NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, bu, bu dönemde özelleştirilen önemli kurumlardan bir tanesi. İşte, burada Başkent Doğalgazın tarihine baktığımızda önce Ankara Belediyesinin bir iştiraki, daha sonra BOTAŞ'a ciddi anlamda borç takıp faizlerini sildirip, işte, özelleştirme sonrasına bırakan özel kanun çıkarılan bir kurum ama özelleştirilmesinde de, özelleştirme rakamlarında da aslında biraz -nasıl diyelim- dram var. Yani şimdi, bakın, ilk özelleştirme teklifi 16/8/2010 tarihinde veriliyor; 1,211 milyar dolar ve bu teklif yüzde 80 hissesine veriliyor; bir. İkincisi, bu tarihten sonra -burada ifade edildiği gibi, sunumda da söylendi- 1,5 milyar metreküplük sistem 3,6 milyar metreküpe çıkıyor. Yani Başkent Doğalgazın zaten büyük gelirleri taşıma bedelleri ve amortisman bedelleri. Şimdi, daha sonra, bu, en son bahsedilen özelleştirmede yüzde 20 hisse de dâhil edilerek yapılıyor.

Bu ilk ihaledeki iptal sebebi bence ön kesmeden kaynaklanıyor çünkü hiç kimse 92 milyon 660 bin doları öyle gidip de, ihaleye girip de, efendim, bu yansın diye girmez; sadece bu krediler noktasında o şirketin ön kesilmesinden dolayı olduğunu biliyoruz. Yani bu rakam o tarihte Başkent Doğalgaz için verilen uygun bir rakam. Buradan bakarsak, o tarihte Başkent Doğalgazın değeri 1,5 milyarı aşan bir rakam, yüzde 20'yi de ilave edersek. Artı, bahsettiğim kapasiteyi 2'ye katladığını da düşünürsek... Hadi ben 2'ye katlasın demiyorum, 300-500 milyon dolar da öyle bir ilave gelsin.

Bir de belki gözden kaçan başka bir şey var. Bizim torba kanunlar meşhurdur, torba yasalar; orada bir sürü konuyla alakalı, alakasız şeyler gelir. Bir torba yasada da -benim yine üzerinde durduğum, Genel Kurulda da ifade ettiğim- Başkent Doğalgazın amortisman bedelleri ve taşıma bedellerinin fiyatının sabitlenmesi dört yıl daha uzatıldı. Yani bu da bilançosuna ciddi bir rakam ilave edildiğinin göstergesidir. Hatta o dönem o teklif geldiğinde Başkent Doğalgaza dönemin Başbakanı da bu fiyatın düşük olduğunu da ifade etti.

Şimdi, bütün bunları üst üste koyduğumuzda yani normal, reel, verilen değerler üzerinden bu analizi yaptığımızda, Başkent Doğalgazın yaklaşık yarı fiyatına satıldığı burada aşağı yukarı hesap kitap bilen her insan tarafından çok basit bir şekilde tespit edilebilir. Yani şu Sayıştay raporlarında bunu görebilirsiniz. Zaten bütün bu yorumları yaptıktan sonra da Sayıştayın ifadesi "...hususları dikkate alındığında BAŞKENTGAZ'ı satın alacak şirketin sağlayacağı avantajlar göz ardı edilmiş ve yüzde 100 hisse için 1,162 milyar ABD doları gibi çok düşük bir fiyatla satış kararı verilmiştir." Öyle mi? Sayıştayın raporundaki ifadeler bunlar ve bu rapordaki rakamları da üst üste toplarsanız... Hatta dediğim gibi, torba yasadaki o dört yıllık uzatmayı falan da aslında burada yazabilirdiniz, onlar da gözden kaçmış.

Dolayısıyla, yani, bilemiyorum, bu özelleştirme benim ciddi anlamda içimi acıtan özelleştirmelerden bir tanesi olarak, maalesef, bu Mecliste bulunduğum bir tarihte gerçekleşti. Yani bununla ilgili defalarca Genel Kurulda da konuşmalar yaptım, burada da konuşmalar yaptım. Şimdi, yani Rekabet Kurulu veya ilgili kurumlar nasıl böyle bir satışa onay verdiler, onu da anlamak mümkün değil, onu da kamuoyunun vicdanına bıraktık ama ileride bence hukuk müsaade eder mi, kanun müsaade eder mi ama bu ciddi anlamda soruşturulması gereken bir şey. Geçmiş dönemde de aslında -belki başka arkadaşlar da bahsedecek ama- çok ciddi yanlışlıkların yapıldığı bir kurum şeklinde önümüze geldi.

Bu devir esnasında burada birtakım hassasiyetlerden bahsedilmiş. Bütün bunlar göz önünde bulunduruldu mu devir esnasında? Hem Sayıştay açısından -siz burada birtakım hassasiyetlerden bahsetmişsiniz- hem de dönemin yöneticilerine ben sormak istiyorum. Yani böyle bir kurumun satışında hem KİT Komisyonunda hem de Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir üyesi olmaktan dolayı da üzüntü duyduğumu ifade ediyorum.

Saygılar sunuyorum.