| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin; Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi (2/2972) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 24 .06.2020 |
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - İzninizle, arkadaşımızın eleştirel yaklaşımına birkaç cümle söyleyeyim, sonra buraya geçiyorum.
Şimdi, Kâbe'de Kürtçe konuşulmasına "Bu kutsal topraklarda bari bu dili kullanmayın." denildiğinde arkadaş diyor ki "Münferit bir olay." Keşke, keşke, keşke münferit olsaydı. Şimdi, Islahat Planı'nı öneriyorum arkadaş gitsin okusun, Islahat Planı'nda 1925-26'larda -o dönemlerde çıkarılıyor- diyor ki: Belediyelerde, sokaklarda, okullarda, çarşıda, köyde herhangi bir yerde Kürtçe konuşmak yasaktır, bir. Konuşursa önce para cezası, ikinci seferde mahkemeye verilir ve hükmi ceza.
Şimdi, değerli arkadaşım, ben atlası inceledim, resmî, Millî Eğitim Bakanlığının atlası.
ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Bu olay 1925'te mi olmuş, hacda, Sayın Vekilim.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Islahat Planı'nı okursanız görürsünüz, Şark Islahat Planı'nı okumanızı diliyorum.
Şimdi, Doğu raporlarında -bir sürü rapor yazıldı biliyorsunuz o dönemlerde- diyor ki: Sürgün edilen Kürtler, üç aileden fazla yan yana gelirlerse Kürtçe konuşurlar bu dil yok olmaz; Elâzığ diyor, Dersim diyor, Ermenilerin göçünden sonra eğer Kürtleşirse Kürdistan kurulur diyor. Şimdi, onlarca raporu ben size sunabilirim.
Bir de değerli arkadaşım, kart kurt hikâyesini hepiniz bilirsiniz. Bütün bu acılardan sonra en son denildi ki "Ya, kardeşim, vallahi, hakikaten biz yanlış yapıyoruz. Bunlar sadece kar üzerinde yürüdükleri için değil, herhâlde Kürttürler."
Şimdi, Anayasa'da... Millî Eğitim atlasına gidin bakın, 146 ülkenin bayraklarını koymuş. Ben tek tek inceledim, 146 devletin 43 tanesi tek dilliydi, bunların da Irak hariç -diğer hepsi Arap ülkeleri- diğer yarısında kalanlardan biri Türkiye'dir. Dünya'nın hiçbir yerinde dillerin eğitime kapatılması, gelişiminin önlenmesi diye bir şey yoktur ama Kürtçe müzik yapıldı diye, Kürtçe konuştu diye neler, neler, neler olmadı. İnsanlar gidiyorlardı, cezaevlerinde çocuklarıyla göz göze geliyorlardı; ana, hiçbir şey söylemeden geri dönüyordu. Bunu Meclislerde çok konuştuk, herkes biliyor.
Şimdi, onun için "Yani, şurada münferitti. Yok, burası yanlış anlaşıldı." meselesi değil ki. Anayasa'nın bilmem kaçıncı maddesi -bu yeni Anayasa'da 42'nci madde yanılmıyorsam, maddenin sayısı çok önemli değil- "Türkçe'nin dışında hiçbir dille eğitim yapılamaz." diyor, değil mi?
ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Doğru.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Doğru, size göre doğru ama bize göre bir cinayettir.
ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Size göre öyle olabilir.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Şimdi, doğru ayrı bir şeydir, herkesin doğrusu kendisine göre dünyaya bir bak bakayım. Ben niye örnek verdim Avrupalıları? 30 yıl, 40 yıl, 50 yıl, 100 yıl...
ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Konumuz o değil ki, konumuz güvenlik soruşturması.
BAŞKAN -Sayın Ümit Bey...
Daha fazla konuşursak ilerleyemeyeceğiz, toparlayalım lütfen
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Şimdi, olay oraya gelecek. Oraya geleceğiz.
Şimdi, işin siyasi ve sosyolojik boyutunu ekarte ederek, teknik "işte "Şu madde şunu söylemiş." "Bu madde böyle olursa..." Şimdi, arkadaşımız iki saattir hısımlardan bahsediyor. Ya, arkadaşım, dünyanın hiçbir hukukunda eğer kanun devletiyse -eğer değilse, eğer diktatöryal bir anlayış, ırkçı, milliyetçi bir anlayış yoksa- kardeşi ya da kayınbabası bilmem kimi suç işledi diye kendisi suçlu görülmez. Yani böyle bir mantık olabilir mi? Şimdi diyelim ki birisi sizin deyiminizle "terörist" çıktı. Öbürü Meclistedir, öbürü bilmem Millî Eğitim Müdürüdür ya da Emniyet Amiridir, ne yapacaksınız? Şimdi, böyle olmaz işte.
Değerli arkadaşlar ben onun için sosyolojik, tarihsel meseleye onun için girdim. Yani, mantık şu: Biz kendi zihniyetimizi değiştirmezsek, Anayasa'yı demokratikleştirmezsek, özgürleştirmezsek kendi farklılıklarımızı bahçenin farklı çiçekleri olarak görmezsek şu çıkarmak istediğiniz kanun, herhangi bir kesimin başına her zaman bela olur ve Türkiye tarihi bununla doludur. Bugün AKP iktidardır, MHP'yle, Ergenekon'la, şurayla burayla; yarın bir başka iktidar gelir bunları kullanmaya başlar, bu sefer sizler sıraya girerseniz suçlu olarak. Nasıl ki FETÖ... Yani ben şimdi niye 93 örneğini verdim? FETÖ'nün kuruluşu 80'lerden itibarendir ve Amerikan ajanları örgütlediler. Kime karşı? Sola karşı. Ama öyle bir gün geldi ki ... Siz beraber, kol kolaydınız şimdi "Biz bilmiyorduk, şöyleydi, sakladılar, gizlediler..." bunların hepsi hikâye. Ben niye biliyorum, siz niye bilmiyorsunuz? Bu hikâyeleri birbirimize anlatmayalım. Ama gün geldi iktidar çatışması başladı, terörist oldu; şimdi yargılanıyorlar, işte "tehlike" diyoruz. Yarın, Allah korusun, bu zihniyetlerimiz demokratik olmadığı müddetçe bir başka grup günün birinde sizin için aynı söyler sizin bize söylediğiniz gibi. HDP'yi ne yapıyorsunuz? "Şunu kınamadığı için teröristtir." diyorsunuz, "Terör yanlısıdır." diyorsunuz, 6 milyon oy almış. Böyle olur mu yani şimdi? Mantık, mantık, kanun meselesi değil.
BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Toparlayalım Sayın Özgüneş.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Şunu söylüyorum: Bu hazırlanan maddeler, güvenlik soruşturması, arşiv araştırması tehlikelerle dolu, her an her insanı suçlu gösterebilir. Bakın, yeğenimden bahsedeyim: Benim dayımın oğlu motor mühendisliğini bitirmiş, bir uçak şirketinde göreve de başlıyor, sonra diyorlar ki: "Senin araştırmanı yapacaklar güvenlik güçleri." Sonunda çıkardılar çocuğu, dediler ki: "Sen öğrenciyken bir protesto eylemine katılmışsın." Bakın, ne bir yeri yakmış ne kimseyi öldürmüş ne bıçak var ne silah var, öğrenciyken herhangi bir yürüyüşte bir slogan atmış ve görev vermediler. Bunun gibi milyonlar var milyonlar.
ÜMİT YILDIZ (Düzce) - FETÖ'cüler de zamanında öyleydi işte.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Aynen, sizin lideriniz ne dedi? "12 Eylülde bizim zihniyetimiz iktidardı ama biz içerdeydik." Evren bunun için şunu söyledi, dedi ki: "Haklılığımızı ortaya koyabilmek için dedim ki: Biraz solculardan alın, biraz da sağcılardan alın."
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Komünizme karşı mücadeleyi ilk kuran adam da Fetullah Gülen'dir, biliyor musun?