| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Tokat Milletvekili Özlem Zengin ile 128 Milletvekilinin; Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2735) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 04 .06.2020 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, madde gerekçelerine baktığımız zaman, bütün maddelerde ağırlıklı olarak gerekçeler ortaya konulmuş ama 59'uncu maddede "gerekçe" diye bir şey yok, madde anlatılmış sadece, "gerekçe" diye bir şey açıklanmamış. Tabii, aklıma şu geliyor: Bu dava şartı ara buluculuğa... Yani uyuşmazlıkların kapsamı genişletiliyor. İlk başta iş hukukuyla, daha sonra ticari davalarla, şu anda da tüketiciyle ilgili uyuşmazlıklar... Ya, bunun gerekçesi ne? Biz ara buluculuğa evet diyoruz ama, iradi ara buluculuğa evet diyoruz, alternatif çözüm yollarına evet diyoruz ama vatandaşın hak arama özgürlüğünü ortadan kaldırıcı yargı yollarına, uyuşmazlık önleme yollarına evet demiyoruz. Anayasa'da açık, Anayasa 36'ncı madde ne diyor; "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adli yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz." diyor, açık ve net. Yargıya erişimi, hak arama özgürlüğünü ortaya koyuyor. Vatandaşın mahkemeye erişim hakkını niye kaldırıyorsunuz, neden gerekçe olarak ortaya koymadınız? Bakınız, hangi amacınız var? Acaba büyük şirketler tüketiciyi zayıf durumda... Biraz önce vekil arkadaşlarımız söyledi, büyük şirketler mi bu yasa teklifini çıkarma konusunda bir dayatma içerisinde? Bunu neden söylüyorum biliyor musunuz? Arkadaşlar, iş hukukunda zorunlu ara buluculuk maddesi teklif olarak gelmeden önce, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, TOBB'un 74'üncü Genel Kurul konuşmasında ne diyor bakın arkadaşlar: "Büyük sıkıntı yaşadığımız bir başka alan yargı sistemiydi. Özellikle iş mahkemelerindeki davalarda işveren yüzde 99 haksız çıkıyordu. Bunu değiştirmek üzere zorunlu ara buluculuk sisteminin uygulamaya alınmasını sağladık. Aylar hatta yıllar süren davalar, artık, günler, haftalar içinde çözülüyor." "Uygulamaya alınmasını sağladık." diyor. Ne diyor açıkça? Açıkça şunu söylüyor: Zayıf durumda olan işçinin mahkemeye eriştiği zaman alacağı hakkının, ara buluculuk zorunlu dayatmasıyla, 3 alacaksa 1 olmasını sağladık diye açıkça söylüyor. Yani burada büyük şirketlerin, yani tüketiciyle iş yapan büyük şirketlerin haklarını mı koruyacağız, zor durumda olan vatandaşın haklarını mı koruyacağız? Tüketici Örgütleri Federasyonu Başkanı toplantıya katılmak istedi, Komisyona dilekçe verdi ve Komisyon da tabii, korona tedbirleri gerekçesiyle, fazla temsilci alınmaması sıkıntısıyla talebi geri çevirdi. Yani bu konuda Komisyona tabii hak veriyorum ama Tüketici Örgütleri Federasyonu açık ve net "Biz bu tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu ara buluculuk şartının getirilmesine karşıyız." diyor. Kim "Evet" diyor? TOBB "Evet" dedi işçi uyuşmazlıklarında. Acaba bunun arkasında kimler var? Yani bunu merak ediyorum.
Bir de anlayamadığım mesele, yani "İş yükü hafifletilsin, iş yükü hafifletildi." diye diye hâkimlere iş bırakmayacağız. Hâkimlerin bir tek işi kalacak, sulh ceza hâkimleri kalacak, onlar tutuklama kararı verecek, serbest bırakılanı tutuklayacaklar. Bir işimiz bu olacak, başka işimiz kalmayacak.
Biraz önce geçen maddeyle Sayın Başkan, İstanbul ve Ankara'ya tayini çıkan hâkimlerin artık hâkimlik yapma süresi 2,8 yıla düşmüş. Eskiden on yıl ve yirmi yıl hizmeti aşan hâkimler İstanbul ve Ankara'da hâkimlik yapardı, şimdi, iki yıl sekiz ay hâkimlik ortalamasında İstanbul'a gidiyor, Ankara'ya gidiyor hâkimlik yapıyor. Sonra ne oluyor? Sonra şu oluyor: Kaldırdığımız madde var, 18'inci madde, çok doğru bir iş yaptık. O maddeyi uygulamaya kalkan hâkimler dördüncü fıkrası olmadığı hâlde dördüncü fıkrasından bahsediyor, sulh ceza mahkemeleri olmadığı hâlde "sulh ceza mahkemeleri" diyor.
Ya arkadaşlar, hâkim sayısını artırıyoruz, savcı sayısını artırıyoruz. Bunlara vatandaşın ulaşmasını engellemeyelim yani adalete erişimi engellemeyelim, hak arama özgürlüğünü engellemeyelim, zorunlu ara buluculuğun kapsamını bu kadar genişletmeyelim, yapmayalım.
Bakın, TOBB Başkanının açıklaması açık ve net, 74'üncü Genel Kurul konuşması net, bir daha okumama gerek yok. Bu nedenle, bu yanlıştan dönelim. Sayın imzacı vekil arkadaşlar gerekçe bile koyamamışlar buraya, 59'uncu maddeye.
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Koymuşlar. Var, var gerekçe.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Kendileri de bu maddenin olmasını istemiyorlar galiba.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Öyle bir şey yok.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hemen kayda geçsin.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Teşekkür ediyorum.