| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | 2/2985 Esas Numaralı Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 30 .06.2020 |
RIDVAN TURAN (Mersin) - Teşekkürler Başkan.
Şimdi, amacım bir polemiği devam ettirmek ya da az önceki hadiseyi anımsatmak falan değil ama bir milletvekilinin hangi rabıtayla meseleyi izah edeceği kendisini bağlar. Dolayısıyla böyle hiza veren, düstur çeken yaklaşımların demokratik olmadığı kanısındayım, kimsenin de haddi değil, bu bir. İkincisi şu: Sizin iktidarınız döneminde mevsimlik tarım işçilerinin ne durumda olduğunu biliyoruz. Ben inceliyorum bu alanı.
BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Eskiyi unutuyorsunuzdur. Bizimkini biliyor olabilirsiniz, içinde yaşadığınız süreçlerde ama eskiyi unutuyorsunuz.
RIDVAN TURAN (Mersin) - Eski bir örnek değil ama mesela...
BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Ama yani gelişmeleri de söyleyin.
RIDVAN TURAN (Mersin) - Son Başbakan döneminde çıkarılmış genelgenin nasıl uygulanmadığını çok iyi biliyorum, adım adım, ne yapılıp ne yapılmadığını çok iyi biliyorum. O nedenle AKP'nin mevsimlik tarım işçileri konusundaki karnesi hiç de parlak bir karne değil. Neyse, bunları koyalım bir kenara.
Şimdi, arkadaşlar, son dakika getirdiğiniz şey... Bizden talebiniz nedir, ne istiyorsunuz? Sizin "çok güzel proje" "harika proje" "asrın projesi" vesaire gibi sıfatlarla anlattığınız bu şeye "Ya, hakikaten öyleymiş." deyip oy mu vermemizi istiyorsunuz? Çok basit bir şey söylüyorum size, komplike bir mesele değil. Yani teknik olarak mümkün mü? Mümkün. Bir saniye içerisinde de toplantıyı kapatmadan bir oylama yapılır, herhangi bir şey çıkar. Çıkar ama açık söyleyeyim ben bunu, bir defa, etiğe uygun bulmuyorum. Bu kadar temel bir meseleyi bizim haricimizdeki herkes tartışmış, bütün Adana halkının bilgisi varmış, bir buradaki fukaraların bilgisi yokmuş. Ya, siz bizim aklımızla dalga mı geçiyorsunuz arkadaşlar?
ABDULLAH DOĞRU (Adana) - Doğal değil mi yani? Adanalıların bilmesinden daha doğal bir şey olamaz ki zaten.
RIDVAN TURAN (Mersin) - Adanalı bilsin, Adanalının bilmesine değil itirazım; bizim bilmememize itirazım.
BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Sizin bileceğiniz yer Komisyondu. Başka nerede bileceksiniz?
RIDVAN TURAN (Mersin) - Öyle değil Sayın Başkan, son dakika getirdiğiniz bu kadar...
BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Bir saattir onu konuşuyoruz. Bakın, son dakika da getirsek, başka bir zaman da gelse bu kadar konuşma imkânınız olmazdı.
RIDVAN TURAN (Mersin) - Hayır, bunu kesinlikle reddediyorum, bu doğru değil. Bu konuda bizim de katkılarımız olabilirdi, eleştirdiğimiz taraflar olabilirdi. Şimdi ise üzerinde detaylı analiz yapmadığımız bir konuya "Evet." dememizi bekliyorsunuz ya da beklemiyorsunuz, beklemediğiniz için bu şekilde getiriyorsunuz.
Ekolojik açıdan sorun olmadığından bahsediliyor, halkın bunu çok makul karşıladığından veyahut da halaya durduğundan bahsediliyor deyim yerindeyse.
ABDULLAH DOĞRU (Adana) - Hayır, öyle değil ama yanlış söylüyorsunuz.
RIDVAN TURAN (Mersin) - "Teşbih" diye bir şey var, biliyorsunuz.
ABDULLAH DOĞRU (Adana) - Tanımlama yanlış ama. Kayıtlara giriyor ama bu, yanlış anlaşılır, böyle bir ifade kullanılmaz.
RIDVAN TURAN (Mersin) - Ya, kayıtlara benim konuşmam giriyor, siz rahat olun, sizinle alakası yok.
Ben kısa bir dönem Adana Vekilliği yaptım, o bölgeyi de biliyorum. O bölgedeki insanların büyük kısmının tarımla birlikte su ürünlerinden hayatını kazandığını biliyoruz. Bu insanların hayatını bu kadar temelden belirleyecek, etkileyecek bir konuda gidip konuşulmuş mu örneğin? Ama bu, zaten hiçbir konuda geçerli değil, atılan hiçbir konuda o bölgenin sakinleriyle bunu istişare etmek gibi bir yaklaşım ne yazık ki yok. Buna ilişkin pek çok örnek var. Yani şimdi, orada büyük ölçekli bir iş yapılacak belli ki. 6 bin dönümden bahsediliyor, Karataş'ı bütün boyutlarıyla temelden etkileyecek bir hadiseden bahsediliyor. Örneğin ben asla ve asla detayına hâkim olmadığım, ne getirip ne götüreceğini bilmediğim bir meseleye onay vermek istemem. Ayrıca, bunu yapmak için yasa mı çıkması lazım? Bunun başka yolu ve yöntemi yok mudur? Ya da bugün burada karar alınması mı lazım, yarın olsa olmaz mıydı? Bu soruları artırmak mümkündür.
Vekilimin ÇED'e ilişkin vurgusuna aynen katılıyorum dolayısıyla bu, ne yasama tekniği açısından doğru ne etik açıdan doğru ne de yöntem açısından doğru.