| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin; Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi (2/2972) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 24 .06.2020 |
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, şimdi, ben bu kanunun hazırlayıcılarını dinlediğimde temel olarak bir şey söylüyorlar, deniyor ki: "Anayasa Mahkemesi bir iptal kararı verdi, dolayısıyla burada bir boşluk oluştu." Şimdi, bu söylenince sanki daha önceden beri sürekli böyle bir güvenlik soruşturması yapılıyormuş da Anayasa Mahkemesi bunu durdurmuş. Şimdi, mevcut durum neydi, Sayın Başkan, bunu bilmek gerekiyor çünkü yoksa bir algı yaratarak yürüyoruz.
Bakın, güvenlik soruşturması ve kamu görevinde atamada mevcut durum şuydu: 1994 yılında çıkarılan 4045 sayılı Kanun ile Silahlı Kuvvetler, Emniyet, MİT Teşkilatında, ceza ve infaz kurumlarında görev yapacaklar ile devletin iç ve dış güvenliği yönünde gizlilik dereceli bilgilerin olduğu kamu görevlileri yönünden güvenlik soruşturması yapılması düzenlenmişti zaten. Diğer kamu görevlileri yönündeyse 657 sayılı Kanun'un devlet memurluğuna atanmada aranacak genel şartlarını düzenleyen 48'inci maddesinde yüz kızartıcı veya/ya da devlet aleyhine suçlardan ceza alanlar ile bir yıl ve üzerinde hapis cezası alanların kamu görevine atanmayacağı düzenlenmişti. Genel olarak kamu görevine atanmanın koşulu olarak 2016 yılında yani darbe girişiminden sonra arşiv araştırması ya da güvenlik soruşturması yapılması yönünde bir düzenleme yapılmış. Şimdi, ilk defa OHAL döneminde 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 657 sayılı Kanun'un 48'inci maddesine eklenen cümleyle güvenlik soruşturması istisnasız bütün kamu görevlileri için uygulanmış. Şimdi, ben Bakan Yardımcısını dinleyince sanki bu da yokmuş gibi davranıyor ama biz biliyoruz ki herkes için bu güvenlik soruşturması yapılıyor.
Bir diğeri, sanki darbenin nedeni güvenlik soruşturması yapılmamasıymış gibi sunuluyor. Bu da doğru değil Sayın Başkan, tam tersi. Ben birinci bölümde konuşmamda şunu söylemiştim: Bakın, geçmişte öyle bir hava estirildi ki bunların kamuya girmesi özendirildi, hatta ön şart hâline getirildi. Bürokraside, akademide, ticarette, siyasette yükselmesinin yolu burası olarak gösterildi. Şimdi, örneğin sınavlarda yapılan birtakım hilelerden bahsediyorsunuz, bunların hepsi sizin atadığınız yöneticiler döneminde yapıldı. Şimdi, dolayısıyla o zaman burada sorumluluk sadece "Güvenlik soruşturması yoktu."ya bağlanarak işin içinden kurtulmaya çalışmak aslında yapılacak olanın gizlenmesidir. Burada şu çok açık: AKP iktidarı şu anda bir beka meselesi yaşıyor, tüm sıkışan iktidarlar, dikkat edin, güvenlikçi politikalara başvururlar Sayın Başkan. Şu anda AKP de güvenlikçi politikaları ha bire toplumun üzerine boca ediyor. Şimdi, birbirimizi kandırmayalım. Yok efendim, Anayasa Mahkemesinin kararından sonra boşluk oluşmuş. Hayır, böyle değildi, zaten böyle bir durum yoktu. Bu, OHAL'le geldi. Dolayısıyla şimdi siz OHAL pozisyonunu, OHAL şartlarını kanunlaştırmak istiyorsunuz, bunu lütfen kabul edin, bu kadar basit.
Teşekkür ederim.