| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Erzurum Milletvekili İbrahim AYDEMİR ve Manisa Milletvekili Uğur AYDEMİR ile 63 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 10 .06.2020 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, ben de Komisyon üyesi arkadaşlarımızı, sayın bürokratları ve basın mensuplarını saygıyla selamlıyorum.
Yurt dışındaki vatandaşlarımızla ilgili bir madde de konmuş bu torbaya. Sayın Aydemir izah etti, teşekkür ediyorum. Türkiye'de emeklilik hakkı kazanan yurt dışındaki vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde çalışmaları yönünden getirilen yasağın kaldırıldığı iddia ediliyor. Hayır, kaldırılmamakta. Zaten kendi getirdiğiniz yasağı kısmen hafifletmekten başka bir şey yapmıyorsunuz. 2012'de benzer bir düzenleme getirmiştiniz, arkasından kaldırdınız. 2015'ten bu yana da tüm seçim dönemlerinde kendi kaldırdığınız hakkı yeniden vermeyi milyonlarca gurbetçimize vadediyorsunuz. Ama bizim verdiğimiz sayısız kanun teklifine rağmen bu sözü bugüne kadar tutmadınız. Şimdi yaptığınız da sadece bu vaadi tutuyormuş gibi gözükmek, sadece kısa süreli çalışma için bir istisna getirmektesiniz oysa bu yetmez. Yurt dışındaki vatandaşlarımız arasında büyük bir şüphe, büyük bir güvensizlik var artık. "Acaba bu sefer de sadece seçimler için mi getiriliyor bu düzenleme?" diyorlar.
Şimdi ben açık açık çağrıda bulunuyorum buradan İbrahim Bey'e, bir gurbetçi çocuğu olarak soruyorum: Türkiye'de emekliliğini kazanmış bir yurttaşımızın başka bir ülkede çalışması ve alın terinin karşılığını alması sizi neden rahatsız ediyor, burada hak ettiği emeklilik maaşına neden ısrarla dokunmak istiyorsunuz? Çünkü değerli arkadaşlarım, yanıtı da belli: SGK'yi kara deliğe dönüştürdünüz. Şimdi bu kara deliğin bedelini on yıllardır yurt dışında emeğini ortaya koyan annelerimize, babalarımıza, kardeşlerimize kesmek istiyorsunuz. Madem bir iş yapacağız doğru dürüst yapalım, İbrahim Bey konuşmasının başında bu maddeyle ilgili "Gurbetçiler yüreğimizde." diyor. Eğer gerçekten yüreğimizde ise part-time, full-time demeden ayrımcılık yapmadan, orada çalışan yüz binlerce emekçi kardeşlerimizin tamamını kapsayan bir düzenleme yapalım, bunun yeri burasıdır, Plan ve Bütçe Komisyonudur, yüce Meclistir. Söze gelince "Gurbetçinin yanındayız." icraata gelince "Onlar döviz yumurtlayan tavuk, aldıkça alalım ama hiç vermeyelim." Bu düzenleme bu hâliyle Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır, yapılması gereken kapsamı genişletmektir. Sadece "mini-job" ile ya da işsizlik parasıyla sınırlanmamalıdır bu düzenleme, tam zamanlı çalışmaları da mutlaka kapsamalıdır. Her devlet vatandaşını çalışmaya teşvik eder, bizse burada çalışmamaya teşvik ediyoruz. "Şu kadar saat çalışabilirsin, daha fazla çalışamazsın. Daha çok çalışırsan maaşını keseriz." diyoruz. Bu kabul edilemez, hele hele on yıllardır yurt dışında çalışan -hepimizin ailelerinde var- çalıştığını da hem o ülkeye hem bu ülkeye aktaran gurbetçimiz için bu büyük bir haksızlıktır.
Değerli arkadaşlarım, işin bir de şu boyutu var: Bugünkü değişiklik ne zaman getiriliyor? Yurt dışındaki kardeşlerimizin borçlanarak emeklilik hakkı fiilen ortadan kaldırıldıktan sonra getiriliyor. Geçen yıl yine buradan başlayarak, Genel Kurulda geçen bir torbada o, "yüreklerde" dediğiniz gurbetçi kardeşlerimize hangi gözle baktığınızı iktidar göstermişti. Hangi gözle bakıyorlardı? Ağustos 2019'a kadar, yurt dışındaki vatandaşlarımız SGK üzerinden uygun şartlarda emekli olabilirken şimdi artık onları tüccar gibi görüp BAĞ-KUR'lu yaptınız. Yani dediniz ki "Sen patron gibi prim öde ama az maaş al." Ödenen primler iki katına çıkarken gurbetçilerin emeklilik maaşları yarıya düşürüldü. SGK yetkilileri buradadır mutlaka, o düzenlemeden bu yana emeklilik başvurularındaki düşüşü onlar sayılarla anlatsınlar. Ve eğer bugün bir düzenleme yapacaksak önce biz gurbetçilerimize yaptığınız o ihanetten geri dönmemiz lazım yani emeklilik haklarını eski hâline döndürmemiz lazım.
Ayrıca bizim Meclis olarak şunu yapmamız lazım: Yurt dışındaki vatandaşlarımızın emeklilik düzenlemesini bir bütünlük içinde ele almalıyız. Böyle, o torbaya bir madde, bu torbaya bir maddeyle değil, yurt dışındaki kardeşlerimizin böyle torba önerilerine değil kapsamlı bir pakete ihtiyacı var. Şimdi, gerçekten İbrahim Bey'in söylediği gibi, gurbetçiler yüreklerdeyse bu vatandaşlarımızın sesine kulak vermeliyiz. Bakın, bazı sahtekârlar yüzünden emeklilikleri iptal edilen yüzlerce, belki binlerce gurbetçimiz var, bizleri de sizleri de arıyorlar. Yıllarca danışman firmalar televizyon reklamları verdiler. "Sizi sigortalı göstereceğiz, sonra emekli yapacağız." dediler. Bunu herkes biliyor, özellikle de SGK'dekiler biliyor. Onlara kimse müdahale etmedi, şimdi kara delik büyüyünce fatura vatandaşa kesilmekte, emeklilikler iptal edilmekte. Yetmiyor, ödenen paralar faiziyle geri istenmekte. Burada bulunan SGK yetkililerine soruyorum, açıklasınlar, bu durumda olan kaç yurttaşımız var?
Bir sorum da şu: Bu işle ilgili bir soruşturma açıldı mı? SGK'nin bunda hiç mi payı yok? Yüzlerce gurbetçi gelip Ankara'da, Konya'da aynı fabrikada çalışmış gösterildiler, SGK bunu fark etmedi mi, denetleme yapılmadı mı? Nasıl şüphe etmediniz hiç? Şimdi bunun faturasını gurbetçiye çıkarmaya hakkınız yoktur. O yüzden kapsamlı bir paket çıkaralım diyoruz, yeri burasıdır.
Bakın, sağlık sigortalarıyla ilgili ciddi sıkıntılar var. Daha birkaç ay öncesine kadar poliklinik hizmetlerini alabilen gurbetçilerimiz şu anda Türkiye'de sadece acil durumda sağlık hizmeti alabiliyorlar. Şu anda ülkemizdeki Suriyelilerden daha az hürmet görüyorlar. Üzülerek söylüyorum, hicap duyarak söylüyorum ama bu bir gerçek.
Değerli arkadaşlarım, gerçekten gurbetçiyi düşünüp düşünmediğinizi önümüzdeki günlerde sınırlardan girişlerde anlayacağız. Bakalım Türkiye'de ücretsiz olan Covid testleri gurbetçilere ücretsiz olarak yapılacak mı? Buradan çağrıda bulunuyorum: Yurt dışında çalışan ya da yaşayan vatandaşlarımızın, mavi kartlı kardeşlerimizin Türkiye'ye girişlerinde yapılacak Covid testleri öyle dolarlarla, eurolarla değil ücretsiz yapılmalıdır. Bu, bu ülkenin devletine, bu ülkenin milletvekillerine, bu ülkenin bakanlarına düşen bir büyük sorumluluktur.
Benzer biçimde, bu Komisyon, keşke gurbetçi kardeşlerimizin bir başka derdi olan Türk Hava Yolları biletlerine de el atmış olsa. Biletler fahiş fiyatlarda, üstüne üstlük çıkarılan bir genelgeyle, şu anda yurt dışından Türkiye'ye gelmek isteyen ama salgın nedeniyle uçakları iptal edilen, uçakları ertelenen, vesaire yurttaşlarımız "Bana parasını iade edin." dediğinde parasını iade etmiyorlar. "Salgın bittikten iki ay sonra iade edilecek." diyorlar, bu çok büyük bir haksızlık, hukuksuzluktur ve yasalara, mevzuata aykırılık teşkil eder. Hem bu konuda, yani bakın Türk Hava Yollarını açın bakın, uçuş yok ama şu anda bilet satıyor. "Ya uçuş yokmuş, benim paramı iade edin." dediğinizde iade etmiyor. Bu, gurbetçiye işte klasik geçmiş görüşün bir başka yansımasıdır. Biz Millet Meclisinde artık bu ayrımcılıktan, gurbetçiyi sadece döviz getiren, aman zor durumlarda döndüğümüz, yurt dışındaki altın yumurtlayan tavuk konumundan çıkarmalıyız. Tabii ki bu düzenlemeyi, İbrahim Bey söyledi, "Gurbetçilerimiz yüreğimizdedir, buradaki emekli maaşları kesilmez." dedi ama bu hâliyle yetersizdir, bu hâliyle tamamen, çok büyük eşitsizlikler, çok büyük kargaşaya neden olacaktır. Derhâl hem bunun hem de saydığım diğer meselelerin düzenlenmesi için kapsamlı bir değişikliğe ihtiyaç var ve başlamamız gereken yer de yurt dışındaki gurbetçilerin emekliliğini fiilî olarak artık iptal ettiğimiz, geçen yılki ağustos ayındaki düzenlemenin iptalinden geçmektedir.
İmkân verdiğiniz için teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum.