| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin; Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi (2/2972) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 24 .06.2020 |
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Şimdi, 3'üncü madde diyor ki: "Arşiv araştırması kamu görevine atanacaklar hakkında yapılır." Kamu görevlisi ile memur tanımı aynı şeyler değil. Kamu görevlisi tanımı, memurlardan daha geniş 657 4/A, 4/B, 4/C, kalktı ama hâlâ geçici çalışanlar var. Dolayısıyla sözleşmeli personeli de kapsayacak ayrıca 657 4/A'daki herkesi kapsayacak yani yardımcı hizmetler sınıfı da diyanet hizmetleri de idari hizmetleri de sağlık hizmetleri de eğitim öğretim hizmetleri, hukuk hizmetleri, bütün hizmet sınıfında çalışanlar. Ve sözleşmeli olarak çalışanlar. Ayrıca 4/C kalkmış olsa da hâlâ geçici olarak kamuda çalışanlar var ve mahkeme kararları var, onlar da kamu görevlisi sayılıyor. Hatta bazı yargı kararları var kamuda çalışan işçiler de kamu görevlisi sayılıyor. Dolayısıyla bir biçimde kamu kurum, kuruluşlarının kapısının önünden geçen herkes hakkında arşiv araştırması yapılacak bu yasaya göre.
Bu teklifin sahibinin Adalet ve Kalkınma Partisi olması çok talihsizdir, inanarak söylüyorum bunu. Ramazan Bey burada. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarda olmasaydı böyle bir yasa teklifi gelseydi, her Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili bu yasaya karşı çıkardı. Kamu kurum, kuruluşlarına girecek herkesin bu biçimde fişlenmesine kesinlikle en az bizim kadar karşı çıkardı ama şimdi, iktidarda olmaları bakış açılarını demek ki değiştiriyor. İktidardayken kamu kurum, kuruluşlarının önünden geçecek herkesin fişlenmesinde hiçbir beis görmüyorlar.
Şimdi, bizdeki memur sayısı Avrupa ülkelerinin tamamından daha fazla, nüfusu bizimle aynı olanlar dâhil. Şimdi bu çok şaşırtıcı bir şey, gerçek değil aslında. Sorun şu: Bizim "memur" dediklerimizle, özellikle Batı Avrupa'nın "memur" dedikleri aynı kişiler değil. Yani Batı Avrupa'da "memur" dedikleri zaman hâkimleri anlıyorlar, savcıları anlıyorlar, askerî personeli anlıyorlar, polis memurlarını anlıyorlar, üst düzey kamu görevlilerini anlıyorlar ama Avrupa'da kamu kurum, kuruluşlarında çalışacak bir hekim, çalışacak bir doktor, çalışacak bir hemşire, çalışacak bir mühendis "memur" olarak değerlendirilmez. Bunlar memur değildir. Ama biz, daha doğrusu bu teklif sahipleri sadece üst düzey kamu görevlisi ve memur olanlar değil, bütün kamu görevlilerinin bir biçimde fişlenmesinin önünü açacak bir teklifte bulunuyor.
Mevcut durumda bir boşluk var mı? Mevcut durumda bir boşluk yok. Neden? Çünkü 3/2'de sayılan kurumların tamamında hem güvenlik soruşturması hem de arşiv araştırması yapılmasının önünde bir engel yok. Zaten 4045 sayılı Yasa'da bu var. Millî İstihbarat elemanlarının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılması, askerî personel hakkında bunun yapılması, polis memurları hakkında bunun yapılması ve üst düzey kamu görevlileri hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasında hiçbir engel yok mevcut yasada. Dolayısıyla bu yasa, bir boşluğun giderilmesi için değil, tam tersine kamu kurum, kuruşlarında görev alacak herkesin fişlenmesi anlamına geliyor.
Oysa doğrusu şudur: Siz, kamu kurum, kuruluşlarına bir doktor alacaksanız, bir mühendis alacaksanız, bir öğretmen alacaksanız, bir hemşire alacaksanız bunun niteliğine bakmanız gerekir, ne kadar iyi yetiştirilmiş buna bakmanız gerekir, mesleki formasyonuna bakmanız gerekir ama mevcut iktidar bunların hiçbirisiyle ilgilenmiyor. "Güvenlik kaygısı" adı altında "Ben kuruma girecek her memur hakkında güvenlik araştırması yapayım, arşiv soruşturması yürüteyim." diyor; bu doğru değil. Kamu hizmetlerinin niteliği her geçen gün düşüyor. Dolayısıyla iktidara tavsiyemiz, dostane tavsiyemiz bunları bıraksınlar, iyi hekim yetiştirmeye uğraşsınlar, iyi öğretmen yetiştirmeye uğraşsınlar, vatandaşı, yurttaşları tehlikeli insanlar olarak görmekten vazgeçsinler, bu uygulamadan vazgeçsinler diyorum.
Şimdi -zaten söyledim onu- 3/2 mevcut yasada da var. Dolayısıyla bir boşluk oluşacağını düşünmüyorum. Arşiv araştırmasının kendisiyle ilgili rezervlerimiz var, itirazlarımız var. Onu da 4'üncü maddede dile getireceğiz diyorum.
Teşekkür ediyorum.