| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin; Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi (2/2972) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 24 .06.2020 |
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Ben çok detaylı değil de kısaca bir değerlendirme yapmak istiyorum.
BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Buyurun efendim.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekillerimiz, değerli Bakan Yardımcımız, değerli katılımcılar; tabii, öncelikle şunu ifade etmek gerekir: Bu kanun teklifi, ihtiva ettiği hususlar bakımından bir fişleme yasası değil, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yasal güvencelerini ihtiva eden bir kanun teklifi. Kamu görevine girişte görevin gerektirdiği genel ve özel niteliklere sahip olup olmadığının hem arşiv araştırması açısından hem de güvenlik soruşturması bakımından mevcut kayıtlardan ya da güvenlik soruşturması ise yerinden ve mevcut kayıtlardan araştırılması hususunu kanunla düzenleyen bir kanun teklifi.
Şimdi, öncelikle ülkemizde güvenlik soruşturması ilk kez yapılmıyor ya da arşiv araştırması bu kanunla beraber yapılmış olmayacak, evveliyatı var, yıllarca ülkemizde kamu görevine atanmada arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması hep yapılageldi. Bunun dayanakları neydi? Ülkemizde güvenlik soruşturması, ilk temel kanun olan 20 Ekim 1994 tarihli, 4045 sayılı Kanun'a dayanarak yapılıyordu. Bu Kanun, Doğruyol Partisi ve Sosyaldemokrat Halkçı Partinin iktidar olduğu bir dönemde çıkarılan 2 maddelik bir kanundu. Yürürlük ve yürütme maddeleriyle beraber 4 maddelik bir kanunla, kamuya alımda güvenlik soruşturmaları yapılageldi. Tabii, 2000 yılında da bir yönetmelik çıkarıldı. 4045 sayılı Kanun'a dayanarak çıkarılan bu yönetmelikte, aslında bu kanunda olması gerekirken olmayan birçok husus yer aldı ve o yönetmeliğe dayanarak 2000'den bu yana -18 maddelik o yönetmelikle- güvenlik soruşturmaları yapılageldi. Bu husus, şu andaki kanun teklifi neden zaruret hâline geldi? "Güvenlik soruşturması yapılmış olmak" hükmü, 2016'da, kanun hükmünde kararnameyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na girdikten sonra bu husus, Anayasa Mahkemesine götürüldü ve Anayasa Mahkemesi de "'Güvenlik soruşturması yapılmış olma'nın sınırlarını kanunla belirlemen gerekir." dedi. Kanuna bakıyoruz; bu sınırlar, Anayasa Mahkemesinin kararının gerekçesinde belirtilen hususlar 4045 sayılı Kanun'da var mı? Maalesef yok. O zaman, ne yapmak gerekirdi? Yönetmelikle de düzenlenemez, mutlaka bir kod kanun, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının sınırlarını belirleyecek bir kanun çalışması yapılması gerekiyordu; bu, zaruret hâline geldi.
Ayrıca, kişisel verilerin korunmasına ilişkin hukuk da aslında ülkemizde yoktu. 2010 Anayasa değişikliğiyle kişisel verilerin korunmasına ilişkin hususlar Anayasa'mıza girdi ve Anayasa'mıza girdikten sonra da kanuni düzenlemelerin yapılması gerekiyordu, 2016'da da kişisel verilerin korunmasına ilişkin kanun çıkarıldı ve kişisel verileri güvenceye alan Anayasa hükümleri ve kanun hükümleri 6698 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanunu kişisel verileri güvenceye alan mevzuatımız olarak şu anda uygulanmaya devam ediyor.
Anayasa Mahkemesinin güvenlik soruşturması ve diğer kanunlarda güvenlik soruşturmasıyla ilgili davalarda incelediği hususlara baktığımız zaman "Kişisel verileri güvenceye almanız gerekir. Güvenlik soruşturmasının sınırlarını belirlemeniz gerekir ve idarenin takdir hakkını azaltarak kötüye kullanımların önüne geçmeniz gerekir." dedi özetle ve gerekçede de 9 ana husus var. Bu 9 ana hususun kanunla düzenlenmesi zarureti ortaya çıktı. Kanun teklifi sahibi arkadaşlarımız, Sayın Can da açıkladı, güvenlik soruşturmasının gerek mukayeseli hukukta gerek ülkemizdeki durumuyla ilgili çok tafsilatlı açıklamalar yaptı, ben buradan Sayın Can'a teşekkür ediyorum.
Şimdi, bizim bakmamız gereken husus şu: Anayasa Mahkemesi ne istiyordu da bu kanunda yok ya da bu kanun kişisel verileri güvenceye alıyor mu, kişi hak ve özgürlüklerini koruyor mu, idarenin takdir hakkını azaltıyor mu; bu hususlara bakmamız lazım. Bu kanun teklifinde eğer bu noktada bir eksiklik varsa tabii ki Komisyonumuz gündeme hâkim, bu noktada görüşler ifade ediliyor; hepinize teşekkür ediyoruz.
Şimdi, 9 ana husus var, isterseniz... "Şu yok mu, bu yok mu?" diyen arkadaşlarımız da oldu, onlara cevap niteliğinde değil ama mesela diyor ki: "Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin temel ilkeleri belirlemen lazım." "Sadece 'güvenlik soruşturması'nı kanunda yazmış olmak yetmez, bu temel ilkelerin ne olduğu belirle." diyor. Kanun teklifinin 8'inci maddesinde bu hususlar açık açık belirlenmiş.
"Kimler hakkında yapılacak, bunu belirle." diyor. Önceki uygulamada arşiv araştırması ile güvenlik soruşturması arasında bir ayrım yoktu, şimdi madde 3'te arşiv araştırmasının kimler bakımından yapılacağı ve güvenlik soruşturmasının kimler bakımından yapılacağı ayrı ayrı belirlenmiş. Bunlar yönetmelikte de önceki kanunda da olmadığı için ve kişi güvencesi açısından da önemli düzenlemeler. Stratejik görevlerde görev alacaklar güvenlik soruşturmasına tabi olacak, diğer kamu görevlerine atanacak olanlar da arşiv araştırmasına. Arşiv araştırması da sadece mevcut kayıtlarda ne varsa o. Güvenlik soruşturmasında ise mevcut kayıtlara ilaveten yerinde araştırmanın dâhil olması söz konusu.
Araştırma konusu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğunu belirtmiyor Anayasa Mahkemesi. Şimdi, bakıyoruz, teklifte bu yer almış mı? Evet, ayrıntılı bir şekilde yer almış. Madde 4 ve 5'e baktığımızda arşiv araştırması neleri kapsar, güvenlik soruşturması neleri kapsar tek tek sayılmış.
"Bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağını da belirt." diyor, bunun kanuni dayanağını görmesi lazım herkesin. Dolayısıyla madde 7'de de bu bilgilerin, kişisel verilerin, istihbari bilgilerin ne şekilde kullanılacağı belirtilmiş.
Hangi merciler soruşturma ve araştırma yapacak, madde 6'da da açık açık sayılmış.
"Değerlendirme komisyonunun çerçevesini çiz." diyor. "Uygulama usulünü yönetmeliğe bırakırsın ama kanuni güvencesini de ortaya koy." diyor. Kanun da bunu -3 kişiden az olmamak şartıyla vesaire- 7'nci maddede belirtmiş.
Veri güvenliğiyle ilgili, verilerin saklanma ve silinme süreleriyle ilgili "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'ndaki hususların, özellikle kişisel verilerin korunması anlamında bu verilerin saklanmasını ve silinmesini bir süreye bağla." diyor ve o noktada da 10'uncu maddede süreler belirtilmiş.
"Kişisel verilerin korunmasına dair tedbirleri al." diyor, bu tedbirlerin de 9'uncu maddede alındığını görüyoruz.
Eğer kişisel verilerin korunmasına aykırı davranan istihbarat görevlisi olabilir, değerlendirme komisyonu üyesi olabilir, kim bu veriyi ifşa ediyorsa bu noktada da cezai hükümleri getirmiş, madde 11'de de bu cezai hükümleri görmek mümkün.
Özetle şunu ifade etmek istiyorum: Bu teklif, hukuk güvenliği ilkesine, kişisel verilerin korunmasına dair hukuka ve idarenin takdir hakkını azaltan, idarenin bu hususta kötüye kullanımlarının önüne geçen ve Anayasa Mahkemesi kararlarında ve kararın gerekçesinde yer alan tüm hususları karşılayan ve bunun da ötesine geçerek aslında fişlemeleri de önleyen bir teklif.
Ben söz verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Hayırlı olmasını diliyorum.