İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Bütün hazırunu saygıyla selamlıyorum.

Biz, görüştüğümüz kanunu Plan ve Bütçe Komisyonunda aralık ayı içerisinde burada, şu salonda görüştük. Tabii, o esnada, çok, böyle, dramatize edilmiş ifadeler söz konusu oldu; bunlardan birini de Gergerlioğlu serdetti. Ben de bunun üzerine karşı cevap olsun diye "Bu hakikatse ben kesinlikle yapılması gereken neyse onu yaparım." dedim. Çünkü söylediği şey şuydu arkadaşlar -güvenlik soruşturması söz konusu, konuşuyoruz bunları- "Bir bankaya 100 lira yatırdığı için bir memur işinden edildi yani ihraç edildi." Aynen ifade bu: "100 lira yatırdığı için." Ve 100 lirayı da şu şekilde yatırmış: Güya, ablasının kirasını ödüyormuş gibi. "Böyle bir şey olmaz, mümkün değil kardeşim. Ver bakayım; kimdir bu, ben inceleyeyim." dedim, aldım, sonra o arkadaşla irtibatlandım Değerli Başkanım, gördük ki FETÖ'nün önde gideni. Böyle bir şey olur mu? Yani bir bankaya kazara 100 lira yatıracaksın, ihraç edileceksin. İşte belgeleri burada, bende. Dolayısıyla, şimdi, benim olmadığım bir zeminde gene aynı şeyleri gelip burada söylemiş, duyunca... Keşke olsa, karşılıklı konuşsak, o arkadaştan aldığım...

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Siz dönüş yaptınız mı kendisine? İnceledikten sonra bu bilgileri verdiniz mi?

ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - İsmi de yanlış söylediniz, Mehmet Ruştu Tiryaki'ydi onu söyleyen.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yok, değil.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Yok, yok, Gergerlioğlu söylemiş. Yani Gergerlioğlu diyor ki...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Tiryaki'yi nereden siz dediniz beyefendi, anlamadım ben. Şimdi mi, bugün mü konuşan Tiryaki'ydi?

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Yok, değil, Tiryaki değildi, Gergerlioğlu'ydu.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Burada aralık ayı içerisinde konuştuk, biliyorum. Sonrasında kendisine dönmedim, dönme gereği duymadım yani böyle bir şey yok çünkü.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Madem tespit ettin, dönsen iyiydi.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben dönmedim yani...

NİHAT YEŞİL (Ankara) - Başkanım, o 100 lira meselesi değil...

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Dönseniz söylemezdi bir daha, en azından aklı netleşirdi.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bir saniye, dönmedim değil. Hayır, bir saniye, bir saniye arkadaşlar, üstünden zaman geçti tabii.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Böyle binlerce örnek var, siz neden bahsediyorsunuz?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şöyle oldu arkadaşlar: Ayaküstü, Genel Kurulda "Ben görüştüm, sizin söylediğiniz gibi değil." dedim. Bir dakikalık söz alma esnasında geldi, karşıdaydı, aynen böyle söyledim ama böyle tafsilatıyla belgeleri filan söylemedim kendisine.

Belgeyi kim verdi Değerli Başkanım? Belgeyi de o ilgili arkadaş verdi, ismini açmıyorum ben burada, kendisi gönderdi, mahkeme kayıtlarını gönderdi, kayıtlardaki belgeleri aktardı bana; ben de onun üzerine mevzunun 100 lira olmadığını... Arkadaşlar, bir defa, şunu çok net bir şekilde söyleyeyim: 100 lira bankaya yatırmış, kazara yatırmış, ablasının kirasını ödemek için yatırmış, bu sebepten dolayı ihraç edilmiş; yok böyle bir şey kardeşim, yok, bunu söylüyorum ben.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sen mahkeme misin?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Belgeleri burada yani güvenlik soruşturması yapılmasına gerekçe olarak bunlar, burada söylenmemeli, serdedilmemeli, ifade edilmemeli, bunu söylüyorum ben.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Ama binlerce örnek var böyle. İstisnalar kaideyi bozmaz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Güvenlik soruşturması... O gün ben burada söylemiştim, bugün de söz almışken bir milletvekili olarak söylüyorum: Devletin kendini koruması, devletin korunaklı bir hâle gelmesi, terörist yapıların sirayet etmesine mâni olması en tabi hakkıdır.