MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Konu tartışıldı, kayıtlara geçmesi açısından söylüyorum. Yani, elbette arkadaşların ifade ettiğinin aslında ben de altını çiziyorum.

Sayın Genel Müdüre bir itirazımız yok bizim ama burada iki şekilde karar vericilerle karşı karşıya olmamız gerekiyor, siyasi karar vericiler.

Bu, normal bir şirket değil, teknik bir denetim falan yapmıyoruz, sadece teknik denetim yapmıyoruz. Bu, kamuya ait bir şirket, kamu varlıklarını kullanıyor, milyar milyar dolarlardan, kaç yüz milyar dolarlardan söz ediliyor.

"Neredeyse Türkiye varlıklarının yüzde 40'ını, daha sonra belki de yarısını yönetecek." deniliyor ve büyük beklentilerle... Mesela, istihdamla ilgili beklentilerimiz var. Bunlar, bir genel müdürün teknik olarak cevap vereceği sorular değildir; bu, bir. Niye böyle bir siyaset tercih edildi, bize bir siyasinin anlatması gerekiyor.

İkincisi de şirket de olsa kararları yönetim kurulu verir; genel müdür, evet, altındaki elemanlar, o kararları uygularlar. Yani sadece bunu denetlemiyoruz biz. Biz hem siyasi tercihleri burada tartışacağız hem de yönetim kurulunun almış olduğu kararları tartışacağız. O nedenle, yönetim kurulu başkanının, yardımcısının burada olması, siyasi sorumluların burada olması ve kamuya ait olan şeyle ilgili karar vericilerin burada olması ve cevap vermeleri gerekirdi. Bizim düşüncemiz budur. Bu düşüncenin kayıtlara geçmesini istiyoruz.

Dolayısıyla Sayın Başkanım -çok özür diliyorum, altı ay sonra geldim, konuşuyorum burada- sık sık sesinizi hep yükseltme alışkanlığınız var. Sayın Başkanım, bu yanlış, bize kızmayın kürsüden.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, ben niye kızayım size? Kızar mıyım hiç yani?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ama öyle oluyor. Biz işimizi yapıyoruz, kayıtlara geçiyoruz, başka bir gücümüz yok. Sadece kayıtlara geçsin.