ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Evet Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Rica ederim, buyurun.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, herhâlde yıllar sonra gazeteciler bugünkü hükûmeti, AK PARTİ'yi kitap olarak yazmak isteseler çok sayıda kitap yazabilirler, 2002 yılından bugüne kadar pek çok konu bulunabilir ama galiba kitaplardan birisinin ismi "fişleme sevdası" olur. Hani Recaizade Mahmut Ekrem'in Araba Sevdası vardır ya, ilk realist romandır; herhâlde "fişleme sevdası" diye bir kitap yazılır.

Son birkaç yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi toplumu fişlemek için özel yasalar çıkartıyor. En son yine bizim Komisyonumuzdan, İçişleri Komisyonundan, torba yasanın içerisinden çıkan derneklerle ilgili yasa ortada. Bu da benzer bir fişleme. Birazdan detaylarını anlatacağım. Altı ay önce bu salonda -Plan ve Bütçe Komisyonu salonunda- ve Plan ve Bütçe Komisyonu bir torba yasa görüşürken bu maddelerin bir kısmı o torbanın içerisine girmişti. Sonraki birtakım görüşmelerin ardından bunlar çıkartıldı, geri çekildi. Bugün getirecektiniz, neden o zaman geri çektiniz? O zaman birtakım süreler mi kazanmak istemiştiniz? Bakın, 10'uncu madde diyor ki:2

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını yapan birimlerdeki istihbari faaliyete konu olmayan ilgilisine ait güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına ait veriler iki yılın sonunda silinir ve yok edilir." Tamam, siliniyor. Peki -istihbari faaliyete konu olmayanlar siliniyor- istihbari faaliyete konu olan nedir? Devlet toplumun, insanların istihbaratını mı tutuyor? İşte, fişlemenin ispati, itirafı budur.

Bir başka madde, 4'üncü madde, diyor ki: "...fıkraları kapsamında alınan kararlar ile kişi hakkında devam eden veya sonuçlanmış olan soruşturma ya da kovuşturmalar kapsamındaki olguların..." Şimdi, bakın, birisi komşusu hakkında bir şikâyette bulunuyor, iftira atıyor varsayalım. Gerekli soruşturma yapılıyor, adamın suçsuz olduğu ortaya çıkıyor ama buna göre bu adamın suçsuzluğunun bir anlamı kalmayacak çünkü bu adamla ilgili istihbarat raporunda bu soruşturma duracak. Bu yanlıştır. Hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına ilişkin binlerce, on binlerce dosya var mıdır? Değil mi Ramazan Bey? Vardır. Şimdi, buraya göre, bu maddeye göre hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına ilişkin dosyalar da o şahsın istihbari raporunda olacak, sicilinde olacak. Bu da yanlıştır.

Bir başka madde, yanlış hatırlamıyorsam 5'inci madde. Evet, diyor ki "Güvenlik soruşturmasında görevin gerektirdiği niteliklere etkisi yönüyle kişinin eşi ile birinci derece kan ve sıhri hısımları da dahil edilir." Allah aşkına arkadaşlar yani suç kişisel değil midir? Benim kardeşim bir suç işlese bana ne, ben işlesem kardeşime ne? Daha da ilerisini söyleyeyim arkadaşlar size: Dün Meclis Genel Kurulunda oybirliğiyle geçti, Sayın Mendereslerle ilgili. Yani, şimdi Sayın Mendereslerden dolayı, Sayın Menderes'in oğlu bu kanun olsaymış ne diplomat olabilirmiş ne dış işlerinde personel olabilirmiş ne milletvekili olabilirmiş, arkadaşlar. Tarım Bakanının kardeşi şu anda FETÖ'den yargılanıyor mu? Evet, mevcut Tarım Bakanının. O zaman bunu devlet memurunda arayan devletimiz lütfen bunu o zaman bakanlarda da arasın. Kardeşi şu anda FETÖ örgütünden yargılanıyor ama ağabeyi bakan, ilgilendirmez ağabeyini kardeşinin işlediği suç, doğrusu odur.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Teklife kardeş girmiyor.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Bakın, işte diyor ki: "Kişinin eşi ile birinci derece kan ve ..." "Kayınbiraderi"

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Anne baba usul füru olduğu için...

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Eşiyle... Ya arkadaşlar birinci derece kan ve sıhri hısımı ne demektir? Ramazan Bey, birinci derece, kişinin eşiyle...

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Ramazan Bey, usul olarak rica ediyorum, bitirsin, not alın, cevap verin.

Buyurun Ali Bey.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Evet, yani...

NİHAT YEŞİL (Ankara) - Mehmet Dişli'yle Şaban Dişli kardeş değil mi?

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Nihat Bey, Nihat Bey...

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Bakın değerli arkadaşlar, burada yazıyor. Arkadaşlar benim Türkçem de iyidir, fena değildir, yıllarca da gazetecilik yaptım yani diyor ki "Güvenlik soruşturmasında görevin gerektirdiği niteliklere etkisi yönüyle..."

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Tamam, siz devam edin cevap verir Ramazan Bey.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - "Güvenlik soruşturmasında görevin gerektirdiği niteliklere etkisi yönüyle kişinin eşiyle birinci derece kan ve sıhri hısımlar da dahil edilir." Birinci derece kan hısım kimdir?

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Kardeş orada işte.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Anne, baba.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Yapmayın Allah aşkına. Yani Sayın Bakanı mı kurtarıyorsunuz?

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Medeni Kanunda... Nihat Bey, Nihat Bey. O zaman bir saniye, bir saniye.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Ben devam edeyim mi arkadaşlar, rica etsem?

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Telaşa gerek yok, Medeni Kanun'da tanımı var, onu söyleyecek.

Buyurun.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Daha önce Anayasa Mahkemesi iptal etmiş. O zaman iptal edilirken demişiz ki, burada Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri "Yahu, bu yanlış Anayasa'ya aykırı." Dinlememişsiniz, Anayasa Mahkemesi iptal etmiş. Şimdi yine söylüyoruz, bu Anayasa'ya aykırı hem de çok sayıda maddesine, 20'ye, 135'e, 149'a aykırı. Bu da Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilir, bozulur değerli arkadaşlar. Geçmişte fişlemeden en çok şikayetçi olan siyaset anlayışı, bilirim, muhabirlik dönemimde Refah'tı, Refah Partisi'ydi arkadaşlar. Devamında Fazilet'tir, Saadet'tir, AK PARTİ'dir, bundan şikâyetçi olurdu. Meclis Başkanı Sayın Şentop yanlış hatırlamıyorsam Erzincan'da hukuk fakültesine bu güvenlik soruşturması nedeniyle girememiş. Şimdi, geçmişte bu işten mağdur olanlar bugün başka mağdurlar yaratmasınlar. Bu yanlış bir uygulamadır.

Sayın Can uzun bir sunum yaptı. Sunumunuzla bana yani "Evet, kanun başka yerlerde hazırlandı, aslında benim hazırlamam gerekiyordu ama başka yerlerde hazırlandı, geldi, ben de hâkimim." diye gösterdiniz. "Ben de kanuna hâkimim." dediniz. Çalışmışsınız, kutluyorum, gerçekten kutluyorum sizi, kötü bir şey söylemiyorum, dersinize iyi çalışmışsınız. Yani bazı kanunlar oluyor, bazı milletvekili arkadaşlarımız, kanun geliyor, hiç bakmıyor bile, geliyor burada işte, bürokrat arkadaşlar idare ediyorlar. Sayın Bakan Yardımcı idare ederek süreci götürüyor. Siz çalışmışsınız, saraydan gelen kanun teklifine dersinize çalışmışsınız ama dediniz ya konuşmanızda "Bunu liyakatli atamalar için yapıyoruz." Sayın Can, bu konuda, ben kendi adıma söylüyorum, size güvenim yok, yani sizden kastım şahsınız değil lütfen yanlış anlamayın, siyaset anlayışınıza, Hükûmetinize. Niye biliyor musunuz? Size birkaç liyakatli atama söyleyeceğim: Hamza Yerlikaya, ekonominin "e"sini bilmez, millî güreşçimiz, gurur duyuyorum ben. Hamza Yerlikaya ve benim hemşehrim, Kahramanmaraşlı Şeref Eroğlu, "şampiyon" deriz biz; ikisi de defalarca millî marşımızı yurt dışında, statlarda, spor salonlarında okutturdu, bayrağı dalgalandırdı. Ama ekonomiyi bilmez, banka yönetiminde ne işi var ya? RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin RTÜK Başkanı'dır, ekonomi yönetiminde, banka yönetiminde ne işi var? 22, 23, 24'üncü dönem AK PARTİ Çorum Vekili Murat Yıldırım'ın şoförü Mustafa Öztaş; önce KOSGEB'e muhasebe memuru oluyor, sonrasında da Cevahir Özyurt'un imzasıyla, 11 Şubat 2020 tarihinde Iğdır İl Müdürü oluyor; önce şoför, nasıl bir şeyse, Iğdır İl Müdürü oluyor. Liyakat değil mi Ramazan Bey bakın. Diyanet İşleri Başkanının kardeşi üniversiteye araştırmacı gönderiliyor, eğitimiyle alakası yok gittiği bölümün, hiç ilgisi yok adamın. Munzur Üniversitesi Rektörü Ubeyde İpek'in on yıl şoförlüğünü yapan Yunus Başarır İletişim Fakültesinde sekreter yapılıyor, liyakatli atama. Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğüne, daha önce hiç bu konuda çalışmamış, borç yönetimi konusunda tecrübesi olmayan Yalçın Yüksel getiriliyor, Borçlanma Genel Müdürlüğüne hayatta tecrübesi hiç olmayan Mustafa Turan atanıyor. Yani bunları, benzer atamaları o kadar çok sayabiliriz ki.

Bir tane daha söyleyeyim, son olsun bu da. Ankara Hayvanat Bahçesi Müdürü Mustafa Sancar da TÜBİTAK'ta ULAKBİM Müdür Yardımcısı olmuş.

Şimdi, değerli arkadaşlar, liyakatli atamalar olsa, geçmişte olsa yani yapmış olsanız bu konuda belki, ben size itimat ederdim ama maalesef itimat yok, hele hele bu FETÖ'ye teslim edilmiş kurumlar, yıllarca teslim edilmiş kurumlar, bugün, Allah bilir hangi cemaatlere, tarikatlara teslim ediliyordur. Biliyoruz da işte, sizler de biliyorsunuz. Yıllarca FETÖ'cülerin göreve getirdiği isimler şimdi istihbari raporlar yazacaklar, öyle mi arkadaşlar? Ya da geçmişte FETÖ'cülerin tuttuğu istihbari raporlar geçerli olacak mı, olmayacak mı Ramazan Bey, size soruyorum? Şimdi FETÖ'den yargılanan ya da ihraç edilmiş herhangi birisinin on yıl önce kendi kurumunda tuttuğu not bugün geçerli mi, geçersiz mi? Bu güvenlik soruşturmasında etkisi olacak mı, olmayacak mı?

Bu kanun teklifinin alt komisyona gönderilmesinin talep ediyorum.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.