KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, şimdi, burada özel bir kanunla ilgili bir kamulaştırma düzenlemesine karşı açılacak dava ve sonrasındaki süreci konuşsak da sonuçta burada vatandaşın, özelliği olan -bakın, normal sıradan bir taşınmazda bile belirli esaslar var; öyle ki bahsettiğiniz bölgeler veya Türkiye'nin öyle özel bölgeleri var ki- atasından kalmış, tarihî nitelikte, çok özel nitelikte bir taşınmazı sonuçta kamu olarak, devlet olarak biz kamulaştırmışız. Yani vatandaşın daha özel bir taşınmazı elinden alınmış. Yani sonuç itibarıyla bir gayrimenkul var ortada, vatandaşın taşınmazı elinden alınıyor. O nedenle özel bir madde olması benim biraz önce anlattığım genel hükümlerin burada uygulanmasına bir kere engel değil, bir.

İkincisi: 22'nci maddede kamu kamulaştırma işlemini gerçekleştirmiş, sonradan "Kamulaştırma amacı kalmadı." diye kamulaştırmadan vazgeçiyor. Vatandaş parasını almış, söylediğiniz gibi üç aylık süre var, bir yıllık dava açma süresi var, hakkını kullanma süresi var. Bakın, bir yıllık dava hakkını kullanma süresi var. Şimdi, orada vatandaşın dava açıp açmamakta muhtariyeti dediğimiz, keyfiyeti dediğimiz bir durum var. Burada ise vatandaşın "Ben burada yasal anlamda haklıyım ve bu hakkımı dava yoluyla kullanmışım." diye ileri süreceği bir davası var yani başta açtığı idari bir davası var. Kaldı ki siz burada bir vatandaş ile devleti aynı kefeye koyup silahların eşitliği derseniz, işte, bu doğru değil. Bakın, burada bir taraf devlet, bir tarafta gariban vatandaş. Silahlar eşit olamaz. Hiç kimse devlete karşı eşit silah değildir. Devletin gücü ile sade bir vatandaşı veya gariban bir vatandaşı parasını alsa dahi eşit tutamazsınız, eşit tutamazsınız.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ama Cavit Bey, bir dakika...

CAVİT ARI (Antalya) - Hayır, hayır...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yargıdan bahsediyoruz. Yargı önünde herkes eşit.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bir saniye Abdullah Bey... Abdullah Bey, sakin olun.

CAVİT ARI (Antalya) - Bir saniye efendim. Bakın, ben dava şartından bahsediyorum. Burada dava şartı olarak konması o vatandaşın dava açabilme hakkını ihlal ediyor. Yargılama sonrasında parayı almasına itiraz etmiyorum ben. Karara çıkmadan önce mahkeme desin ki: "Kardeşim, on beş gün içinde parayı yatır, yatırmazsan dava reddolunacak." O on beş günlük sürede yatırsın. Birçok davada avukatız, biliyoruz. Burada dava şartı olarak gösterilmesi, bakın, o hakkın ihlali demek, itirazım bu.