BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Tamam.

Bir dakika, ben birkaç kelime konuşayım.

Efendim, öncelikli olarak katkı sağlayan tüm Komisyon üyelerimize, anlayışla özgün eleştiriler getirilen tüm muhalefet partilerine ben teşekkür ediyorum. Seviyeli bir çalışmayı tamamladık.

Şunu ifade etmek istiyorum. Bu kanun bir zaruret. Anayasa Mahkemesinin iptalinden sonra devletin işleyişinin devam edebilmesi için ihtiyaç olan bir düzenlemeydi. Bunu getirdik. Muhalefetin önemli eleştirileri var, doğaldır ama çoğunluğun ve yürütmenin de bir talebi vardı, bunu karşılamaya çalıştık. Ben kendi adıma tüm partilerin eleştirilerinden istifade ettiğimi belirtmek istiyorum. Hocamın insan hakları bağlamındaki uzun uzun anlatımlarından istifade ettim, özellikle onu da belirtmek istiyorum.

Ancak şunu belirtmek istiyorum: Hiçbirimiz için başka bir Türkiye yok. Bu ülke özgürlükler, güvenlik, insan hakları konularında sorun yaşıyorsa, ciddi eleştiriler varsa, bu ülkenin bir evladı olarak şunu söylemek istiyorum: Bu ülkenin çok ciddi bir terör tehdidi var, uzun yıllardır devam eden terör tehdidi var ve bu ülkede eğer bugün demokrasimizin gelişim hızı yavaşsa, ekonomik kalkınmamız istediğimiz düzeylere gelemiyorsa, bu terör algısının, terör olgusunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hep beraber eğer bu terör olgusunu yenseydik bugün demokrasimizdeki birçok eleştirinin de olmayacağını, ekonomik kalkınmamızın da 10 bin dolarlarda değil 20-30 bin dolarlarda olacağına yürekten inanıyorum. İşin temelinde, maalesef, böyle bir terör olgusuyla uzun yıllardır karşı karşıya olmamız gerçekliği yatıyor. Umarım, demokratik siyaset galip gelir. Parlamentomuz sistemimizin kalbidir. Demokratik siyasetin tüm tarafları, terör, şiddet konularında da burada getirilen kaygılar kadar net ifadeler kullanır ve bu ülke bu belayı aştığı zaman -bu Anayasa eleştirilse de- Türkiye'nin kazanımıdır çünkü burada din, dil, etnik mezhep vesaire ayrımı yoktur. Doğru mu Sayın Hocam?

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Evet.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Bu bir kazanımıdır bu ülkenin, eleştirilmesine rağmen. Ve inşallah, bu salonlarda bizden sonrakiler terörü, insan hakları ihlallerini konuşmaz, daha ileri, daha güzel, daha bu ülke insanına yakışır, daha evrensel, özgün şeyler konuşurlar, düzenlerler diye ümit ediyorum, yürekten temenni ediyorum. Bizim nesillerimizin yaşadığı acıları, sıkıntıları, problemleri onlar yaşamazlar, daha güçlü bir ülkede, daha demokrat bir ülkede, daha müreffeh bir ülkede, insanların birbirleriyle daha kardeşçe, dostça yaşadığı bir ülkede yaşarlar diye temenni ediyorum ve ben, bu Parlamentoda bulunan herkesin de aslında bu inançta olduğuna, bu düzlemde buluştuğuna yürekten de inanıyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum, katkı sağlamak isteyen arkadaşlara da dilek, temenniler adına söz vermek istiyorum.