacıyım, siz davalısınız, aynı delile dayandık. Ben delili listeme yazdım ama buradaki sürede ibraz etmedim. Sizin de listenizde var, siz ibraz ettiniz. Bu hüküm benim sizin ibraz ettiğiniz delilden lehe, aleyhe anlamda yararlanmamı ortadan kaldıracak mı, yoksa kanunda daha önce var olan lehe, aleyhe delilde yararlanma tartışması mı olacak? Bu özel hüküm olarak beni engelleyecek mi? Bunu anlamak istiyorum.

Teşekkür ederim.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Buyurun Yargıtay üyemiz.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ ÜYESİ ADEM ASLAN - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Yani ara buluculuk müessesesi aslında Türk yargısının önemli bir yükünü aldı fakat biraz fazla abartıyoruz gibi geldi yani zaten burada, kanunda madde var. "Ara buluculuğa teşvik eder." diyor. Bunu illa "esaslarını anlatır, aydınlatır, över" falan demek bence kanun metinlerinde gerekli olan bir şey değil, kanımca lüzumsuz bir madde değişikliği. Zaten "teşvik eder" diyor. Teşvikin içinde aydınlatma var, sonuçlarını söyleme var. Bir daha, bunu illa cafcaflı bir şekilde anlatır diye böyle ifadeyi güçlendirmek kanımca gereksiz. Diğer taraftan, (5)'inci bentte yapılmak istenen değişiklik yönünden de keşke bu uygulamaya bırakılsaydı daha iyi olurdu. Sayın Turan Bey'in söylediği şeyler, söylediği tehlikeler doğabilir. Bu Yargıtay uygulamalarına, içtihatlara bırakılsa daha doğru olurdu. Buna gerek yok. Zaten orada ihtarat yapıyorsun, bu yargılamanın sonunda böyle bir durumda gerçekten ne olup olmayacağına zaten yargı karar verir. İlla da daha yargılamanın ilk celsesinde "Seni bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayıyorum." gibi, belki de böyle ihsas gibi taraflarca algılanabilecek bir vurguya, kanımca ona da gerek yok. Bence, kanımca 140'ıncı maddedeki değişiklere ihtiyaç yok diye düşünüyorum.

Arz ediyorum.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Teşekkür ederiz.

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Başkanım, çok öz dilerim ama belki teyit edici mahiyette bir şey söyleyeyim.

Bakın, uygulamada biz şunu gördük: Bu kopyala yapıştır şeklinde oluyor, maalesef böyle. Yani yargılamada hâkim tarafı "Sen şöyle yaparsan daha iyi olur, sen bu şekilde ara buluculuğa gitsen daha..." Mümkün değil bu. Hazır bir şekilde duruşma tutanağına geçiyor, kendi yükümlülüğünü yerine getirip o şekilde geçiyor. Bu nedenle de ben hani bunun gerçekten çok faydalı olabileceğini düşünmüyorum. Gene binlerce belki kitabın yakılmasına, rafa kaldırılmasına neden olabilecek bir değişiklik çünkü bu kanun ortaya çıktıktan bu yana 5-6 defa değişiklik gördü ve şu anda artık bunun bir anlamı da yok yani. Ormanları yakıyoruz yani.

Teşekkür ederim.