GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, teşekkür ederim Sayın Başkan.

BDDK temsilcisinin öncelikle finansal okuryazarlığı e-bankacılıkla şu kadar vatandaşımız kullanıyor diye açıklaması gerçekten bana vahim geldi arkadaşlar. Finansal okuryazarlık bambaşka bir şey. Neyse, o konuya burada çok girmeyelim. Finansal okuryazarlığımızın ne düzeyde olduğu sürekli vatandaşlarımızın dolandırılmasından belli. Yani daha geçen yıl Çiftlik Bank skandalı gibi onlarca, yüzlerce skandal yaşıyoruz.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Finansal okuryazarlıkla ilgili değil bunlar.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Şimdi, arkadaşlar bir saniye.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Arkadaşlar, bununla ilgili; yani bu bir koy on al meselesine bu kadar vatandaşımız kanaat getiriyorsa...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Bir terimi tartışmaya açmak değil maksadımız. Biz kanun maddeleri üzerinde yoğunlaşalım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, devam edelim.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Siz farklı görürsünüz, ben farklı görebilirim bu terimi.

Buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tabii, tabii.

Şimdi, bir boyutu daha var. Sayın Bakan yardımcımız söyledi, işte, "Dijitalleşmeye geçiyor artık" diye. "Black Mirror" diye bir dizi var. Zaten hayatımız, her şey dijital olacak. Bir süre sonra insan faktörü tamamen devre dışı kalacak herhâlde; bizi şirketler yönetecek, şirketlerin dijital unsurları yürütecek, onlar bütün kararlarımıza yön verecekler, insan tamamen devre dışı kalacak, bankacılık sisteminde belki on yıla kadar insan tamamen devre dışı kalacak ve sözleşmeleri imzalayan insanlar onların kölesi olan bir hâle gelecek. Yani bankalara bizler borçlanacağız, bankaların kölesi olarak çalışmaya devam edeceğiz, vahşi kapitalizm anlamında.

Ya, bu meseleyi bu kadar pompalamak... Bir de bankacılık sektöründe yüz binlerce insanımız çalışıyor, burada banka çalışanları sendikası var mı bilmiyorum. Siz buna imza attığınız zaman her yıl kaç bin insanın işini kaybedeceğini biliyor musunuz Sayın Nilgün Hanım? Çünkü yüz yüzelik ilkesi yok olacak, bankalar belki on binlerce insanını bu sözleşmeleri imzalamak için kullanıyorlar; kredi kartı satışında, pazarlamasında, sözleşmeleri imzalamalarında bu emek ortadan kalkacak tamamen dijital alana taşınacak, orada imzalanacak ve sonuç olarak emek alanından on binlerce insan işini kaybetmiş olacak. Bu boyutunu düşünen oldu mu? Bence olmadı. Çünkü her şey dijital olsun. E, güzel. Emek ne olacak peki? Yüz yüzelik ilkesi ne olacak? Yani bir vatandaş bankaya gidiyor, bilgi alıyor. Şimdi, sözleşmeleri ben de imzalıyorum burada pıt, pıt; imzala, imzala; her şeyi okudum, okudum; onaylıyorum, onaylıyorum; 38 tane sayfayı imzalıyorsun, hiçbir şeyi okumuyorsun ama orada en azından bir bilgi veriliyor: "Şunu alıyorsun, bunu veriyorsun amcacığım, farkında mısın; teyzeciğim, bunu alıyorsun, bunu veriyorsun, farkında mısın?" bankacılık böyle yapılırdı zaten. Bilgi verilirdi, bilgi alınırdı: "Kredi şudur; bak, bunu alsan iyi olur, bunu alsan kötü olur. Şunun faizi bu kadardır, bunun faizi düşüktür, bunun faizi yüksektir. Şu kart iyidir, bu kart kötüdür." diye amcalarımıza, teyzelerimize bilgi veren bankacılarla bizler büyüdük ama şimdi ne olacak? Amcalar, teyzeler buna mahkûm. Buradan bir şeyleri onaylayacaklar, ne olduğu belli değil.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Mahkûm değil, isterse...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, ayrı bir şey ama bu anlamda kötü bir şeye imza attığınızı düşünüyorum. Bu kadar hızlı dijitalleşmenin doğru olmadığını düşünüyorum.

Bir de bir şey daha soracağım son olarak Nilgün Hanım: Şimdi, sözleşmeye girerken her şey çok kolaydır, biliyorsunuz. Hani, siz Digiturk'e girersiniz ama çıkmanız inanılmaz zordur. Bir sürü şeye girersiniz ama çıkmanız için kutuyu oraya götüreceksin, oradan bilmem ne alacaksın, bunu buraya götüreceksin, bankaya gideceksin, şunu imzalayacaksın, bunu bilmem ne edeceksin; ananızı ağlatırlar. Yani girmek kolaydır...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bunda fesih de var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, fesih o kadar kolay değil. Ben, bu anlamda, bu yasada böyle gözüküyor ama ben fesihlerin o kadar kolay olmayacağını düşünüyorum.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Sayın Paylan, seni hiç memnun edemiyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, edemezsiniz.

Bu fesihler konusunda da bir bilgi verir misiniz? Yani girmek kadar çıkmak da üç düğmeyle olacak mı, yoksa bankalar, kart müesseseleri, aracı kuruluşlar, şunlar bunlar bizim anamızı tekrar ağlatacak mı? "Git oraya, git buraya, şunu götür, bunu getir, şunu yap, bunu yapmazsan şöyle olur, böyle kapatamazsın." diye zora mı sürecekler bizi, vatandaşımızı? Bu konuda da bilgi verin lütfen.