KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Şimdi değerli arkadaşlar, tabii 4'üncü maddeyle 5'inci madde birbirine bağlı olan iki hususu içeriyor: İşte, birinci derecedeki yakınlarının da araştırılması. Şimdi bir insanın memur olabilmesi için arşiv araştırması yapılacak. Örneğin, öğrencilikte devlete muhalefet eden bir mitingi katılmış, bu kaydedilmiş; işte, istihbarat raporlarında "Bu bilmem şu suçu işlemiş." diye gözaltına alınmış, yargılanmış, yıllarca cezaevinde kalmış sonra beraat etmiş, babası başka bir suç işlemiş. Dolayısıyla o arşiv araştırmasında mesela, ben, 80 döneminde yaşadığım, gördüğüm size bir örneği vereyim: 17 kişiyi birkaç olaya karıştırmaktan dolayı istihbari bilgiler toplandı, bunlar suçlu gösterildi. Tam 1,5 sene boyunca 12 Eylül döneminde bunlar işkence gördüler. Sonra 2 itirafçı çıktı dediler ki: "Bu insanların bu meselelerle hiçbir alakaları yok." Ve tekrar bir araştırma yapıldı, hakikaten o insanların o şeyle alakası yok ama gördükleri işkenceyle ve arşivle yüz yüze kaldılar, şimdi arşivlerinde bunlar var. Yarın bunların çocukları memur olmak istediği zaman ne yapacaksınız? Şimdi işte böylesine muğlak, ne olduğu belirsiz... Şimdi arkadaşlar diyorlar ki: "iltisak" Ben 10 kez "Facebook"ta baktım, "Twitter" programında "bitişme" diyor, "Bitişme ve yapışma." Yani bir insan nasıl... Bitişme ne anlama geliyor ya da yapışma ne anlama geliyor? Koymuşsunuz işte. Kim bunu anlayacak, bu bitişme nasıl bir şeydir? Değerli arkadaşlar, gerçekten şöyle bir anlayışı terk etmemiz lazım yani demokratik bir ülke, özgürlükçü bir ülke, hukuka dayalı bir ülke olmak istiyorsak bu ne olduğu belirsiz kelimelerle, tek taraflı, tek gözlükle topluma bakarak bu işin içinden çıkmamız mümkün değildir. Burada yaratılmak istenen her maddesinde şu vardır, net görülüyor: Parti devletini kurmak, devleti parti ve kendi ittifaklarıyla bütünleştirmek, kendi kütlesini suçsuz, güzel, en iyi olarak görmek ama muhalif olanı da en suçlu görmek. Ben şunun şahidiyim: 7 asker öldüren insanın, ağa olduğu için, koruculuğundan yararlandılar, bir gün hapishanede yatmadı. Böyle bir hukuku yaşıyoruz. Ben, size nerede olduğunu da söyleyebilirim ama söylemeyeyim.

O açıdan bu madde kabul edeceğimiz bir madde değildir, zaten baştan da tümüne karşı çıktık, mantık olarak karşıyız, hukuki olarak zaten bir yere oturtamıyoruz, insan hakları ölçüleri dahilinde oturtamıyoruz. Bu maddeler, bu kanun geçerse toplumsal yarılmaları çok daha büyütecektir ve bugüne kadar yaşadıklarımızın daha sancılı safhalarını bizimle yüz yüze getirebilir. Bu, sizin, bizim irademizin dışında da gelişebilir. Bu kanunlar, bu yaklaşım, bu zihniyeti yaratanlar bizim geleceğimizi karartıyorlar, gençliğimizin geleceğini karartıyorlar yani. Şimdi, diyelim ki: Babası suç işlemiş, onun çocuğuna ne yapacaksınız, olmaz tabii. O açıdan karşıyız değerli arkadaşlar.