| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Erzurum Milletvekili İbrahim AYDEMİR ve Manisa Milletvekili Uğur AYDEMİR ile 63 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 10 .06.2020 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de geneli üzerindeki konuşmam sırasında Sayın Genel Müdür bir bölümüne yanıt verdi ama yanıt vermediği sorular var, onları da hatırlatacağım ama ben bir kere daha Sayın Genel Müdürün izah ettiği gerekçenin aşılamayacak bir gerekçe olmadığı kanaatindeyim. Türkiye'de hangi düzenlemeyi yapıyorsak bunun yurt dışındaki vatandaşlarımıza, adına ne dersek; gurbetçi, yurt dışındaki vatandaş, yurt dışındaki kardeşimiz, hepsine sağlanması gerek. Şunu vurgulamak istiyorum ben tabii: Şimdi burada eşitlik ilkesine aykırı bir durum var. Şimdi sadece "Mini Jop" ya da işsizlik parasıyla sınırlı kalmamalıdır bu düzenleme, tam zamanlı çalışmayı mutlaka kapsamalıdır. Şimdi şöyle: Türkiye'den emekli olan, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının 450 euroluk işlerde çalışabilmesinin yasal düzenlemesi, Türkiye'den emekli olan bir kişinin yurt dışında tam zamanlı, yarı zamanlı istediği gibi çalışabilmesi lazım. Bunun Türkiye'ye ne gibi bir zararı var? "Sen Türkiye'den emeklisin; Fransa'da, Almanya'da, Amerika'da çalışamazsın." diye bir yasal düzenleme çıkarıyoruz biz kendi vatandaşımıza. İşin özü bu aslına bakarsanız. Bunun gerçekten düzeltilmesi lazım. Ben anlıyorum Sayın Genel Müdürün izahatını ama kendisinden, işte, az önce dediğim gibi, sorularımız da var, onların da yanıtını isteyeceğim. Türkiye'de deniliyor ki; şöyle bir şey var. O zaman benzer bir düzenleme yurt dışındaki vatandaşlar için yapılsın. Yani kısmi çalışmayla yetinilmesin, kapsamı genişletelim mutlaka görüşündeyim.
Somut olarak sorularımı da tekrar ifade edeceğim. Birincisi: Az önce Sayın Kuşoğlu da ifade etti, ben de netleştirmek istiyorum. Ağustos ayında çıkan kanun değişikliği sonrasında -siz onun kıyaslamasını daha rahat yapmamızı sağlayacak rakamları verebilirsiniz- kanun öncesine göre aylık ya da üç aylık ya da yıllık yurt dışından emeklilik başvurusu ile kanun düzenlemesi sonrasında yurt dışından emeklilik başvurusu rakamları arasında nasıl bir artma ya da eksilme olmuştur?
İkincisi: Bülent Bey'in ifade ettiği tam olarak şuydu: Bir de bazı yurttaşlarımızın emekliliklerinin iptal edilmesi durumu var. Burada abartılı söylemler de olduğunu görüyoruz, yüz binler vesaire ama, binlerle de olsa bu emekliliği; yani, işte, bu şirketler aracılığıyla yapılmış, sonra yıllarca göz yumulmuş ama şimdi bunların iptali söz konusu. Bunların sayısı nedir? Bu konuda açılmış olan soruşturma var mıdır şirketlere yönelik? Bu şirketlerin, SGK'nin, sizi tenzih ediyorum ama geçmiş dönemdeki yöneticileriyle ilintili bağları, akrabalıkları, yakınlıkları var mıdır, siz bunları buldunuz mu? Nasıl göz yumulmuştur bunlara? Şimdi, bu vatandaşa bütün bedel ödettiriliyor oysa o kardeşimizi dolandırmışlar resmen, SGK'da dolandırılmış doğal olarak ama şimdi bedel faiziyle vatandaşın üstüne yıkılmak isteniyor. Bunu izah ederseniz çünkü bu konuda bir belirsizlik var kamuoyunda. Sayın Sırakaya söyledi, bu konuda genelgeler çıkardı, SGK aslında uyarmaya çalıştı vatandaşları diye ama daha etkili önlemler alınabilirdi çünkü resmen televizyonlardan ilan yaptılar, "Bir hafta çalışarak sizi emekli edeceğiz." diye şirketler. Bunlara önlem alındı mı alınmadı mı?
Bir de teknik bir şey var; yine vurgulandı ama, bu bir yönetmelikle... Yani şöyle, kısa süreli çalışma kavramı muğlak bir kavram. İş hukukunda belirli süreyle, belirsiz süreyle sürekli iş akdiyle çalışma kavramları ile süreksiz çalışma kavramı bulunmakta; bunun haricinde kısmi süreli çalışma ve tam süreli çalışma ayırımı var. Bu yukarıda verilen hiçbir ayırıma ve çalışma türüne uymayan kısa süreli çalışma iş hukukunun temel ilkelerine aykırı bir çalışma türü olan kayıt dışı çalışmayı da içinde barındıran bir kavram. Bu çalışmanın temel özelliklerinin bir yönetmelikle belirlenmesi idareye yetki devrinin sınırlarını aşan ve âdeta bir yasal düzenleme yaparak bir çalışma biçimini tanımlama yetkisi vermektedir. Yani buranın yetkisini siz alıp işte, genelge, yönetmeliğe vermek istiyorsunuz; bu, doğru değildir. Burada bunun sınırları belirlenmeli. Sizin o kısa süreli çalışmayla neyi ifade ettiğinizi -aslında Sayın Aydemir onu anlatmaya çalıştı ama bunun konuşmada değil- metinde, değiştirdiğimiz kanun metninde olmasını sağlamak durumundayız.
Bir de eğer bu şekliyle geçerse -ki biz kapsamın genişletilmesi taraftarıyız- bu şekliyle geçerse kaç kişiyi etkileyecektir, kaç kişi bundan şu ana kadar olumsuz olarak... İşte, maaşını alamayan kaç kişi vardır? Bundan sonra bu çıkarsa kaç kişiyi etkileyecektir? Bunu...